Kitapları vefatından sonra çıkan şair: Yahya Kemal Beyatlı kimdir? 🖋
Yaşamı boyunca sadece dergi ve gazetelerde yazı hayatını sürdüren ve kitapları vefatından sonra yayınlanan Yahya Kemal Beyatlı, Türk kültür ve edebiyatında İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazardır. Esasen o, bir süreden beri yenileşme ve sadeleşme yolunda olan Türkçe ile bir şiir dili kurmak istiyordu. Bu dil milletimizin duygularını ifadeye ulaşacak halis bir dil olacaktı. Yahya Kemal Beyatlı'nın doğum yıl dönümünde hakkında merak edilenleri derledik.
Giriş Tarihi: 01.12.2019
21:59
Güncelleme Tarihi: 02.12.2019
09:40
"YALNIZLIĞIN ACISINI HALA ÇEKİYORUM"
Doğumundan vefatına kadar sürekli göçebe bir hayat yaşayan ve aile kurmayan Beyatlı , bir arkadaşıyla hasbihali sırasında, "Ben evlenmedim, yalnızlığın acısını hâlâ çekiyorum" şeklindeki ifadesinde aktardığı gibi "göçebe ve yalnız" geçen bir hayatın verdiği hasret serencamını yazdığı şiir, nesir ve mektuplarına nakşetti.
Usta şair, tedavi için gittiği Paris'ten bir yıl sonra İstanbul'a dönerek, tedavisinin yapıldığı Cerrahpaşa Hastanesi'nde , 1 Kasım 1958'de hayata veda etti.
VEFATINDAN SONRA ÇIKAN ESERLERİ
Ebediyete intikalinden sonra yayımlanan "Kendi Gök Kubbemiz" ve "Eski Şiirin Rüzgarıyla" isimli kitapları iki bölüm halinde değerlendirilerek, Yahya Kemal'in şaheserlerini edebiyatseverlerle buluşturdu.
"Eski Şiirin Rüzgarıyla" adlı kitabındaki şiirlerden "Açık Deniz", "Itrî", "Erenköyü'nde Bahar", "Nazar", "Ses", "Çin Kâsesi" ve "Deniz Türküsü", şairin çok sevilen özel şiirleri olarak şiirseverler tarafından tanındı.
"Kendi Gök Kubbemiz" isimli kitabında yer alan şiirlerin temelinde ise "aşk" ve "İstanbul" şairi olarak görülen usta şair, "Ey talih! Ölümden de beterdir bu karanlık; / Ey aşk! O gönüller sana mal oldular artık; / Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et! / Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!" mısralarıyla biten "Vuslat" adlı şiirinde ise aşk ve sevgiliyle kavuşma anını örselemeden şiirine taşıdı.
Beyatlı'nın bitmeyen şiirlerinin bir bölümü ise "Bitmemiş Şiirler" adıyla yayımlandı.
"İnsan bu alemde hayal ettiği müddetçe yaşar."
"Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: "Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır. " dediği hissedilir. "Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu imtizacını kaydettikten sonra, yeni baştan kurmuş olduğu bu şehirde yaratmış olduğu güzelliklerin en yüksek bir kıratta olduğunu söylemek lâzımdır ."
Yahya Kemal için İstanbul tabiı̂ güzelliğinin yanında, Türk milletinin fizyolojik olarak kazandığı mükemmeliyet, kültür ve medeniye vardığı seviyeyi gösteren bir şehirdir. Bu sebepten ki o İstanbul'u çok sever, onun içinde yaşamaktan, onu keşfetmekten büyük zevk duyar. Türk kültür ve edebiyatında İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazar, Yahya Kemal'dir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
"Şiirde lisan, zevk, fikir, mazmun, her şey eskidir, yalnız aşk eskimez her dem tazedir."