Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri: Anlamlı, En Güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

Necip Fazıl Kısakürek'in şiirleri ve sözleri her edebiyatseverin hafızasında yer edinir. Kendine has üslubu ve şiir dili ile her dönem okunmayı başaran Necip Fazıl Kısakürek aynı zamanda Cumhuriyet döneminin yakın tanığı idi. Bireysellikten İslami bir havaya geçen şiirleri ile her zaman çokça okunan ve takip edilen bir şair olan Necip Fazıl; birbirinden etkileyici şiirlerin, düşündürücü sözlerin ve hacimli kitapların müellifi oldu. Necip Fazıl'ın en güzel, manalı ve duygusal şiirleri, sözleri günümüzde de ders kitaplarında bulunur. Sizler için en güzel, manalı, anlamlı Necip Fazıl Kısakürek şiirleri ve sözlerini derledik.

Bu Yağmur

Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince

Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...

Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.

Aynalar yüzümü tanımaz olur.

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik

Tenimde acısız yatan bir bıçak

Bu yağmur yerde taş ve bende kemik

Dayandıkça çisil çisil yağacak.

Bu yağmur delilik vehminden üstün;

Karanlık kovulmaz düşüncelerden.

Cinlerin beynimde yaptığı düğün

Sulardan, seslerden ve gecelerden.

Necip Fazıl Kısakürek

Ayrılık

Ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar.

Kavuşmak nasıl olmaz mademki ayrılık var.

Necip Fazıl Kısakürek

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;

O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım...

İstanbul,

İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare? ..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!

İlle İstanbul'da bul!

İstanbul,

İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir ' Katibim'i...

Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,

İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hala çığlıklar gelir Topkapı Sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan

Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,

İstanbul...

Necip Fazıl Kısakürek

  • 10
  • 24

Gölgeler

Gönlüm uçmak dilerken semavi ülkelere;

Ayağım takılıyor yerdeki gölgelere...

Necip Fazıl Kısakürek

  • 11
  • 24

Bizim Şarkımız

Kırılır da bir gün tüm dişliler

Döner şanlı şanlı çarkımız bizim

Gökten bir el yaşlı gözleri siler

Şenlenir evimiz barkımız bizim

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze

Kavuşuruz sonu gelmez gündüze

Sapan taşların yanında füze

Başka alemlerle farkımız bizim

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman

Görürler nasılmış neymiş kahraman

Yer ve gök su vermem dediği zaman

Her tarlayı sular arkımız bizim

Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...

Necip Fazıl Kısakürek

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN