Ölümden bir şeyler umarak giden genç şair: Cahit Sıtkı Tarancı
Otuz beş yaşı yolun yarısı saydı, ömrünü tamamlayamadan 46 yaşında hayattan ayrıldı. Kendini çirkin gördü kimseyi sevemedi. Beşiktaşlı kız ve Cavidan Tınaz hayatının iki büyük sevdasıydı. Soylu bir ailenin oğluydu. Büyük makamların koltuk sevdasına değil, edebiyatın naif dünyasına kendini kaptırdı. Cahit Sıtkı Tarancı... Türk edebiyatının önde gelen bir şairi…
Anlatılanlara göre; okul yıllarında tüm arkadaşlarının sevgilisi varken Cahit'in yokmuş. O, kendisini çirkin sandığı için kızlara yanaşamaz, utangaç olduğu için de kimseye söyleyemezmiş bunu. Sınıfta, yatakhanede arkadaşları hep sevgililerinden gelen mektupları birbirlerine okur caka satarlarmış. Bazen Cahit'e de takılıp "Yahu, sana mektup yazacak bir sevgilin yok mu?…" derlermiş. O günden sonra, gizlice kendi kendine haftada bir-iki mektup yazmaya başlamış Cahit. Yazıp postaya atar, sonra da mektupları sevgilisinden geliyormuş gibi alır arkadaşlarına okurmuş. Bu mektupları o kadar romantik olurmuş ki, bir süre sonra, arkadaşları da postacının yolunu büyük bir merakla bekler olmuşlar…
"Şimdiye kadar bir iki kere sevdim, bundan sonra da Mecnuncasına, Ferhatçasına sevebilirim. Fakat şimdiye kadarki sevgililerimden ancak birisi-belki aşkıma kısmen mukabele etmiş olduğu için hala hayal halvethanemde hüküm sürmektedir." Cahit Sıtkı'nın sevgililerinden bahsedildiğinde, kendisi ve eserleri üzerinde en büyük etkiyi bırakan meşhur "Beşiktaşlı Sevgili"sinden de söz etmek gerekir. Beşiktaşlı sevgilisini diğerleriyle karşılaştırdığında "Fakat nerde Beşiktaş'taki sevgilim. Onun üzerine yoktur ve olamaz. Bu işe (yaşamak şiir yazmak ilh…) onu sevmekle başladım. Onu sevmekle bitireceğim." diyecek ve onu tüm sevgililerinden üstün tutacaktır.
Ziya Osman bu aşkı "Onun "Hayal ettiğim şey" şiirini ithaf ettiği, "Sevdalı" adlı şiirinde "İlk aşkım, ilk göz ağrımsın" dediği, "Vefasız çıktın" diye sitem ettiği "Beşiktaşlı'sı", "ilk sevgili"si yok muydu? Neyine gerekti yabancı matmazeller!.. Cahit "Beşiktaşlı"sının evinin bulunduğu yokuşu dört yıl, aşk heyecanları içinde inip çıktı." şeklinde anlatır.
"Cahit Sıtkı'nın "Beşiktaşlı Sevgili" dediği, şiirindeki sevgilinin de yazdığı aşk mektupları gibi hayali olduğunu söylerler. Cahit Sıtkı'nın teyzesinin oğlu, Avukat Reşid İskenderoğlu 1993 yılında yayımladığı anılar kitabında, yıllar sonra Beşiktaşlı Sevgili'nin izini bulduğunu, kendisi ile görüşmek istediğini, ancak olumsuz yanıt aldığını anlatır. 2004 yılında 93 yaşında hayata gözlerini yuman, anne tarafından şairin akrabası olan Vedat Günyol'un anlattığına göre Cahit'in yıllarca gönlünde bir sır gibi sakladığı Beşiktaşlı sevgilisi meğerse Vedat Günyol'un kız kardeşi Mihrimah Hanım imiş… Bunu, yıllar sonra, bir gün birlikte Paris'te dolaşırlarken Cahit Sıtkı bizzat Vedat Günyol'a itiraf etmiş. Vedat Günyol o gün çok hayıflanmış; "Ah Cahit, keşke o zaman söyleseydin, seni kız kardeşimle evlendirmeye çalışırdım…" demiş."