Arama

Nurettin Topçu'nun kitapları

Nurettin Topçu, düşünce dünyasında temas ettiği fikirlerin önemi ve derinliği bakımından Cumhuriyet döneminin değerli fikir adamları arasındadır. Anadolu ve İslam medeniyeti sentezi için çabalayan Topçu'nun kitapları, inanmış bir aydın ve mütefekkirin nasıl olması gerektiğinin en canlı örneklerindendir. Bilhassa, Var Olmak, İsyan Ahlakı, Ahlak, Büyük Fetih ve Türkiye'nin Maarif Davası, yazarın herkes tarafından çok sevilen kitapları arasındadır. Peki, Nurettin Topçu'nun kitapları nelerdir? İşte, 20'nci yüzyıl Türkiyesi'nin mütefekkiri Nurettin Topçu'nun kitapları…

  • 2
  • 11
TÜRKİYE'NİN MAARİF DAVASI
TÜRKİYE’NİN MAARİF DAVASI

Türkiye'nin Maarif Davası kitabının özeti

Türkiye'nin Maarif Davası, Nurettin Topçu'nun 1939-1973 yılları arasında çeşitli dergilerde yazmış olduğu yazılar ve vermiş olduğu konferanslardan oluşan kitabıdır. Eser, başta Prof.Dr.İsmail Kara olmak üzere öğrencileri tarafından derlenen yazılarından oluşur. Eser üç bölümü ihtiva etmektedir.

Birinci bölümde: Gençliğe maarifin gidişatına ilişkin değerlendirmeler yapmakta ve genç nesli uçuruma götüren yolları şöyle sıralamaktadır:

Ahlak yeminini unutup siyaset ve tedbir yolunu tutarak fikirlerin savunmasını yapmak yerine siyasi boğuşmalara girilmesi,
Yaratıcılığın yerini taklitçiliğin alması,
İman ve ümidi bırakarak aşağılık karmaşasına kapılmak,
Ruh ve dava cephesinde düşmanlarla aynı silahı kullanmanın düşmanın ruhuna minnettarlık olduğunu bilmemek,
Kendini yetiştirmeden şerifini arayan nesil haline gelmek,
Determinizme sığınarak mesuliyetten kurtulmaya yönelmek...

İkinci bölümde, okulların ve öğretmenlerin sorumluluklarını incelerken öğretmenin görev ve sorumluluklarına yer veriyor.

Üçüncü bölümde ise maarifin hayata mektebin mideye mağlup olması; talebeliğin diploma avcılığına; muallimliğin örnek adamlıktan boynu bükük bir memurluğa dönüşmesi, mekteplerin ilim yapmak yerini ilim tarihini alma ve ezberlemeye yönelme sürecini açıklıyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

Eseri neden okumalıyım?

Topçu eserinin ön sözünde de belirttiği üzere milletin son üç asırda geçirmiş olduğu buhranların sebebini kültür ve maarif sahasında aranması gerektiğini vurgulamıştır.Eser bu yönüyle eğitim hususunda dikkat çekicidir.

Topçu'nun önerdiği eğitim sisteminde geleneksel eğitimi sürdüren medrese ve Batıyı taklit eden okuldan farklıdır. Topçu'nun eğitim sistemi her şeyden önce maneviyatçı bir anlayış ile yürütülen ve heyecanını dinden alan bir yapıyı içermelidir. Topçu'nun görüşlerini içeren Türkiye'nin Maarif Davası başlıklı eseri bugünün güncel tartışmaları içerisinde özellikle eğitimin tekniğe boğuluşunun yoğun yaşandığı, ruhun mekaniğe yenik düştüğü, eğitim sisteminin özden koparıldığını görebilmemiz için çok önemli bir çalışmadır.

"Batı'nın fikir mahsullerini şüphesiz ve tenkitsiz, saf bir itaatle alan dimağlar, bu fikirleri getirmekle ilim yaptıklarını zannettiler."

  • 3
  • 11
VAR OLMAK
VAR OLMAK

Nurettin Topçu'nun var olmanın, düşünmek ve hareket etmek olduğunu savunduğu; "neden yaşıyoruz" sorusunun cevabını kendine özgü, ilgi çekici bir üslupla kaleme aldığı eseridir. Akademisyen ve fikir adamı olan Nurettin Topçu'ya göre var olmak; düşünmek, sevmek ve iradi hareketler gerçekleştirmektir.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

Eseri neden okumalıyım?

Topçu "var olmak"nın merkezine "hareket" kavramını koyar. Düşünmek insanın kısmi bir özüyken hareket varlık sahasıyla ilgilidir. Bundan dolayı, hareket kabiliyetinin gelişmesi düşünme kabiliyetinin gelişmesini sağlar. Topçu eserinde hareketin, varlık ve düşünmeyle olan ilişkisini uzun uzadıya işler. Var oluşu farklı bir perspektifle bakmak için Topçu'nun eseri oldukça işlevseldir.

Ve mütefekkire göre "Cemiyeti yuğuracak ruh, eski Asya'nın hikmetiyle Kur'an'daki ilhamı kendinde birleştirdiği halde, Garb'ın dört asırlık ilmine zihniyetine sahip, felsefesine aşina olacak Anadolu dervişinin ruhudur."

"Eğer ben var olmak istediğim değilsem, istediğim sözle değil arzu ve tasavvurla da değil fakat bütün kalbimle, bütün kuvvetlerimle, hareketlerimle istediğim değilsem, ben var değilim."

  • 4
  • 11
BÜYÜK FETİH
BÜYÜK FETİH

Büyük Fetih kitabının özeti

Büyük Fetih, yazarın düşünce hayatının en olgun eserlerindendir. Nurettin Topçu eserinde fiziken ve ruhen yapılan iki türlü fetih olduğundan bahseder. Topçu'ya göre bir fetih madde aleminden ruh fethine yükselirse anlamlıdır, nitekim Fatih Sultan Mehmet bu fethi gerçekleştirebilmiş büyük bir dehadır. Zira Topçu'ya göre İstanbul yalnızca üzerinde Türk bayrağı dalgalansın diye değil havasında büyük ruhlar yükselsin diye alınmış bir şehirdir.

Eser şu cümle ile başlıyor: "Büyük atamız Fatih'in bize bıraktığı mirası Konstantiniyye'nin fethinden ibaret görmek onu anlamamaktır..." Topçu eserinde fetih kavramı üzerinde yoğunlaşır.Devlet kavramına da değinen Topçu, devleti inşa edecek ve taşıyacak temel kavramların ilkini otorite olarak görür. Bu otorite yüce Allah'tan insan şahsiyetine doğru inen hâkimiyet ve irade kavramlarıyla irtibatlıdır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

Eseri neden okumalıyım?

Topçu, iki tür fetihten bahsetmektedir. Birincisi; maddî fetih olan toprak ve servetin fethidir. İkincisi ise; birincisini anlamlı kılan manevî fetihtir. Fetih kavramına etraflıca bakabilmek için Topçu bize görkemli bir kapı aralar.

"Fethin de iki cephesi vardır: Maddeden ibaret olan toprağın ve servetin fethinden aydınlıklar âlemi olan ruh dünyasının fethine yükselmedikten sonra şu arzın senle ben arasında paylaşılmasından ne çıkar?"

  • 5
  • 11
YARINKİ TÜRKİYE
YARINKİ TÜRKİYE

Yarınki Türkiye kitabının özeti

Yarınki Türkiye Nurettin Topçu'nun başyapıtları arasında sayılabilecek bir eserdir. Eser, "Anadolu davasının mübeşşiri, Erzurumlu Hüseyin Avni Ulaş 'ın büyük ruhuna" adanmıştır.

Eser, bir tür "Anadolu Rönesansı Manifestosu" niteliğindedir. Topçu eserinin hemen başında "Anadolu'nun Kurtuluş Savaşı ruh cephesinde henüz başlamadı" tespitinde bulunur. Topçu; "yerlerde sürünen Türk- İslam ruhunu kaldırmak için insan olmak" sorunu üzerine yoğunlaşır. İnsan olmak Topçu için irade ve sorumluluk sahibi olmayı gerektirir. Topçu'ya göre kendi Rönesans'ımız için öncelikle "kültürümüzün kaynaklarına inmek" gereklidir.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

Eseri neden okumalıyım?

Nurettin topçu için "Yarınki Türkiye'nin" ana çıkış noktası İslam'ın ruhçu bir yorumuna dayanmalıdır. Türk kültürü ve İslam'ın birleşmesi bir tür "medeniyet" dairesine bizi tekrar sokacak yegane yoldur. Esas yapılması gereken "Yıldırımlar, Fatihler gibi devletimizin büyük kurucularının" yaptığı gibi gücümüzü kendi "benliğimiz"den almamızdır. Topçu bu eserinde bizi benliğimize doğru bir yolculuğa çıkarır.

"İnsanlar, hakikate ulaştıran imana sahip olmadıkları için hukuk sistemlerini icad ettiler; din yerine mecburiyeti koydular."

  • 6
  • 11
AHLAK NİZAMI
AHLAK NİZAMI

Ahlak Nizamı kitabının özeti

Nurettin Topçu'nun 1950 - 60'lı yıllarda farklı dergilerde neşrettiği, temelde spirtüalizm ile materyalizmin karşılaştırmasını konu alan makalelerinin derlemesiyle oluşmuş kitabıdır. Eserde; ahlâk tüm boyutlarıyla ince elenip sık dokunarak ele alınmıştır.

Kitap dört ana bölümden müteşekkildir. Birinci bölümde; yirmi temel başlık bulunmakla beraber genel anlamda maarif, basın, sanat, adalet, ekonomi ve ahlak gibi konular incelenmiştir. İkinci bölümde; İslam, inanç, kapitalizm ve komünizm konularını irdelenirken üçüncü bölümde; Yahudilik ve İslam davası üzerinde durulmuştur. Son bölüm olan dördüncü bölümde ise; bilhassa komünizmi didik didik ederek masonluktan hiçbir farkını görmediğini ve nasıl mücadele edileceğini, Hıristiyan alemiyle bu ideoloji karşısında birlik olmak gerektiği çağrısında bulunmuştur.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

Eseri neden okumalıyım?

İslam davasını karşılaştırmaları okumalara tabi tutmak için bu eser, biçilmiş bir kaftandır.

"Hayatımızı çekilmez bir yük haline koyan bu ahlâkî sefaletin tâ içimizdeki müthiş manzarasını nasıl anlatalım: Sanki korkunç ve şerir bir varlık, perdenin arkasındaki o iğrenç yüzlü ifrit etrafa saldırıyor. Gayzımız, isyanımız, son haddine gelmiş gûya vurmak için, gûya ezmek için yumruğumuzu kaldırıyoruz. Fakat heyhat, kolumuz bir bez parçası gibi bitkin, kesilmiş bir halde kuvvetsiz yere düşüyor. Etrafımızdan imdat istiyoruz, gözlerimizin önünde kuvveti temsil eden zümre lâkayıt gülüyor. Halka çevriliyoruz, cemaat sarhoştur, kendine gelemeyecek kadar sızmış bir halde. Kime yalvaralım? Nereye çevrilelim?"

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN