Peygamber sevgisinin edebiyata yansıması
Peygamber sevgisi, asırlarca edebiyatımızın en zengin kaynaklarından biri olmuştur. Müslüman hassasiyetin çağlar boyunca aktarıldığı bu kaynak, bilhassa klasik edebiyatımızın omurgasını teşkil etmiştir. Peygamberimizin hayatının anlatıldığı manzum ve mensur pek çok eser kaleme alınmıştır. Peygamber sevgisi edebiyatımızda o denli etkili olmuştur ki Efendimizin hayatını, doğumunu, Mirac hadisesini ve hadislerini konu edinen müstakil türler ortaya çıkmıştır. Gelin, tarih boyunca boyunca peygamber sevgisi edebiyatımızda nasıl yer edinmiş yakından bakalım…
Giriş Tarihi: 25.05.2021
18:57
Güncelleme Tarihi: 26.05.2021
09:13
YAZICIOĞLU MEHMET'İN MUHAMMEDİYESİ
"Eğer Rûmun revanında görürsem ben dilârâyı, Revanına revan ide Semerkand'i Buhârâ'yı.
Dilârâdır tutan hurrem, gözüm gönlüm cihanını, Ve illâ nite bulaydı dilârâyı dilârâyı.
Gelür derler dilârâmi, gider derler dilârâmi, Şu dem bulur dilârâmi, ki ben bulam dilârâyı
Senin husnün hayâlinin çü düştü âleme aksi, Sabâ nakkâşi renk âmiz edüp yazdı hezârâyı
Çü gördü Yazıcıoğlu ki sensin âşık u mâşuk, Bi-küllî sende mahvoldu, kodu tedbir ile râyı."
🔷 Sözlükte "süs, ziynet, kolye" gibi manalara gelen hilye mecazen "yaratılış, suret ve güzel vasıflar" demektir. Hilye, Hz. Peygamber'in fiziki özellikleri, bunları anlatan edebî eserler ve aynı konuda hüsn-i hatla yazılmış levhalar için kullanılan terimdir.
🔷 Hilyelerde, Hz. Muhammed'in (sav) göz ve saç rengi, şekli, boyunun uzunluğu, konuşması sesinin tonu, belli başlı tavrı, bedeni ve diğer maddi özelliklerinin yanında; Hz. Peygamber'e (sav) duyulan sevgi, saygı, özlem ve şefaat arzusu dile getirilir.
🔷 İmam Tirmizî tarafından Arapça olarak kaleme alınan Şemâil-i Nebî isimli eser, hilye türünün ilk örneğidir.
🔷 Türe ait en eski eser, Şeyhülislâm Hoca Saadettin Efendi'nin Hilye-i Celîle ve Şemâil-i Aliyye'sidir. Manzum hilye-i şerifelere ilk örnek, Şerîfî mahlaslı bir şairimizin kaleme almış olduğu Risâle-i Hilyetü'r-Rasûl isimli eseridir.
🔷 Hilye türünün en meşhur ve en önemli eseri Hâkânî Mehmed Bey'in Hilye'sidir.
"Gelmemiştir bilir eşyâ ânı Yaradılmışta O'nun akrânı…"
Hz. Muhammed'in kelimelerle çizilen resmi: Hilye-i Şerîf
🔷 Edebiyatımızda kırk hadis çeşitli konular hakkında Peygamberimizin kırk hadisini içeren eserlerin ortak adıdır.
🔷 Bu eserler bir yönüyle dini, diğer yönüyle edebi ve ahlaki bir çizgidedir.
🔷 İslam edebiyatının temel türlerinden biridir. Manzum ve mensur olarak kırk hadis eserleri ortaya çıkmıştır.
🔷 Türk edebiyatında manzum kırk hadisler önemli bir yer tutmuştur. Müslüman millet içinde en çok manzum kırk hadis yazan Türklerdir.
🔷 Ali Şîr Nevâî'den Fuzûlî ve Nâbî'ye kadar birçok Türk şairi Molla Câmî'nin kaleme aldığı kırk hadisin kıtalar halinde tercümesini yapmıştır.
🔷 Türk edebiyatında siyer, hilye, mevlid, maktel gibi dinî türler içerisinde en fazla işlenen tür kırk hadistir.
🔷Türkçe'de ilk kırk hadis tercümesi, 1358'de kaleme alınan Mahmûd b. Ali'nin Nehcü'l-ferâdîs'idir.
FUZULİ’NİN MOLLA CAMİ’DEN YAPTIĞI KIRK HADİS TERCÜMESİ
1.Hadis-i Şerif
🔷Sizden biriniz, kendisi için sevdiği şeyi kardeşi için de sevmedikçe kâmil mümin olamaz
Molla Câmî
Mü´min olmaz kişi hakíkat ile Dutmayınca tarík-ı terk-i heva Her ne öz nefsine reva görse Yar u kardaşa görmeyince reva
Fuzuli
➡Kendi nefsi için istediğini dost ve kardeşi için istemeyen ve nefsini terk etme yolunu bulamayan kişi gerçek mü'min olamaz.
2.Hadis-i Şerif
🔷 Kim Allah için verir, Allah için meneder, Allah için sever ve Allah için buğz ederse imanını kemâle erdirmiş olur)
Molla Câmî
Kamil olmak dilersen ímanun Kıl temenna-yı neftsen ikrah Bugz u hubb u ata vü men´den it Mukteda-yı amel rıza-yı ilah.
Fuzûlî
➡ Kamil bir imana sahip olmak istersen nefsinin isteklerinden sakın. Sevgi ve uzaklaşmayı ihsan ve men' etmeyi Allah rızasını kazanmak için amelinin başı yap