Ruhsal hastalıklarla boğuşan yazarlar
Yazarların ruhsal durumu edebiyatı nasıl etkilediği sıklıkla tartışılan konulardandır. Kimi görüşe göre bu kalem sahiplerinin ruhsal sorunları onların özgün eserler üretmelerini sağlıyor. Kimi görüşler ise yaratıcılık ve deha ile deliliğin açıklanamaz birtakım yakınlıklarının olduğunu öne sürer.
Sizler için edebiyatın usta kalemlerinde ciddi ruhsal hastalıklara sahip olanları bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 24.10.2018
17:45
Güncelleme Tarihi: 24.10.2018
18:38
ABD edebiyatının önemli şairlerinde Ezra Pound, eleştirmen ve deneme yazarı olarak önemli eserler verdi. 1945 yılında "vatana ihanet" gerekçesiyle tutuklandıktan sonra, akıl hastanesine yerleştirilen şair, on üç yıl bu akıl hastanesinde kaldı ve burada kendisine "narsisistik kişilik bozukluğu" teşhisi konuldu. Hayatında ilerleyen yıllarında ise şizofreni tanısıyla karşılaştı.
ABD'li şâir ve yazar Sylvia Plath, kısa olan hayatı boyunca mental rahatsızlıklarla boğuştu. Davranışları yüzünden çevresi tarafından umursamaz biri olarak tanımlandı. Fakat hayatı boyunca antidepresan lar kullanması gerekiyordu.
Hayatı boyunca İleri derecede bipolar bozukluğu yaşayan Plath, 1950 yılında bursla girdiği Smith College'deki ikinci yılında ilk intihar girişimini gerçekleştirdi ve bunun neticesinde akıl hastanesi ne yatırıldı. 1955'te Smith College'den iyi bir derece ile mezun oldu.
1963'te, ikinci kattaki odalarında uyumakta olan çocuklarının yanına süt ve kurabiye bıraktıktan sonra, odalarının kapısını da içeri gaz girmeyeceğinden emin olacak şekilde bantlayarak kapattı. Kafasını fırının içine sokarak intihar etti.
Paulo Coelho henüz daha gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine gönderildi. Okulda ise izole ve mutsuz olduğu söylenen Coelho, ailesine ve doktorlarına deli olmadığını sadece yazar olmak istediğini belirtiyordu. Fakat o dönemde çevresindeki hiç kimse bunu anlamadı.
Aylarca hastanede kalan yazara sakinleştirici ve elektroşok verilerek tedavi uygulanmaya çalışıldı.