Necip Fazıl'dan yüzleri gülümsetecek nükteler
Şiirimizin dev ismi Necip Fazıl'ın en önemli yönlerinden biri de nüktedanlığıydı. Hazırcevap olan şair, üslubunda da nükteye yer veriyordu. Üstad, gündelik yaşantısında çoğu zaman daha önce hiç kimsenin aklına gelmemiş olan benzetmeler ve nükteler yapardı. Rasim Özdenören bu durumu "Hiçbir konu hatırlamam ki, Necip Fazıl o konuya bizim hiç birimizin beklemediği bir cevapla, bir nükteyle karşılık vermemiş olsun." şeklinde ifade etmekteydi. İşte Necip Fazıl'dan hem güldürecek hem de zihni bir yolcuğa çıkaracak nükteler…
Giriş Tarihi: 30.05.2020
09:28
Nur Harmanı'nın pırıltılı kalemi Necip Fazıl'ın da içinde bulunduğu uçak, Yeşilköy Havaalanı'nda kalktıktan kısa bir zaman sonra arızalanır ve geri döner. Havaalanındakiler merakla, "Ne oldu, nasıl oldu?" diye sorarlar. Şairin cevabı hem teslimiyetçi hem de hikmetli: "Ahirete kabul etmediler, geri döndük!"
"Aynı göğün uzak yıldızları" Necip Fazıl ve Nazım Hikmet'in kesişen yolları
Necip Fazıl ile Osman Yüksel Serdengeçti, bir gün Kadıköy iskelesinde vapur beklerken evine balık götüren bir adama rastlarlar. Necip Fazıl'da tik vardır bilindiği gibi. Yüzü adama dönük gözü açılıp kapanınca adam zanneder ki filedekini soruyor. "Balık" der adam. Tabii üstat farkında değil. Bir tik daha geliyor. "Kadıköy'den" diye cevaplandırır adam. Bir tik daha. "Kilosu on liradan." Bir daha, "Herhalde tazedir." der hafifçe sinirlenerek. Bir tik daha gelir. Asabice söylenir: "Pahalı sayılmaz." Ardından bir tik, "Belki Karadeniz'de tutulmuştur." Necip Fazıl'ın yüzü oynadıkça adam cevap verir. Sonunda dayanamaz patlar: "Balık yahu balık. Ne sorup duruyorsun. Al senin olsun. Alt tarafı iki kilo kokmuş balık."
Necip Fazıl Kısakürek sözleri
M. Mustafa Üftadeoğlu, Bir öğretmenin Günlüğü'nde anlatıyor:
Rahmetli Necip Fazıl, bir gün Kadri Keskin ve arkadaşlarını evine davet eder. Bunun üzerine Kadri Bey ve arkadaşları, üstadın evine giderler. Şair, yaptığı daveti unuttuğu için misafirleri beklememektedir. "Çağrılmadığınız yere niçin geldiniz?" diye de azarlar. Kadri Bey, "Siz çağırdınız efendim!" diye karşılık verince Necip Fazıl onları içeri alır, güzelce ağırlar ve mazeretini şu sözlerle açıklar: "Unutmak, mazeretlerin en makul olanı ve müdafaaların en çürütülmezidir."
Necip Fazıl tasavvufla nasıl tanıştı?