Muazzez Akkaya konuştu: "Sezai Karakoç'u vefatından bir ay önce Fenerbahçe'de gördüm"
O, edebiyatımızın en merak edilen isimlerinden birisiydi. Cemal Süreya'nın uğruna soyadından bir harf eksilttiği, Sezai Karakoç'un en çok okunan şiirlerden olan "Monna Rosa"yı yazdığı Muazzez Akkaya 70 yıllık suskunluğunu bozdu. Kendi hayat öyküsüne odaklanan eser için AA'ya bir mülakat veren Akkaya, "Sezai Karakoç'u vefatından bir ay önce Fenerbahçe'de gördüm, beyaz saçları, sakalları olunca tanıyamadım. Bir süre sonra gazetede vefat ilanını görünce o olduğunu anladım." dedi.
Giriş Tarihi: 02.01.2024
19:53
Güncelleme Tarihi: 02.01.2024
19:56
"Mülkiye'nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci"
Kandilli Lisesi'ni bitirmesinin ardından 1949'da Mülkiye Mektebi'nin yatılı sınavını kazanan ilk kız öğrenci olduğunu ama o dönem kız yatakhanesi olmadığı için okula evden gidip geldiğini anlatan Akkaya, ilk senesinde iki kız olarak başladıkları üniversite yıllarında zorlanmadığını, sonrasında 8 kız öğrenci arkadaşıyla güzel anılar biriktirdiklerini ifade etti.
"Cemal Süreya cebime şiirler koyardı"
Muazzez Akkaya, Sezai Karakoç ve Cemal Süreya'nın kendisine olan sevgisine ilişkin,
"Cemal Süreya daha çok cebime şiirler koyardı. Sonra sınıfa girince aynı şiiri tahtada da görürdüm. Şiirlerin ona ait olduğunu sonradan öğrendim. Ben o dönem bu şekilde bir arkadaş edinmeyi, ilerletmeyi hiç düşünmedim." sözleriyle değindi.
"Sezai Karakoç benden küçüktü, ilk handikap oydu"
Muazzez Akkaya kendisi için "Monna Rosa" şiirini kaleme alan Sezai Karakoç hakkında ise, "Büyüklerimizin kafamıza çiviyle çaktıkları bazı fikirler var, 'erkek yaşça büyük, hanımı ondan küçük olmalı' gibi. Annem-babam, çevremdeki herkes de böyleydi. Sezai Karakoç da benden 1-2 yaş kadar küçüktü, benim için ilk handikap oydu zaten. Bu nedenle ihtimalini bile düşünmedim çünkü kafamda yaş konusu yerleşmişti." ifadeleriyle Karakoç'a olan bakışını dile getirdi.
"Soy ismindeki harfi bizi aynı masada gördüğü için sildirdi"
Cemal Süreya'nın soy isminden bir harfi eksilttiği olaya da ilk kez açıklık getiren Akkaya, şöyle konuştu:
"Benimle gelip konuşmaya hiç çalışmadı. Bir iddiaya girmişler, onun sonucu soy isminden bir harfi attığı doğru. Hangimiz daha ileride olursak, diğeri bir şeyinden vazgeçecek diye iddiaya girmişler. Bu olay olduğunda Mülkiye'nin kafesinde arkadaşlarımızla oturuyorduk. Arkadaşlarım yanlarında Sezai Karakoç'la gelmişti. Aynı masadaydık. Sonra diğer arkadaşlar kalkıp gidince ve sadece Sezai Karakoç'la benim masada kaldığım anı görünce Cemal Süreya, soy isminden bir harfi sildirmiş. Bana böyle izah etmişlerdi."
"Tercih yapmayı hiç düşünmedim, eşimle mutlu bir hayatım oldu"
Sezai Karakoç ile detaylı hiçbir diyaloğunun olmadığını vurgulayan Akkaya, "Üniversite II. sınıftaydık. Yazdığı şiirleri bana vermek için çok uğraşıyordu, ben mecburen tekrar ısrar etmesin diye alıyordum. Ama dediğim gibi o zamanlar okuldan biriyle arkadaş olmayı, ikisinden birini tercih etmeyi hiç düşünmedim. Okul sonrası seçtiğim eşim, o da Mülkiye mezunu olan rahmetli Orhan Giray'la çok mutlu bir hayatım oldu, 4 güzel evlat yetiştirdik." sözleri ile olaya açıklık getirdi.