Arama

Mehmet Akif'in derslerinde işlediği şiirler

İstiklal şairi Mehmet Akif, hayatının çeşitli dönemlerinde muallimlik yaptı. Verdiği edebiyat dersleri ile birçok talebenin ufkunu açtı. Öğrencileri arasında Reşat Nuri Güntekin, Falih Rıfkı Atay, Ruşen Eşref Ünaydın, Celaleddin Ökten gibi isimler yer alıyordu. Derslerinde kendi şiirlerini okumasa da birçok şairden istifade edip, anlattığı konuları onların dizeleriyle örneklendirdi. Gelin, Mehmet Akif'in derslerinde işlediği şiirlere daha yakından bakalım.

➡ Edebiyat-ı Osmaniye'nin konularından biri de vuzuhtur. Mehmet Akif bu bahsi, fikrin açık olması ve zihinde kolay anlaşılabilmesi olarak açıklar. Örnek olarak edib-i muazzam olarak bahsettiği Namık Kemal'in dörtlüğünü verir:

Yara nişandır tenine erlerin
Mevt ise son rütbesidir 'askerlerin
Altı da bir, üstü de birdir yerin
Arş yiğitler, vatan imdadına!

*Mevt: Ölüm

En çok sevilen 10 Mehmet Akif Ersoy şiiri

➡ Tezat, şiirlerde oldukça çok kullanılan sanatlardan biridir. Mehmet Akif, Abdülhak Hamid'in Sahra şiirinden aldığı bölümlerde medeniyet ile bedeviliğin tezat olarak gösterilmesiyle bu bahsi açıklar.

Bir zamanlar karargahım idi
Bedeviler gibi beyâbânlar
Buna mucib de iştibâhım idi:
Nasıl imrâr-ı vakt eder anlar

Belde halkında görmedim hayfâ
Gördüğüm ünsü ehl-i vahşette
Bedeviler sükûn u râhatta
Sürdüğü da'ima ganemle safâ

*Beyâbân: Çöl, sahrâ
İştibâh: Şüphe etme, şüphelenme
Hayfâ: Yazık

Mehmet Akif'e göre şiir nasıl olmalıdır?

Şeyh Galib, Mehmet Akif'in derslerinde şiirlerini okuduğu şairlerden biridir. Kendisinden "Garip fakat parlak hayaller icat eden şairlerimizdendir" diye bahseder. Onun yüksek sanatlar içeren şu mesnevisini örnek verir:

Bir deşt bu kim ne'uzü-billah
Cinler cirid oynar anda her gâh

Birbirine ye's ü havf lahık
Geh kar yağardı, geh karanlık

Deyc'ûr ile berf edince ülfet
Bir kâlebe girdi nur u zulmet

Ser-madan olup füsürde meh-tâb
Şebnem yerine döküldü sim-âb

Buzdan kırılıp sipihr-i mînâ
Düştü yere rîze rîze güya

Ne'uzü-billah: Allahü Teâla'ya sığınırız
Havf: Korku
Lahık: Yetişen, yakalayan
Sipihr:
Deyc'ûr: Karanlık

➡ Halkı kötü hasletlerden soğutmak için bazı şairler, iki yüzlü kimseleri şiirlerinde öyle rezil ederdi ki artık kimse riyakarlık etmeye cesaret edemezdi. Ziya Paşa'nın Zafernamesi bu şiirlerden biriydi.

📚 Akif, Ali Paşa'nın bu dizeleri okuduktan sonra az kalsın yüreğine indiğini söyler ve bu uzun manzumeden örnekler verir:

Âfitâba yüzünün varsa da vech-i şibhi
Andırır tal'at-ı meymûn-ı ferah-nâkı mehi
Anda kıl san'at-ı Mevla'ya serâpâ nigehi
Kadd değil kâmet-i metbû'ası bir serv-i sehi
Göz değil çeşm-i dil-ârâsı yenâbi'u zülal

Eyleyen vech-i dil-ârâsına bir kere nigâh
Bir dahî 'aleme bakmaktan eder istikrâh
"Utlubu'l hayra" mealinden olursun agah
Nazar et suret-i zibasına maşallah
Nedir ol vech mübarek, nedir o hüsn-i cemal

*Âfitâb: Pek güzel
Vech-i şibh: Bir şeyin başka bir şeye neden benzediğini anlatan söz
Nigeh: Bakış
Dil-ârâ:Gönül süsleyen
İstikrâh: Tiksinme

Mehmet Akif'ten edebiyat dersleri

➡ Teşbih, divan edebiyatında oldukça sık kullanılan sanatlardan biriydi. Edebiyat-ı Osmaniye derslerinde Mehmet Akif bu konuyu şiir üzerinden açıkladı.

📚 Nedim'in beyitleri bu derste işlenen şiirlerden biriydi.

Sinede bir lahza ârâm eyle gel canım gibi
Geçer ey ruh-ı revan 'ömr-i şitâbânım gibi

*Lahza: An
Şitâbân: Acele eden, çabuk olan

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN