Arama

Korkuyu Beklerken kitabından 20 alıntı

Edebiyatımızda postmodernizmin önemli temsilcilerinden sayılan Oğuz Atay, romanlarının yanında Korkuyu Beklerken adlı öykü kitabı ile de gönüllere taht kurdu. Romanlarında olduğu gibi hayata "tutunamayan", yabancı ve yalnız bireyler öykülerinin konusuydu. 1970'li yıllarda yeterince okura ulaşamayan ve anlaşılamayan Atay, "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin?" çığlığını bu öykü kitabında attı. "Biz buradayız sevgili Atay" demek için Korkuyu Beklerken kitabından 20 alıntıyı siz Fikriyat okurları için derledik.

"Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı."

1959'da askerliğini bitirip İstanbul'a döndüğünde şimdiki Yıldız Teknik Üniversitesi'nin İnşaat Bölümü'nde öğretim üyeliğine başladı. Bir yandan akademide ders verdi, diğer yandan yine gönlündeki yazmaya başladı. Pazar Postası artık onun adresiydi. Dergi kapanana kadar pek çok yazısı yayımlandı.

"Bir yerde sevmeye devam edebilir miydim? Çünkü sevmek yarıda kalan bir kitaba devam etmek kadar kolay bir iş değildi."

İlk romanı Tutunamayanlar 1971-1972'de yayımlandı. Berna Moran, çağdaş roman anlayışına erişen Atay'ın Tutunamayanlar romanı içini "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" cümlelerini kurdu. İlk romanı takip eden ikinci romanı Tehlikeli Oyunlar ise 1973'de yayımlandı.

"Beni de kendilerini de anlamadılar."

1975'te ilk öykü kitabı olan Korkuyu Beklerken kitabı yayımlandı. Bu yıl aynı zamanda hocası Prof. Dr. Mustafa İnan'ın hayatını konu eden Bir Bilim Adamının Romanı'nı 1975 yılında yayımladı.

"Bizim gibilerin hayatında mutluluklar, kısa suren aydınlıklardır..."

Atay, 1976'nın sonunda önce grip olduğunu düşündü. İlaçlar baş ağrısını geçirmedi, hatta bir süre sonra çift görmeye başladı ve kısa sürede beyninde iki tümör olduğu anlaşıldı. Şikâyetlerinin müsebbibi tümörlerin alınması için 22 Aralık'ta Londra'da Royal Marsden Hospital'daydı. İki tümörden yalnız biri alınabildi.

"Oysa şimdi seni düşündüğüm zaman… Durmadan gülümsüyorum."

Bir sene sonra 13 Aralık 1977'de arkadaşı Altay Gündüz'lerin evindeydiler. Sonrası Gündüz'ün anılarından: Oğuz Atay bir ara banyoya gider. Bir süre çıkmaz. Bir sessizlik olur. Seslenirler "Nasılsın Oğuz?" diye. "Sevinmeyin, daha ölmedim" karşılığını verir banyodan. Sonra yine sessizlik olur. Bir şeyler ters gidiyordur. Gündüz kapıyı kırar. Oğuz Atay ölmüştür.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN