Kitapları vefatından sonra çıkan şair: Yahya Kemal Beyatlı kimdir? 🖋
Yaşamı boyunca sadece dergi ve gazetelerde yazı hayatını sürdüren ve kitapları vefatından sonra yayınlanan Yahya Kemal Beyatlı, Türk kültür ve edebiyatında İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazardır. Esasen o, bir süreden beri yenileşme ve sadeleşme yolunda olan Türkçe ile bir şiir dili kurmak istiyordu. Bu dil milletimizin duygularını ifadeye ulaşacak halis bir dil olacaktı. Yahya Kemal Beyatlı'nın doğum yıl dönümünde hakkında merak edilenleri derledik.
Giriş Tarihi: 01.12.2019
21:59
Güncelleme Tarihi: 02.12.2019
09:40
Edebiyat ortamlarında sıkça konuşulmaya devam eden Beyatlı, 1918'de "Yeni Mecmua"da yayınlanan çalışmalarıyla ilgi odağı olmayı başardı. Daha sonra "Edebi Mecmua", "Şair", "Büyük Mecmua", "Şair Nedim", "Yarın", "İnci" ve "Dergah" gibi dergilerdeki şiirleriyle kendini yol gösterici olarak kabul ettirdi.
Bizde bîçarelere, açlara, öksüzlere, muhâcirlere, esaret çekenlere acıyan şairler yetişti fakat bunların çektiklerini çekenlerden şair yetişse iyilik şiirinin nasıl bir iksir olduğunu o zaman anlarız. Çünkü sefâletin zevki de aşk gibidir, çekmeyen bilmez." Yahya Kemal, "Yeryüzünde yegâne ihtirâsım; milletimin lisanında, istediğim gibi birkaç manzume vücuda getirmektir. " sözüyle hayatı boyunca hangi gayeyle yaşadığını böyle ifade eder. Büyük şairin maksadı, edebiyatımızın dünya ve bilhassa Batı edebiyatıyla alakasını kesmesi değil, bilâkis, bütün dünya edebiyat ve fikirlerini yakından bilen bir kültürle vatanın kendi kâinâtını terennüm eden bir edebiyata duyulan nostaljiyi dile getirmekti.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta."
"YALNIZLIĞIN ACISINI HALA ÇEKİYORUM"
Doğumundan vefatına kadar sürekli göçebe bir hayat yaşayan ve aile kurmayan Beyatlı , bir arkadaşıyla hasbihali sırasında, "Ben evlenmedim, yalnızlığın acısını hâlâ çekiyorum" şeklindeki ifadesinde aktardığı gibi "göçebe ve yalnız" geçen bir hayatın verdiği hasret serencamını yazdığı şiir, nesir ve mektuplarına nakşetti.
Usta şair, tedavi için gittiği Paris'ten bir yıl sonra İstanbul'a dönerek, tedavisinin yapıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde , 1 Kasım 1958'de hayata veda etti.
VEFATINDAN SONRA ÇIKAN ESERLERİ
Ebediyete intikalinden sonra yayımlanan "Kendi Gök Kubbemiz" ve "Eski Şiirin Rüzgarıyla" isimli kitapları iki bölüm halinde değerlendirilerek, Yahya Kemal'in şaheserlerini edebiyatseverlerle buluşturdu.
"Eski Şiirin Rüzgarıyla" adlı kitabındaki şiirlerden "Açık Deniz", "Itrî", "Erenköyü'nde Bahar", "Nazar", "Ses", "Çin Kâsesi" ve "Deniz Türküsü", şairin çok sevilen özel şiirleri olarak şiirseverler tarafından tanındı.
"Kendi Gök Kubbemiz" isimli kitabında yer alan şiirlerin temelinde ise "aşk" ve "İstanbul" şairi olarak görülen usta şair, "Ey talih! Ölümden de beterdir bu karanlık; / Ey aşk! O gönüller sana mal oldular artık; / Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et! / Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!" mısralarıyla biten "Vuslat" adlı şiirinde ise aşk ve sevgiliyle kavuşma anını örselemeden şiirine taşıdı.
Beyatlı'nın bitmeyen şiirlerinin bir bölümü ise "Bitmemiş Şiirler" adıyla yayımlandı.