Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • On yedinci yüzyıl biliminin İstanbul'daki temel kitabı: El-Fevaidü'l-Hakkaniyye

On yedinci yüzyıl biliminin İstanbul'daki temel kitabı: El-Fevaidü'l-Hakkaniyye

Şirvani'nin büyük emeği El-Fevaidu'l-Hakaniyye, on yedinci yüzyılda İstanbul'da dönemin bilim ve düşünce hayatını yansıtan telif bir eser olması bakımından önemlidir. El-Fevaidü'l-Hakkaniyye, 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Yılı Armağanı olarak ilk defa tahkik edilen Arapça metni ve çevirisi ile birlikte yayımlandı. Sizler için bilim dünyasının bu nadide eserini inceledik.

  • 15
  • 27

Meymene: Edebî ilimler olup, Lügat, Sarf, İştikak, Nahiv, Meani, Beyan, Bedii, Aruz, Kafiye, Hat, Karzu'ş-Şiir, İnşau'n-nesir şeklinde on iki adet olarak sıralanır. Bunda Zemahşerî'ye (ö.539/1144) bağlı kaldığını belirtir.

Meysere: Aklî ilimler olup, temellerinden otuz kadarı belirtilmiştir. Bunlar da Mantık, Adabu'l-bahis, Hikmetu'l-İşrak, El-Hikmetu't-Tabiiyye, El-Hikmetu'lİlahiyye, Heyet, Havassu'l-Ekalim, Hendese, Hesap, Cebir ve Mukabele, Aritmatik, Mesaha, El-Eb'ad Ve'l-Ecram, Musiki, Es-Sema Vel-Alem, Üker, Teşrih, Tıp, Manzar, Nücum, Usturlab, Ta'bir, Firaset, Mizaciyyat, El-San'at'l-İksiriyye, el-Kevn ve'l-Fesad, Asar-ı Ulviyye ve Süfliyye, Ahlak, Tedbir-i Menzil, Siyaset olarak sıralanır.

Saka: Adabu'l-muluk (hükümdarlık sanatı) olup, burası hazreti saltanata hediyedir. Bu ilim, devletlerin düzeni, saltanatın devamı için, kralların edinmesi gereken meleke ve huyların bilgisinden oluşur. Şirvanî, adalet ve ihlâs ile yapılan saltanat ve halifeliğin ibadetlerin en değerlisi olduğunu hadislerden de örnekler vererek açıklar.

  • 16
  • 27

Şirvanî Mukaddime'de ilim teriminin epistemolojik (bilimsel) analizi ile meşgul olur. İncelediği ilk sorun, bilmenin ne olduğudur. Daha sonra bilginin nitelik (keyfiyet), edilgi (infial) veya ilişki (izafet) kategorilerinden hangisine ait olduğunu inceler ve kendi tercihini nitelik kategorisinden yana kullanır. Ardından zihnî varlık konusundaki tartışmalara girer.

Şirvanî'nin gündeme getirdiği bir diğer konu, bilginin mahiyetini tasavvur etmenin zarurî olup olmadığı hakkında olup, ardından tahkik ehli filozoflar ile bir mütekellim nazarındaki bilginin en sahih tanımını "bir şeyden hâsıl olan akıldaki suret" olarak, gerekçesiyle birlikte açıklar.

  • 17
  • 27

Şirvanî, eserinin içeriği ile de ilgili olan yöne de dikkat çekerek ilim teriminin nahiv, sarf ve fıkıh ilmi gibi, tedvin edilen ilimlerin adlarıyla eş anlamlı olarak; bazen özel meseleler için; bazen bu meselelerin delillerden çıkarılan hükümleri onaylamak için; bazen de bu hükümlerin tekerrüründen meydana gelen meleke için kullanıldığını belirtir.

İlim teriminin idrak manasına gelmesi sebebiyle malum manasında; bazen meseleler, tasavvurun ilkeleri ve hükmün/tasdik ilkeleri hakkında kullanıldığını ve ilmin üç öğeden meydana geldiği anlayışının buradan kaynaklandığını kaydeder.

  • 18
  • 27
Şirvani ilim konusunu kaça ayırır?
Şirvani ilim konusunu kaça ayırır?

İlimlerin taksimi konusunda iki meşhur taksim bulunduğunu belirtir. İlk taksim şöyledir:

Nazari ilimler: Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkin değildir.

Ameli ilimler: Bunlar, bir amelin keyfiyetine ilişkindir.

İkinci taksim ise şöyledir:

Başka bir şeyin tahsiline alet olmayıp, bizzat amaç olan ilimler.

Başka bir şeyin tahsiline alet olan ilimler. Bunlara alet ilimleri denir.

Şirvanî, her iki taksimin konularının/maddelerinin aynı olduğunu belirtir.

  • 19
  • 27

Şirvanî, nazarî ve amelî terimlerinin üç anlamda kullanılışına dikkat çekerek muhtemel karışıklıkların önüne geçmek ister. Bu terimler, şu taksimlerde kullanılır:

Mutlak manada ilimlerin taksiminde kullanılır. Bu durumda mantık, amelî hikmet, amelî tıp, amelî ilme girer.

Hikmetin taksiminde kullanılır. Zira hikmet, beşeri takat ölçüsünce varlıkların ayınlarını oldukları üzere bilmekten ibarettir. "Ayınlar"25 terimi varlığı bizim gücümüz ve ihtiyarımıza bağlı olan amel ve fiiller ile varlığı bize bağlı olmayan şeylerdir. İlk manadaki ayınları bilmek amelî hikmet diye isimlendirilir. İkincisini bilmek de nazarî hikmet diye isimlendirilir.

Sanatın taksiminde kullanılır. Şöyle ki, bu sanatın meydana gelmesi belli bir amelin uygulaması yönüyle amelî olur veya uygulamaması yönüyle nazarî olur. Bu son mana dikkate alındığında fıkıh, nahiv, mantık, amelî hikmet, amelî tıp "amelî" teriminin dışında kalır. Çünkü bunların meydana gelişinde, terzilik ilminde olduğu gibi bir amelin sürekli yapılmasına gerek yoktur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN