Arama

Savaşın tüm gerçekliğini gösteren 13 kitap

Stefan Zweig'in dediği gibi, ''Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi…" Savaşların sebep olduğu acıları anlatmak için düşünen ve üreten insanlar, savaşın yıkımını gösteren filmler çekip, kitaplar yazdı. Çünkü savaşa savaşla karşılık vermek düşünen insanların yapabileceği türden bir şey değildi. Sanat, her zaman savaşı değil; barışın getirdiği güzellikleri göstermek için var oldu. Hiçbir adlandırmaya sığamayacak kadar yıkıcı olan savaş gerçeğini anlatan 13 kitabı sizler için derledik.

  • 4
  • 13
Madde 22 - Joseph Heller
Madde 22 - Joseph Heller

Madde 22 bugüne kadar okuduğunuz hiçbir romana benzemiyor. Kendine has bir mantığı, bambaşka karakterleri var. Joseph Heller'ın acı gerçekleri sipsivri bir alayla iğnelediği bu 20. yüzyıl klasiğini okurken savaşı, yaşamın acımasızlığını, iktidarın yeri geldiğinde nasıl bir canavara dönüştüğünü görüp kimi zaman korkacak kimi zaman kahkahalar atacaksınız. İkinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan ordusunda bombardıman pilotu olarak görev yapan Yossarian'ın öyküsü, çivisi çıkmış bir dünyanın küçücük bir modelidir aslında. Okurken bugün dünyada yaşananlarla kitaptaki öykü arasındaki bağlantıyı kurup aslında ne kadar absürd, çılgın, ürkütücü ve kin dolu bir dünyada yaşadığınızı fark edeceksiniz.

"Tek bir açmaz vardı, o da Madde 22. Bu madde, insanın gerçek ve yakın tehlike karşısında kendi güvenliği için endişelenmesinin zihnin rasyonel bir süreci olduğunu belirtiyordu. Orr deliydi ve uçuştan men edilebilirdi. Tek yapması gereken uçuştan men edilmesini talep etmekti; ve bunu yapar yapmaz, deli olmadığı anlaşılacaktı ve başka görevlerde uçması gerekecekti. Orr'un başka görevlerde uçması için deli olması gerekirdi, aklı başında olsa uçmazdı; ama aklı başındaysa uçmak zorundaydı. Uçarsa deli demekti ve uçmak zorunda değildi; ama uçmak istemiyorsa aklı başındaydı ve uçmak zorundaydı. Madde 22'deki bu şartın mutlak basitliği Yossarian'ı derinden etkiledi. Saygıyla ıslık çaldı."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 5
  • 13
Güneş İmparatorluğu - J. G. Ballard
Güneş İmparatorluğu -  J. G. Ballard

J.G. Ballard'ın otobiyografik romanı Güneş İmparatorluğu, yazarın çocukluğunda bizzat deneyimlediği İkinci Dünya Savaşı'nı ve o yılların Şanghay'ını yine bir çocuğun gözünden anlatıyor. Uzun süre savaşın dışında kalan Şanghay'daki yabancılar kolonisi, Japonya'nın Pearl Harbor saldırısıyla birlikte kendini şiddet döngüsünün ortasında bulur. Gösterişli bir malikânede yaşamaya alışkın küçük Jim, savaşın kaosu içinde anne ve babasından ayrı düşer. Önce işgal altındaki Şanghay sokaklarında, sonra da kentin dışındaki toplama kampında yaşamını sürdürmeye çalışır.

Uçaklara meraklı ve Japon askerlerine hayran olan Jim, savaş koşullarında hayatta kalabilecek ve ailesine kavuşabilecek midir? İlk başta her şeyi bir oyun gibi gören ama giderek masumiyetini kaybeden Jim aracılığıyla Ballard, savaşın korkunçluğunu, ölümün ve vahşetin sıradanlığını, teslimiyet ile yaşama tutunma arasındaki çizgiyi ustalıkla satırlara döküyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 6
  • 13
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque

Savaşın incittiği insanlara bir ses veren Erich Maria Remarque, bize hatırlattıklarıyla her zaman el üstünde tutulması gereken bir yazardır. Savaşın dehşetini, beraberinde getirdiği yıkımı, insanoğlunu birbirine nasıl yabancılaştırdığını birinci ağızdan, çarpıcı bir şekilde dile getiren Remarque, savaşla ilgili bildiğimizi sandığımız gerçekleri sorgulamamızı sağlarken, edebiyatın ne kadar güçlü ve ölümsüz bir kaynak olabileceğini de bir kez daha kanıtladı.

Remarque'ın, Birinci Dünya Savaşı'ndaki bir grup askerin hikâyesini on dokuz yaşındaki bir çocuğun gözlerinden anlattığı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, yayımlandığı günden bu yana, devamı niteliğinde olan Dönüş Yolu'yla birlikte tüm dünyada büyük ilgi görmeye devam etmektedir. Canlı çarpışma sahnelerinin yanı sıra savaşın abesliğinin ve askerlerin ıssızlığının vurgulandığı cephe arkası bölümleriyle de okuru içine hapseden bir romandır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 13
Toprak Ana - Cengiz Aytmatov
Toprak Ana - Cengiz Aytmatov

Cengiz Aytmatov, erkekleri askere alınan köylerde geride kalanların çektiği sıkıntıları, etkileyici bir üslupla anlattı. Eldeki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanına ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden istenmesi, boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölüm haberleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine aşağı çekilen cepheye çağrılma yaşı, yine gidenler, ayrılıklar, gözyaşları... Yani tek kelimeyle ve bütün zulmetiyle; savaş.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 8
  • 13
Boyalı Kuş - Jerzy Kosinski
Boyalı Kuş - Jerzy Kosinski

1939 yılının sonbaharı, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk haftalarıdır. Binlerce benzeri gibi altı yaşındaki o küçük çocuk da, Orta Avrupa'nın büyük bir şehrinde yaşayan annesiyle babası tarafından uzak bir köye gönderildi. Bir takım olaylar bütün hesaplarını alt üst etti. Başıboş kalan çocuk bir köyden diğerine geçti durdu. "Savaşın dört yılını geçirdiği köyler, belirli bir bölgede toplanmıştı. Köylerinden dışarı çıkamayan, kendi aralarında yaşayan, sarı saçlı, açık tenli mavi gözlüdür oraların köylüleri. Oysa çocuk esmer, kara kaşlı ve kara gözlüydü. Herkes çocuğu Çingene ya da Yahudi sandı."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN