Arama

Mehmet Akif’in Reşat Nuri’ye verdiği büyük ders

Klasikleşmiş eserlere imza atan Reşat Nuri Güntekin, Mehmet Akif'in meşhur talebelerinden biriydi. Darülfünun'daki ilk edebiyat dersinde Mehmet Akif'le tanışan Güntekin, yıllar sonra onun için "Akif'in, cesur ve realist usulünden bugün de çok istifade edebileceğimiz kanaatindeyiz." dedi. Peki, Reşat Nuri ve arkadaşları Mehmet Akif'i neden protesto etti? Güntekin, yıllar sonra pişmanlığını nasıl dile getirdi? Mehmet Akif'in, Reşat Nuri ve arkadaşlarına verdiği büyük ders neydi?

  • 3
  • 27
ÇALIKUŞU
ÇALIKUŞU

"Dördüncü sınıftayım. Yaşım on iki kadar olmalıydı. Fransızca muallimimiz Sör Aleksi bir gün bize yazı vazifesi vermişti. 'Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Bakalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temrini olur.' demişti. Hiç unutmam; yaramazlığımdan, gevezeliğimden bıkan sörler, o sınıfta beni arkadaşlarımdan ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuşlardı."

Türk edebiyatının en çok tanınan ve sevilen eserlerinden biri olan Çalıkuşu, ilk kez 1922 yılında Vakit gazetesinde tefrika edildi ve aynı yıl kitap olarak basıldı. Beşinci baskısından sonra eser, 1939 yılında bizzat Reşat Nuri Güntekin tarafından sonra tekrar yayımlandı. Edebiyatın klasikleri arasında yerini alan Çalıkuşu, genel olarak Anadolu'da geçer ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatır. Defalarca beyaz perdeye aktarılıp dizisi de yapılan bu eser, Feride'nin hatıra defteri olarak yazıldı.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın…

Reşat Nuri Güntekin, Mehmet Akif'in meşhur talebelerinden biriydi. Güntekin, Mehmet Akif'in edebiyat dersleri verdiği Darülfünun'daki ilk derse ilişkin hatırasını şöyle aktarır:

"Sahne, meşhur Zeynep Hanım Konağı'nda büyük salon… Zaman, Meşrutiyet'in ikinci senesi… Görünüşte burası yediden demeyelim de on yediden yetmişe kadar her yaşta ve her sınıfta insanın toplandığı herhangi bir içtima salonu, bir tiyatro veya mahkemedir. Fakat hakikatte, Darülfünun edebiyat şubesinin birinci sınıfındayız. Ön sıralarda idadilerden gelmiş tüysüz çocuklar, kenarlarda sarıklı, sakallı medreseliler, arkada samiler denen kalabalık bir grup. Antre serbest ve meccanidir.

Yalnız, elinde tahsil vesikası olmayanlar sami (dinleyici) adıyla içeriye girerler ve sene sonunda o seneki derslerden imtihan vererek asli talebe hakkını kazanırlar.

"Benim için sevmek bir başka insanın vücudundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti."

  • 6
  • 27
DUDAKTAN KALBE
DUDAKTAN KALBE

Reşat Nuri Güntekin'in 1925'te yazdığı bir roman olan Dudaktan Kalbe, aşk acısı çeken ve tekrar âşık olmayacağını, aşkın bir daha dudaktan kalbe inmeyeceğini felsefe edinmiş bir gencin öyküsünü dile getirir.

Bu yapıt, özellikle örf tanıtımı ve kişilik canlandırımında başarılı, duygusal ve sevgi dolu bir roman. Açık, yalın ve gösterişsiz bir anlatışla ve temiz bir İstanbul Türkçesiyle geniş kitlelere seslenebilen yazarın, ilk ve en ünlü romanı Çalıkuşu düzeyinde bir kitap. Şarkılara, filmlere, nostaljik romantizmimize bolca konu olmuş aşkların unutulmaz romanlarından biri.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın…

  • 7
  • 27
REŞAT NURİ VE ARKADAŞLARI NEDEN MEHMET AKİF’İ PROTESTO ETTİ?
REŞAT NURİ VE ARKADAŞLARI NEDEN MEHMET AKİF’İ PROTESTO ETTİ?

Derken kapı açılıyor. İçeriye orta boylu, kara top sakallı, kalender bir zat giriyor. Şemsiyesiyle lastiklerini kapının arkasına bıraktıktan sonra talebe sıralarına gideceği yerde, muallim kürsüsüne doğruluyor. O zaman yanındaki arkadaştan öğreniyorum ki, bu zat bizim edebiyat muallimimiz şair Mehmet Akif'tir.

Hiç unutmam, Akif o gün bize Muallim Naci'nin bir tevhidini yazdırdı ve ders sonuna kadar bunun izahı ile uğraştı. Koskoca bir darülfünunda bize manzume yazdırılsın! Bu muamele fena halde haysiyetimizi kırmıştı. Benim gibi ukalalıktan buram buram öten birkaç çocuk, bu 'eski kafalı' hocayı protestoya karar verdik ve dediğimizi yaptık.

Akif'in, son günlerde hasta yatağında çekilmiş resmine bilmem dikkat ettiniz mi? Harabe halindeki çehrenin gözlerinde, o kadar harikulade bir ateş ve nur güzelliği vardı ki, insanı adeta şairin ruhun ebediliği hakkındaki kanaatini kabul ettirecek gibi olur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN