Öğrencisi Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gözünden hocası Yahya Kemal
Yahya Kemal, miras bıraktığı dizeler ve fikirleriyle edebiyatımıza damga vurmuş isimlerdendi. Ahmet Hamdi Tanpınar, hocasını edebiyatımızın en büyük şairi olarak gördü ve ölümünden sonra Yahya Kemal isimli kitabı kaleme aldı. Bu kitapta Tanpınar hatıralarını içeren şahsi gözlemleriyle beraber, ilim adamı kimliğini ötelemeden objektif değerlendirmelerde bulundu. Peki, Tanpınar çok sevdiği hocasını nasıl anlattı? Yahya Kemal'in doğum yıl dönümü anısına öğrencisi Ahmet Hamdi Tanpınar'ın gözünden usta şaire bakalım.
Giriş Tarihi: 02.12.2020
16:46
Güncelleme Tarihi: 02.12.2020
19:25
Sesli dinlemek için tıklayınız.
📌Yahya Kemal'in hayatından kesitler sunması, eseri klasik monografilerinden sıyırarak hatıraya yakınlaştırıyor ve bu da okuru metne çeken önemli bir özellik olarak karşımıza çıkıyordu.
📌Hepimiz kabul ederiz ki sevdiğimiz edebiyatçıların veya sanatçıların hatıratlarını veya birbirleri hakkındaki değerlendirmelerini okumak; okuyucuya her daim ilgi çekici görünür. Çünkü orada yaşama ve insan olmanın getirilerine dair önemli ayrıntıları yakalarız, bu da sevdiğimiz edebiyatçılarla aramızdaki mesafeleri kaldırmak açısından bizlere imkanlar sunar.
İşte Tanpınar da Yahya Kemal monografisinde kimi zaman bir fikir adamı portresi çizmiş; kimi zaman da hatıralarına yer vererek okur ve şair arasındaki mesafeleri kaldırmış, söz gelimi şairin özel yaşantısına dahil olabilmeyi sağlamıştı. Eserde, Tanpınar'ın şahsi hikayesi ile Yahya Kemal'in hikayeleri birbirlerine karışmış ve okura bu şifreleri çözmek adına bir anahtar bırakılmıştı…
📌Tanpınar'ın Yahya Kemal monografisi daha ilk satırlardan okuru içine alan bir girişle başlıyordu: İlk karşılaşma. İsmi her daim birlikte zikredilen insanlara yöneltilen en önemli soru tanışma öyküleridir.
📌Karşılaşma ve tanışma hikayeleri ne kadar ilgi çekiciyse sürecin devamına olan merakımız da o denli fazlalaşır. Tanpınar da kitabına Yahya Kemal ile tanışması süreciyle başlar, bu tanışıklığı abartıdan uzak samimi bir şekilde dile getirir:
YAHYA KEMAL İLE TANPINAR'IN İLK KARŞILAŞMASI
"Yahya Kemal'i tanıdığım zaman, henüz ne yapacağını pek iyi bilmeyen, kudretleriyle ihtiraslarının arasındaki nispeti ölçme fırsatı bulamamış, kendi dünyasını başkalarında arayan, müspet iş olarak sadece şiiri seçmiş bir üniversite talebesiydim.
Antalya'da birkaç şiirini okumuştum. Onun için Yahya Kemal'in ilk dersi vereceği günü sabırsızlıkla bekliyordum. 1919 Kasım sabahında, sonradan "Dergahçılar" adını alan ve kırk sene evvelin genç edebiyatçı nesli olanların hepsi, eski Zeynep Hanım Konağı'nın üst katında, şimdi Türkiyat Enstitüsü olan medresenin karşısında büyük sınıfta toplanmış onu bekliyorduk.
Birdenbire kapı açıldı. Orta boylu, toplu, yuvarlak çehreli, güzel, derin bakışlı bir adam içeriye girdi. Herhangi bir mesleği namus ve haysiyetiyle kabul edecek genç bir adamdı bu.
(…)
Evet, hiçbir harikuladeliği yoktu. Belki çehre, vücut, hepsi bozulmak üzere olan bir muvazene ifşa ediyordu. Fakat konuşmaya başlayınca iş değişti. Bize o gün Alfred de Vingy'den bahsetmişti. Bu hiç de alışılmış bir ders takriri değildi. Bize bakarak, bize hitap ederek sanki kendisini arıyordu. Pek az sonra herhangi bir dersi dinlemediğimizi, daha doğrusu bir düşüncenin solosunu seyrettiğimizi anladık…"
(s.17-18)
📌Tanpınar'ın kitabını İstanbul Üniversitesi'ndeki ilk ders hatırasıyla açması, aynı zamanda kitabın otobiyografik özelliğini gözler önüne seren iyi bir örnektir.
Tanpınar hocasını ince bir dikkatle gözlemlemiş ve onu aktarırken her ayrıntıya değinmeye gayret etmişti. Sonrasında aktardığı satırlar ise Yahya Kemal'in Tanpınar için neyi ifade ettiğini açıkça ortaya koyuyordu: "Hocamızı bulmuştuk" (s. 19) Tanpınar, monografisinin başlangıcını duygularını da dahil ederek öyküsel bir anlatımla sunuyordu.
📌Tanpınar, hocası hakkındaki bu anekdotu aktardıktan sonra şairin biyografisine, yazılarına ve bazı anılarına dayanarak şiirinin geliştiği Paris yıllarını, o zamanki fikir ve sanat akımlarını, Yahya Kemal'de etkisi görülen Fransız şairlerini anlatıyordu.
"KONUŞMAYI SANAT HALİNE GETİRENLERDENDİ"
Avrupa Tesiri
Avrupa'nın Tesiri ikinci başlıkta Yahya Kemal'in Paris'teki öğrencilik yıllarından bahsediyordu. Tanpınar şairdeki batı tesirini "Nükte çok defa eski şiirin gazetesi olan aruzla gelmesine rağmen, arkasındaki dikkat Avrupalıydı" (s.20) şeklinde ifade ediyordu.
Konuşurken Düşünmek
Konuşurken Düşünmek isimli bir diğer başlıkta Tanpınar, Yahya Kemal'i "konuşmayı sanat haline getiren" insanlardan biri olarak tanımlıyordu. Şairin farklı bir özelliğine dikkat çeken Tanpınar, Yahya Kemal'in farklı yerlerde aynı sohbeti tekrar etse dahi onda daimi bir yenilik olduğunu belirtiyordu.
İstanbul Sevgisi
Tanpınar, İstanbul Sevgisi isimli başlıkta, yine hatıralarına dönüş yapıyordu. Aktardığına göre Yahya Kemal ile sıklıkla İstanbul gezilerine çıkarlardı.
"Boğaziçi köyleri, Yahya Kemal'in görmekten bıkmadığı şeylerdi. Kaç defa Fetih muhasarasının topografyasını beraberce tekrarladık. Fatih ordusunun geçtiği yoldan geçerek Beyazıt ve Ayasofya'ya geldik. Bu gezintilerde rastladığımız insanları Yahya Kemal adeta o tarihi günün ışığında görmeye çalışıyordu." (s. 29)