Arama

Mefhumlar kamûsu Kırk Ambar'dan düşünce dolu alıntılar

Bir mefhumlar kamusu olan Cemil Meriç'in abidesi "Kırk Ambar" iki bağımsız bölümden oluşuyor: Rümuz-ül Edeb ve Lehçe-t-ül Hakayık. Meriç kaleme aldığı bu eseriyle dünya edebiyatından klasiğe, hümanizmden edebiyat sosyolojisine, romanın romanından edebiyat tarihinin tarihine uzanan bir çizgide okuyucusunu düşünceye davet ediyor. Sizler için, Cemil Meriç'in mefhumlar kamusu olan Kırk Ambar'ından düşünce dolu alıntıları derledik.

  • 17
  • 21

"Kâbustan uyandık diye seviniyoruz. Ne gezer! "Hicran biter mi, girye-i hicran diner mi hiç"."

  • 18
  • 21

"Tarih de, edebiyat da, belli bir toplum, belli bir medeniyet biçimine bağlı değil mi?"

  • 19
  • 21

"Batı'da son beş yüzyıl içinde, tabiat -ve genel olarak dünya- değişmezlik vasfını kaybetti artık. Tarihte istikrarın yerini, oluş -ilerleme, çözülüş veya sâdece tekâmül- aldı."

  • 20
  • 21
Kırk Ambar 1
Kırk Ambar 1

İki ciltten oluşan kitabın her bölümü başlı başına bir kitap olacak kadar hacimli. Birinci cilt, dünya edebiyatından klasiğe, hümanizmden edebiyat sosyolojisine, romanın romanından edebiyat tarihinin tarihine uzanan bir çizgide okuyucusunu düşünceye davet ediyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 21
  • 21
Kırk Ambar 2
Kırk Ambar 2

Rümuz-ül Edeb'in bir tür edebiyat tarihi olmasına karşın Lehçe-t-ül Hakayık bir tür düşünceler tarihi. Kırk Ambar'ın bu yeni 2. cildi, 1980'de yayımlanan ve tek bir baskı yapan Kırk Ambar'ın ikinci bölümünde ele alınan konuların yeni konularla zenginleştiği, 1981 yılında Ankara'da bir kez basılan Bir Facianın Hikâyesi adlı kitabın içeriğinin de bu konulara eklendiği çok daha kapsamlı ve tamamen gözden geçirilmiş bir hali. Cemil Meriç'in ele aldığı birçok konu bugün de güncelliğini koruyor, bugün de o konuların çeşitliliğinden ve içerdikleri kimi düşüncelerden yararlanmak pekâlâ mümkün. Cemil Meriç okuyucusunu, bir kez daha, "düşünenlerin düşüncesini düşünmeye, sonra da onların tesirinden kurtularak kendi kafasıyla düşünmeye ve hiçbir görüşün esiri olmamaya" davet ediyor. Aydını aydın yapan da "uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs" değil mi?

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN