Arama

Osmanlı toplum hayatı şiirlere nasıl yansıdı?

Bir medeniyetin yansıması olan klasik şiirimize yönelik özellikle de Cumhuriyet'ten sonra yaftamalarda bulunuldu. Halktan bağını koparmış hatta kapalı bir kutu olarak atfedildi. Harf inkılabıyla da yeni nesillere geçmişin kapısı kapatıldı. Bu durum örümceklerin yuva yaptığı raflarda kitapların kapanıp kalmasından başka bir şeye yaramayacaktı. Aksine bu şiirler toplum hayatıyla ilgili pek çok ayrıntıyı barındırıyor. İşte sizler için Osmanlı toplum hayatından beyitlere yansıyan örnekleri derledik.

  • 25
  • 31

Mihr ayvasını kat kat penbeye sardı sehâb

Postın urındı eginine bulutdan çarh-ı pîr

(Mesîhî)

"Bulut, güneş ayvasını kat kat pamuğa sardı; yaşlı gökyüzü buluttan postunu sırtına sardı"

  • 26
  • 31

Çarh: Dört

  • 27
  • 31
RİŞTE BAĞLATMAK
RİŞTE BAĞLATMAK

Rişte bağlatmak, sıtma hastalığının tedavisi için geçmişte kullanılan bir yöntemiydi. İnanışa göre ergenlik çağına gelmemiş bir kızın eğirdiği ipliğe efsun okunup birkaç düğüm atılır ve sıtma hastalığına yakalanmış kimsenin boynuna rişte-i teb denilen bu iplik bağlanırsa hasta şifa bulurdu. Birtakım kocakarı ilaçlarıyla tedavisi mümkün olmayan sıtma hastalığı için halk bunlara "papaz hummâsı, gâvur hummâsı" adlarını da vermişti. Sıtma ipliği yalnız boyna değil bileklere ve topuklara da bağlanırdı.

  • 28
  • 31

Lerzende görse havfun ile teb tutar sanur

Baglar şihâb gerden-i gerdûna rîsmân

(Bâkî)

"Kayan yıldız korkundan titrediğini görse, sıtmaya yakalandığını sanarak dünyanın boynuna sıtma ipliği bağlar."

  • 29
  • 31

Havf: Korku

Rîsmân: İp; halat

Şihâb: Parlak yıldız.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN