Arama

Rasim Özdenören’in öykü anlayışı nasıldı?

Öykü ve denemeleriyle 1970'lerden itibaren edebiyatımızda kendine önemli bir yer edinen Rasim Özdenören, düşünce yazılarında öykü türü ile ilgili fikirlerini de açıkladı. Peki, öyküleriyle edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Rasim Özdenören'in bu tür hakkındaki görüşleri nelerdir?

  • 10
  • 10
Öyküdeki uzunluk kısalık mevzusu
Öyküdeki uzunluk kısalık mevzusu

Rasim Özdenören, öykü türünün kısa ve yoğun bir anlatıma sahip olması gerektiğini düşünmüştür. Yazı, İmge ve Gerçeklik kitabında bahsettiğine göre, "Yazının kısa olanını seviyorum. Lafı dolandırmadan anlatabilenini… öyküde olsun, denemede olsun, kitapçı tezgahlarında karıştırdığım kitaplarda ilk dikkat ettiğim şey ne kadar kısa olduğu… Ne kadar kısaysa, sanki kandırması o kadar ortaya az olur; ne kadar kısaysa hedefine isabeti o kadar fazla olur, diye düşünüyorum."

Öykücü aslında kısa öykünün daha fazla emek gerektirdiğini düşünür. Bu durumu kendi öyküleri üzerinden örnekler: "Bunlar çok kısa ama çok emek harcanmış öyküler. Bizim üzerimizde çoğu eleştirmenin mutabık kaldığı bir şey var. Bu öykülerde ne eksik bir kelime ne fazla bir kelime var diyorlar."

Rasim Özdenören, nitelikli öykülerinin yanında, öykü türünün nasıl yazılması gerektiği ile ilgili ufuk açıcı düşüncelerini de türlü şekillerle aktarmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN