Mekânın Hafızası: Şehrengizler
Medeniyetin kökleri olan şehirlerin ruhunun mühürlenmesidir şehrengiz. Bu eserler sayesinde Anadolu ve Balkanlar'ın ruhuna dokunabiliyor, mekânın hafızasını teneffüs edebiliyoruz. Tarihi bir vesika olmanın dışında kültürel bir hazine olarak da tebarüz eden şehrengiz türü, edebiyatımızın geniş hacmini de ortaya çıkarır.
Giriş Tarihi: 23.10.2021
20:55
Güncelleme Tarihi: 13.06.2024
15:12
🔴 Şehrengiz hangi bölümlerden oluşur?
📌 Her edebi tür gibi şehrengizler de belli bir nizam içerisinde telif edilir. Mesnevi nazım şekli ile yazılan eserler; münacat ile başlar, niçin yazıldığının anlatıldığı sebeb-i telif bölümü ile devam eder, konunun işlendiği bölüm ile olgunlaşıp hatime ile sona erer.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Agâh Sırrı Levend , şehrengiz türünün Osmanlı döneminde teşekkül etmiş bir tür olduğunu savunur. Ona göre Fars dili ve kültüründen bir etkilenme söz konusu değil dir.
↪ Münacat: Allah' (CC) yakarmak anlamına gelen münacat çoğu edebi tür gibi şehrengizlerin de giriş bölümünde bulunur. Lakin şehrengiz münacatlarında şairler, gezdikleri ve güzellere bakmaları gibi sebepler ile üzerlerine farz olan ibadetleri yerine getiremediklerini beyan ederek Yüce Allah'tan (CC) bağışlanma dilerler.
↪ Sebeb-i telif: Yazılış sebebi olarak tercüme edilen bu bölümde şair, eseri niçin, neden yazdığı gibi sorulara cevap verir. Çok etkilendiği ve güzel bulduğu şehiri unutulmaz kılmak ana sebeptir. Peşisıra şehrengizin yazıldığı şehir övülmeye başlanır. Burada diğer şehirlerle arasında bir karşılaştırma yapılması da söz konusu olur.
↪ Konunun İşlendiği Bölüm: Şair, şehir tasvirinden sonra güzeller tasvirine geçer. Şairin amacı, belirli bir meslek erbabı ile onların uğraştıkları sanatları anlatmaktır. Anlatılan güzeller erkek olup isimlerine kafiyeli sözler eklenir, mesleklere uygun cinaslar yapılarak şehrin güzelleri anlatılır. Bazen güzellerin adları söylenir, bazen de adları belirtilmeden tasvir edilir (Canım, 2011: 293).
↪ Hatime: Eserin bitiş bölümüdür. Bu bölümde, bir genelleme yapılır. Eserin yazıldığı şehre dair övgüler bir kez daha zikredilir. Nihayetinde bir dua ile şehrengiz hitama erer.
Yedi Güzel Adam'dan alıntılar okumak için tıklayın
📚 Meşhur Şehrengizler nelerdir?
📌 Edebiyatımızda 16-19. yüzyıl arası telif edilen şehrengiz türü, şehirleri tasvir etmesi, devrin ekonomik, sosyal, kültürel özelliklerini zikretmesi bakımından önemli bir nazım şekli olmuştur. Birçok şair bu türde eser vererek önemli bir literatür oluşmasına hizmet etmişlerdir. Sizin için öne çıkan şehrengizleri bir sıraya matuf olarak paylaşıyoruz.
🔷 Mesîhî ➡ "Şehr-engîz Der Medh-i Cüvânân-ı Edirne" 🔷 Zâtî ➡"Şehr-engîz-i Edirne" 🔷 Kâtib Davud➡ "Şehr-engîz-i İstanbul" 🔷 Taşlıcalı Yahyâ➡ "Şehr-engîz-i İstanbul" 🔷 Lâmi'î Çelebi➡"Şehr-engîz-i Bursa" 🔷 Hayretî➡"Şehr-engîz-i Belgrad" 🔷 Hayretî➡" Şehr-engîz-i Yenice" 🔷 Üsküplü İshâk Çelebi➡"Şehr-engîz-i Bursa" 🔷 Üsküplü İshâk Çelebi➡"Şehrengîz-i Mahbûbân-ı Vilâyet-i Üsküb" 🔷 Usûlî➡"Şehrengiz-i Yenice" 🔷 Usûlî➡"Şehr-engîz-i Edirne" 🔷 Nihâlî ➡"Bursa Şehrengizi" 🔷 Cefâyî➡"Şehr-engîz-i Rize" 🔷 Fakîrî➡"Şehr-engîz-i İstanbul" 🔷 Sâfî➡"Şehr-engîz-i İstanbul" 🔷 Za'fî-i Gülşenî➡"Moton Şehr-engîzi" 🔷 Za'fî-i Gülşenî➡"Şehr-engîz-i Âbkır" 🔷 Za'fî-i Gülşenî➡"Şehrengiz" 🔷 Âşık Çelebi➡"Şehr-engîz-i Bursa" 🔷 Kerîmî ➡"Şehr-engîz-i Edirne" 🔷 Vechî➡ "Şehr-engîz-i Gelibolu" 🔷 Firdevsî➡"Şehr-engîz"
İslam Sanatları hakkında genel bir bilgi almak için tıklayın
📕 Mesîhî, “Şehr-engîz Der-Medh-i Cüvânân-ı Edirne”
📌 Edebiyatımızda şehrengiz türünün ilk eseri olan kitap, bir tür başlangıcı olması sebebiyle çok ciddi derecede kıymet görür. Şehrengiz; Edirne'nin tarihi, tabii güzelliklerine ve güzellerine odaklanır. Eserin başlangıcında şair dini yükümlülüklerini yerine getiremediği için pişmanlıklarını Hak Teâla'ya arz eder. Mesîhî, Edirne'yi tasvir ettiği bölümde; Padişah ile geldiği şehri, ana hatlarıyla anlatır. Bu bilgiler dönemin sosyolojik tespiti açısından da çok önemlidir.
Mesîhî kimdir? Priştinelidir. Sehî'nin tezkiresinde geçtiğine göre iyi bir eğitim almış ve II. Bayezid döneminde İstanbul'da bulunmuştur.
(X) 🔍 Bilgi Notu: 178 beyitten oluşan şehrengiz, "Mefâ'îlün/Mefâ'îlün/Fe'ûlün" vezni ile kaleme alınmıştır.
Eserden alıntı
➡
"Sâkî şu denlü turdı gice hidmetünde kim İndi sürâhinün kara sular ayağına"
Günümüz Türkçesiyle
(Saki kimin hizmetinde dönüp durdu gece boyu Sürahinin ayaklarına kara sular indi)
➡
"Gördi kim uçmağa döndi dürlü zînetle zemîn Yire uçmak kasdına açdı o dem şeh-per hilâl"
Günümüz Türkçesiyle
(Kim cennete vardı da türlü süslerle yeryüzüne döndü gördü Yere cennet kastına o zaman açtı büyük kanatlarını)
Mehmet Akif Batı'ya nasıl seslendi? Okumak için tıklayın
📔 Zâtî, “Şehr-engîz-i Edirne”
📌 Eser, Adem'in (AS) yaratılışının anlatılması ile başlar. Akabinde bir naat ve II. Bayezid'i öven Zâtî, Edirne'yi tasvir etmeye başlar. Kitap ayrıca şehrengiz türünün ikinci eseri olmasıyla öne çıkar. Edirne'nin doğal güzelliklerini bir ressam edasıyla zikreden şair şehrengizinde, 16. yüzyıl Edirne'si özelinde Rumeli'ye dair ciddi bilgiler verir.
Zâtî kimdir? 1471- 1546'da yılları arasında yaşayan divan şairi. Kaynaklarda adı Bahşi, İvaz ve ya Satı olarak geçer.
(X) 🔍 Bilgi Notu: II. Bayezid'e özel günlerde sunduğu kasidelerle dikkat çeken Zâtî , devrin önde gelen siyasi ve edebi çevreleri ile yakın ilişki içerisinde olmuştur.
Eserden alıntı
➡
"Şehin-şeh Bâyezid ibn-i Mehemmed Mü'ebbed devleti cündi mü'eyyed
İrişdi Edrine şehrine ol mâh O yirün başına gün togdı nâ-gâh"
Günümüz Türkçesiyle
(Şahlar şahı Muhammed oğlu Bayezid Ebedi olsun devleti ebedi olsun ordusu)
(Edirne şehrine geldi o ay O yerin üstüne vakitsiz doğdu)
Hasret, şiirlerde nasıl karşılık buldu? Okumak için tıklayın
📗 Taşlıcalı Dukakin-zâde Yahyâ Bey, “Şehr-engîz-i İstanbul”
📌 Eser 1523-1536 yılları arasında yazılır. Şehrengiz 345 beyit olup mesnevi nazım şekli ile aruzun "Mefâ'îlün/ Mefâ'îlün /Fe'ûlün" kalıbıyla yazılmıştır. Eserde Kanuni ve İbrahim Paşa övülerek İstanbul'un baharı tasvir edilir. Taşlıcalı gibi usta bir şairin 16. yüzyıl İstanbul'unu ve baharını tasvir etmesi araştırmacılar için bulunmaz bir nimettir. İstanbul'un tabii güzelliklerini göstermesi ile öne çıkan eser aynı zamanda dönemin sosyal şartlarının ne denli iyi olduğunu da kanıtlar.
Taşlıcalı Yahyâ kimdir? 1582'de vefat eden hamse isimli eseriyle meşhur olmuş divan şiiri. Bir yeniçeri olmasına rağmen Fenarizade ve Kemalpaşazade'nin sohbet meclislerinde bulunarak devrin ilmi muhitinde bulundu. Şiirleri ile sarayda bir yer edindi.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Aslen Arnavut olan Taşlıcalı Yahya, Dukakin namlı tanınmış bir aileye mensup olduğu için Dukakinzâde diye de anılmıştır.
Eserden alıntı
➡
"Âşık oldur ki ışkı ile müdâm Eyleyüp uyhuyı gözine harâm
Seve bir sevr boylı mahbûbı Derd-i ışkınun ola Eyyûbı"
Günümüz Türkçesiyle
(Âşık aşkı ile daima beraber olandır Uykuyu gözüne yasaklayarak)
(Severse servi boylu bir sevgiliyi Aşk derdinin olur Eyyübü)
Şairlerimiz yalnızlığı nasıl betimledi? Okumak için tıklayın