Arama
Mithat Cemal Kuntay'ın "Üç İstanbul"u
Şair, yazar ve hukukçu kimlikleri ile öne çıkan Mithat Cemal, tek romanı olan "Üç İstanbul" ile şehri ayrı dönemler içerisinde anlatır. Bu yönü ile adeta tarihi fotoğraflayan Mithat Cemal, değişen alışkanlıkların ekseninde İstanbul'un geçirdiği maddi ve manevi değişikliklere ışık tutar. Büyük bir kültür hazinesi olan "Üç İstanbul", Osmanlının son dönemindeki toplumsal hareketliliğe de dikkat çeker. Sizler için her bölümü bir tarih huzmesi olan "Üç İstanbul"dan çarpıcı, dikkat çekici ve göz alıcı cümleleri bir araya getirdik.
"En büyük vakaları en küçük tesadüfler yapardı."
Mithat Cemal Kuntay
"Paralı, mevkili adamların bir rezaletini öğrendiği zaman hayatındaki mahrumiyetlerin intikamını almış gibi sevinirdi."
Mithat Cemal Kuntay
"Sevilmeyenler meğer romanlarda ağlarlarmış."
Mithat Cemal Kuntay
"Fıkaralık üst üste dört ağzı olan kuyudur. İnsan evvela mülkünü satar; bu, kuyunun birinci ağzıdır. Sonra malını satar, bu da ikinci uçurumdur. Daha sonra borç eder ve en sonra dolandırır; bunlar da kuyunun üçüncü, dördüncü karanlığıdır. Fakat sefaletin bunlardan başka en son uçurumu gelir ki dolandırmak kudretinin insan[1]da bitmesidir."
Mithat Cemal Kuntay
"Her kelime satırsız bir satır başıydı."
Mithat Cemal Kuntay