Savaşın tüm gerçekliğini gösteren 13 kitap
Stefan Zweig'in dediği gibi, ''Birisi barışı başlatmalı, tıpkı savaşı başlattığı gibi…" Savaşların sebep olduğu acıları anlatmak için düşünen ve üreten insanlar, savaşın yıkımını gösteren filmler çekip, kitaplar yazdı. Çünkü savaşa savaşla karşılık vermek düşünen insanların yapabileceği türden bir şey değildi. Sanat, her zaman savaşı değil; barışın getirdiği güzellikleri göstermek için var oldu. Hiçbir adlandırmaya sığamayacak kadar yıkıcı olan savaş gerçeğini anlatan 13 kitabı sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 21.11.2018
10:13
Güncelleme Tarihi: 21.11.2018
12:09
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque
Savaşın incittiği insanlara bir ses veren Erich Maria Remarque, bize hatırlattıklarıyla her zaman el üstünde tutulması gereken bir yazardır. Savaşın dehşetini, beraberinde getirdiği yıkımı, insanoğlunu birbirine nasıl yabancılaştırdığını birinci ağızdan, çarpıcı bir şekilde dile getiren Remarque, savaşla ilgili bildiğimizi sandığımız gerçekleri sorgulamamızı sağlarken, edebiyatın ne kadar güçlü ve ölümsüz bir kaynak olabileceğini de bir kez daha kanıtladı.
Remarque'ın, Birinci Dünya Savaşı'ndaki bir grup askerin hikâyesini on dokuz yaşındaki bir çocuğun gözlerinden anlattığı Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, yayımlandığı günden bu yana, devamı niteliğinde olan Dönüş Yolu'yla birlikte tüm dünyada büyük ilgi görmeye devam etmektedir. Canlı çarpışma sahnelerinin yanı sıra savaşın abesliğinin ve askerlerin ıssızlığının vurgulandığı cephe arkası bölümleriyle de okuru içine hapseden bir romandır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Toprak Ana - Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov, erkekleri askere alınan köylerde geride kalanların çektiği sıkıntıları, etkileyici bir üslupla anlattı. Eldeki yetersiz yiyeceğin muhtaç olandan başlanarak dağıtılması, dört gözle beklenen hasat zamanları, umutların hasat zamanına ertelenmesi, savaş yüzünden ürünün hemen hepsinin merkezden istenmesi, boşa çıkan umutlar, yine açlık, sefalet, bir yandan cepheden gelen ölüm haberleri, umutsuz bekleyişler, savaşın uzun sürmesi üzerine aşağı çekilen cepheye çağrılma yaşı, yine gidenler, ayrılıklar, gözyaşları... Yani tek kelimeyle ve bütün zulmetiyle; savaş.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Boyalı Kuş - Jerzy Kosinski
1939 yılının sonbaharı, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk haftalarıdır. Binlerce benzeri gibi altı yaşındaki o küçük çocuk da, Orta Avrupa'nın büyük bir şehrinde yaşayan annesiyle babası tarafından uzak bir köye gönderildi. Bir takım olaylar bütün hesaplarını alt üst etti. Başıboş kalan çocuk bir köyden diğerine geçti durdu. "Savaşın dört yılını geçirdiği köyler, belirli bir bölgede toplanmıştı. Köylerinden dışarı çıkamayan, kendi aralarında yaşayan, sarı saçlı, açık tenli mavi gözlüdür oraların köylüleri. Oysa çocuk esmer, kara kaşlı ve kara gözlüydü. Herkes çocuğu Çingene ya da Yahudi sandı."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Silahlara Veda - Ernest Hemingway
Hemingway'in yazmayı en sevdiği konulardan biri olan savaş hakkında insanı düşünmeye zorlayacak gerçekleri müthiş bir roman kurgusuyla okuyacaksınız. Romanda, sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... Yaşama sevinci... Bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... Romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç sizleri bekliyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Aslan Asker Şvayk - Jaroslav Hasek
Aslan Asker Şvayk, insanlık tarihinin en acımasız savaşlarından birini, İkinci Dünya Savaşı'nı, tüm anlamsızlıkları, gülünçlükleriyle yerden yere vuran bir yergi başyapıtıdır. Çek yazar Jaroslav Hašek'in, savaş çığırtkanlığını, militarizmi, devlet buyurganlığını gözünün yaşına bakmadan eleştirdiği bir mizah klasiği. Şvayk ise dünya edebiyatının en unutulmaz karakterlerinden biridir. İşte, Hašek'in kahramanı Şvayk, Prag'da bir yandan soysuz hilkat garibelerini millete soylu diye yutturmakla, bir yandan da dizlerindeki romatizma ağrılarıyla uğraşırken, kendini birden böylesi bir boğazlaşmanın içinde bulur. Ama Aslan Asker Şvayk romanında, bu uluslararası kapışmanın yanı sıra, Çek ulusunun Avusturya İmparatorluğu'na, Habsburgların egemen kılmaya çalıştığı Alman dili ve kültürüne karşı gösterdikleri direnişin, verdikleri bağımsızlık savaşımının gündelik yaşamdaki yansımalarını da izleriz; kuşkusuz. O yüzden, Aslan Asker Şvayk, savaşa karşı apaçık bir edebi metin olmasının yanı sıra, Avusturya ve Alman buyurganlığına karşı Çek kültürünün benzersiz bir kafa tutuşudur.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…