Osmanlı'yı anlamak için bilmeniz gereken 33 terim
Tarihin tozlu sayfalarındaki yaşanmışlıkların izlerini takip ederek, geleceğimize yönelik ipuçlarına ulaşmak için, özellikle kelimelerin anlamlarına vakıf olmak gereklidir. Terimlerin anlamını bilmek, tarihi olayların geçmişine dair var olan bilgi kirliliğinin önüne geçmek anlamına gelir. Sizler için, Osmanlı'da eski görevlere ait unvan ve terimleri derledik.
Giriş Tarihi: 12.02.2020
16:34
Güncelleme Tarihi: 13.02.2020
11:56
Stratejik önemine, büyüklük ve küçüklüğüne göre kalelerde nöbetleşe hizmette bulunan gönüllü, beşlü, azeb, fârisân (atlı ulûfeci) denilen muhafız askerlerini kapsar. Serhad kulu askerleri kalelerde görev yapan kapıkullarından farklı bir yapılanmanın sonucunda ortaya çıkmıştır.
Yörenin halkından toplandıkları, ayrıca kapıkulları ile karıştırılmamaları için "yerli kulu" da denilen bu askerlerin istihdamı özellikle XVII. yüzyıl başlarından itibaren artmış ve çeşitlenmiştir.
Büyük ve kesin mağlubiyet.
Osmanlı idarî teşkilâtında "herhangi bir makam, görev veya memuriyeti elinde bulunduran, tasarruf eden" kişi anlamına gelir. Bu tabir ayrıca vekille unvan sahibini birbirinden ayırmak, mâlikâne, has ve timara sahip olmak mânasında sıkça kullanılmıştır. İlmiye teşkilâtında kadılığa bilfiil getirilenler de mutasarrıf şeklinde anılmıştır.
Karşı koyma, boyun eğmeme, dayanma, direnme.
Türkçe'de bedesten olarak yerleşmiş bulunan kelimenin bezzâzistandan veya bezistandan geldiği ileri sürülmüştür. Ahmed Vefik Paşa bedesteni "bez satılan bezzâz mahalli, akmişe-i nefîse satılan çarşı" olarak tarif eder. Bezzâz Arapça'da "bez satan" demektir. Bez Kāmus Tercümesi'ne göre "elbise, bez veya silâh, kılıç" anlamına gelmektedir. Bedestenler başta mücevher ve değerli taşlar olmak üzere silâhlar, müzeyyen koşum takımları ile değerli kumaşların da satıldığı yerlerdi.