Arama

Mehmet Akif Ersoy’un Safahat’ında yer alan halk diline özgü kelimeler

"Sözüm odun gibi olsun hakikat olsun tek" ifadesini kullanan Mehmet Akif Ersoy, şiirlerinde gerçekliği sağlamak adına halk diline özgü kelimelere sıklıkla başvurdu. Bilhassa sosyal problemleri ele aldığı şiirlerinde, insanların sorunlarını kendi ağızlardan nakletti. Günlük konuşma dili onun şiirlerinde en saf ve pürüzsüz haliyle kendisine yer edindi. Milli şairimizin doğum yıl dönümü anısına Safahat'ta yer alan halk diline özgü kelimeleri derledik.

Kılkuyruk: düzenci, yalancı.

"Bakın ne günlere kaldık: Ya beş, ya altı kopuk,

Yamaklarıyla beraber ki hepsi kılkuyruk. "

Kağşamak: Eskimiş, gevşemiş, dağılmaya yüz tutmuş (eşya, yapı).

"Bu, yanmadık yeri kalmışsa, kağşamış yurda

Meğerse Avrupa kundak sokar dururmuş da"

Sezai Karakoç'un gözünden Mehmet Akif'in şiiri

  • 10
  • 17

Şallak mallak: Dağınık, kötü giyimli, yakışıksız.

"Karı kıvrak, paşa hazretleri, şallak mallak;

Biri hakkıyla edebsiz, biri şartınca salak;"

  • 11
  • 17

Zağar: Her halde, evet öyle.

"Balık almış, ne olur? Sonra yedirmiş, ne çıkar?

Sanki hiç beslememiş kendisi vaktiyle zağar. "

  • 12
  • 17

Kaltaban: Şarlatan, yalancı, hileci.

"Baba! En sevgili annen, o senin öz vatanın

Olacak mıydı feda hısına üç kaltabanın?"

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN