Peygamber sevgisinin edebiyata yansıması
Peygamber sevgisi, asırlarca edebiyatımızın en zengin kaynaklarından biri olmuştur. Müslüman hassasiyetin çağlar boyunca aktarıldığı bu kaynak, bilhassa klasik edebiyatımızın omurgasını teşkil etmiştir. Peygamberimizin hayatının anlatıldığı manzum ve mensur pek çok eser kaleme alınmıştır. Peygamber sevgisi edebiyatımızda o denli etkili olmuştur ki Efendimizin hayatını, doğumunu, Mirac hadisesini ve hadislerini konu edinen müstakil türler ortaya çıkmıştır. Gelin, tarih boyunca boyunca peygamber sevgisi edebiyatımızda nasıl yer edinmiş yakından bakalım…
Giriş Tarihi: 25.05.2021
18:57
Güncelleme Tarihi: 26.05.2021
09:13
NA’T TÜRÜNÜN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNDEN BİRİ: SU KASİDESİ
🔷 Divan edebiyatındaki en önemli na't örneği ise Fuzuli'ye aittir. Fuzuli Su Kasidesi ile çağları aşan bir na't yazarak türün en güzel örneğini vermiştir.
🔷 "Kâ'b b. Züheyr Kasîde-i Bürde'si, Muhammed el-Bûsîrî'nin Kasîde-i Bürde'siden sonra Fuzuli'nin eseri, İslami edebiyatta en çok okunan na'tlardır.
"Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlare su Kim bu denlü dutuşan odlare kılmaz çâre su
➡Ey göz, gözyaşından gönlümdeki ateşlere su saçma! Çünkü aşk ateşiyle bu kadar tutuşan ateşe su çare olmaz.
Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâre su
➡ Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir yoksa gözümden akan yaşlar mı gök kubbeyi kaplamıştır, bilmiyorum.
Zevk-i tîğünden aceb yoh olsa gönlüm çak çak Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su
➡Kılıcının (açtığı yaranın) zevkinden gönlümün parça parça olmasına şaşılmaz; çünkü su aka aka zamanla duvarda yarıklar açar.
Fuzuli'nin hafızalarda yer edinen Su Kasidesi'nden beyitler ve anlamları
DİVAN EDEBİYATI’NDAKİ EN GÜZEL NA’T ÖRNEKLERİ
🔷 Edebiyatımızdaki bir diğer önemli na't ise Şeyh Galib'e aittir.
Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin Efendim Bî-çârelere devlet-i sermedsin Efendim
Divân-i ilâhide ser-âmedsin Efendim Menşur-ı "Le-amrük"le mü'eyyedsin Efendim.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin Efendim Hak'dan bize sultân-ı mü'eyyedsin Efendim.
🔷 Günümüz Türkçesiyle
➡Peygamberler sultanı, dinin ululanmış şahısın Efendim Çaresizler için daima devletsin Efendim
➡İlahi divanda en başta gelensin Efendim Le'amrüke fermanı ile onaylanmış olansın Efendim.
➡Sen Ahmed'sin, Mahmud'sun, Muhammed'sin Efendim Allah'tan bize (gönderilen) onaylanmış sultansın Efendim.
🔷 17. yüzyıl şairlerinden Fehim-i Kadim de na't türünde meşhur bir şairdir. "Ruz u şeb" redifli na'tına Nazîm, Vahîd-i Mahtûmî, Neşâtî, Şeyh Galib ve İzzet Molla gibi şairler tarafından nazire yazılmış ve şairin tanınmasına vesile olmuştur.
Mihr ü meh kim devr iderler âlemi rûz u şeb Devr-i nâ-hemvâr-ı eflâke gülerler rûz u şeb
Mihr ü mehle bu pelengî-hû sipihr-i kîne-cu Bir gazanferdür gıda eyler iki ser rûz u şeb
➡Güneş ve ay gece gündüz alemi dolaşırlar, feleklerin düzgün olmayan dönüşlerine gece gündüz gülerler.
🔷 Bir diğer önemli na't ise hikmetli sözler hususunda devrinde adından söz ettiren 17. yüzyıl şairi Nabi'ye aittir. Nabi'nin bu şiiri Hac yolculuğu esnasında Medine yolunda söylediği rivayet edilir.
Sakın terk-i edebden, kûy-ı mahbûb-ı Hudâ'dır bu. Nazargâh-ı ilâhîdir, Makâm-ı Mustafâ'dır bu.
Felekde mâh-ı nev Bâbü's-Selam'ın sîne-çâkidir. Anın kandîlidir cevzâ, matlaı nûr-ı ziyâdır bu.
➡Sakın edebi terk etme, burası Allah'ın sevgilisinin mekanıdır, Muhammed Mustafa'nın makamıdır.
MODERN EDEBİYATTA NA’TLAR
🔷 Klasik edebiyat geniş bir na't birikimine ve zenginliğine sahiptir. Divan şairleri, bu na't kültürü çerçevesinde eserlerini vermiş bu sebeple na't türü hemen her şairin dizelerinde kendisine yer bulmuştur.
🔷 Geleneksel şiirimizin bel kemiği olan nat'lar hemen hemen her divanda karşımıza çıkmıştır. Fakat modern şiirde na'tlar artık farklı bir çizgiye doğru evrilmiştir. Şairlerin şiir rotaları değişmiştir. Artık tek gaye güzelliği övmek değildir. Peygamberimizi konu edinen şiirler de Türk şiirindeki değişimden nasibini almıştır.
🔷 Klasik şiirde, yalnızca Peygamberin vasıfları, ahlakı övülüp ondan şefaat talebinde bulunulurken modern şiirde Efendimiz'den bir yardım beklenir.