Mevlid'de geçen güzel kelimeler
Müslümanlar tarih boyunca Peygamberimize (sav) karşı olan sevgilerini türlü şekillerle ifade etmiş ve edebi eserlerini de bunlara göre şekillendirmişti. Resulullah'ın (sav) doğumunu esas alan mevlid türü de bunlardan biriydi. Mevlid-i Şerif kültürümüz içinde müstesna bir geleneğe sahip olan, önemli gün ve gecelerde okunan, okutturulan çokça da çoğaltılan bir eserdi. Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı bu değerli kitapta geçen bazı kavramlar bulunur. Muktedâ, Subh, İn'âm gibi anlamı az bilinen bu güzel kelimeleri sizin için derledik.
Giriş Tarihi: 07.10.2022
17:18
Güncelleme Tarihi: 07.10.2022
17:30
Hûr
🔸 Dilimize hûri olarak geçen hûr kelimesi Arapça'da "cennet kızları" anlamına gelmektedir. Kelime Arapça asıllı zannedilse de aslında Farsça kökenli olup "ahu gözlü sevgili" demektir. Farsça'da teklik bildiren –î ekiyle kullanıldığından hûri olarak kalıplaşmıştır.
🔸 Geçmişinin Pehlevice veya Partça'ya dayandığı düşünülen bu kelime Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan Avesta'da "güzel kadın" anlamında kullanılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de eşler olarak bahsedilmiştir.
🔸"Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır." (Sâffât Sûresi 48. ayet) "Onlar için saklı inciler gibi iri gözlü huriler de vardır." (Vâkı'a Sûresi 22. ayet) Mevlid'in 272. beyitinde cennette yaşadığına inanılan dişi varlıkla anlamına tekabül edecek şekilde cennetin kapısında bekleyen Rıdvân adlı melekle birlikte kullanılmıştır.
🔶 🔶🔶
Saçu saçup çün ziyaret itdiler Hûr u Rıdvân û melekler gitdiler
Şairlerimizden Peygamberimize yazılan naat şiirleri
Hurûş
🔸 Farsça "coşmak" anlamına gelen hurşîden fiilinden türemiştir. "Coşma, çağlama, bağırma, gürültü, şamata ve telaş" anlamlarına gelir. Genellikle cûş u hurûş tamlamasıyla coşmak ve kendinden geçmek anlamlarında kullanılır. Mevlid'in 308. beyitinde geçmektedir.
🔶 🔶🔶
Mu'cizâtın dinlenüz şevk ile hôş Tâ ki akl ü cân kıla cûş u hurûş
Mevlid merasiminin Osmanlı'daki tezahürü
Sâyebân
🔸 Farsça "gölge, koruma, yardım, hami ve koruyup gözeten" anlamlarına gelen sâye kelimesinden türemiştir. "Gölgelik, büyük çadır ve otağ" manalarına gelir. Türkçe'de "aracılığıyla, yardımıyla" anlamına gelen bir zarf olarak sayesinde şeklinde kullanılmaktadır. Mevlid'in 315. beyitinde geçmektedir.
🔶 🔶🔶
Hem mübârek başı üzre her zaman Bir bölük bulut olurdı sâyebân
Peygamber Efendimiz ile ilgili 30 ayet
Subh
🔸 Arapça bir kelimedir. "Sabah vakti, sabah, tan yerinin ağarması ve fecir" anlamlarına gelir. Mevlid'in 338. beyitinde subh u şâm yani sabah aksam şeklinde ikileme unsurlarından biri olarak kullanılmıştır.
🔶 🔶🔶
Kim tahiyyata oturmuşdı müdâm Ol idi tâatları her subh u şâm
Kutlu bir dünyaya geliş
Çerâg
🔸 Farsça "yağ kandili demektir. Mum, meşale veya yağa batırılıp yakılan fitillerin geneline" verilen isimdir. Anlamı genişletilerek ışık ve alev anlamlarına gelecek şekilde de kullanılabilir.
🔸 Türkçe'de "çam gibi reçineli ağaçların yağlı ve tutuşmaya elverişli bölümlerinin küçük parçalara ayrılmasıyla elde edilen çıra" kelimesiyle de ile ilişkilendirilebilir.
🔸 Bir zamanlar yardımcı veya hizmetçi kimseleri ifade etmek için çırak anlamında kullanıldığı da olmuştur. Mevlid'in 300. beyitinde Peygamber Efendimiz'e (SAV) ithafen "dinin ışığı" şeklinde mecazi bir anlamda kullanılmıştır.
🔶 🔶🔶
Dînun çerâgı yandı vü yandı kamu oda Küffâr-ı ehl-i şirk ü hep agyâr-ı Mustafa
Yol gösterici 50 hadis