Arama
Mevlana’nın gönüllerde yer edinen rubaileri
Düşünceleriyle asırlardır insanlığa ışık tutan Mevlana, 66 yıllık ömründe "mutlak aşk"ın izini sürdü. Aldığı örnek eğitim, edindiği sağlam ilim topluma büyük bir sevgi, engin bir dünya görüşü olarak yansıdı. Batı dünyasında "Anadolulu" anlamına gelen "Rumi" olarak anıldı. Sözleriyle, şiirleriyle insanın kendisiyle, yaratıcısıyla ve dış dünyadaki bütün varlıklarla barışık, huzurlu ve mutlu olmasını öğütlerdi. Sizler için Mevlana'nın gönüllerde yer edinen rubailerini derledik.
Başımı koyduğum her yerde, secde edilen O'dur.
Dört köşe ve altı bucak tapılan O'dur.
Bağ-bahçe, gül-bülbül, sema-sevgili;
Bütün bunlar hep bahane; asıl maksat olan O'dur.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Aşk ezelden beri vardır. Sonsuza kadar da sürecektir.
Aşkı arayanlar, âşık olmak isteyenler sayısız olacaktır.
Yarın kıyamet kopup da her şey açığa çıkınca;
Âşık olmayanların (Hakk'ı candan sevmeyenlerim) ibadeti gösteriş için yapanların ilahi dergâhından sürüleceği görülecektir.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Canım bedenimde oldukça Kur'an'ın kuluyum, kölesiyim.
Ben seçilmiş Muhammed'in (sav) yolunun tozuyum, toprağıyım.
Eğer birisi, benim sözlerimden, bundan başka türlü bir söz eder, mana çıkarırsa,
Ben, beni başka türlü anlatandan da, o sözden de bıkmışım (uzağım).
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Gel, gel, yine gel, ne olursa ol yine gel; kâfirsen, ateşe tapıyorsan, puta tapıyorsan gene gel.
Bu bizim kapımız, bu bizim dergâhımız, ümitsizlik kapısı, ümitsizlik dergâhı değildir, tövbeni yüz kere bozmuş olsan da yine gel.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Senin canının içinde bir can var, o canı ara!
Dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara!
Yürüyen dervişi arıyorsan eğer;
onu kendinden dışarıda değil, nefsinde ara.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî