Selçuklu döneminin önemli 3 edebi şahsiyeti
Selçuklular döneminde kaleme alınan edebi eserler çoğunlukla din, tasavvuf ve kahramanlık konularını içeriyordu. Çünkü bu dönemde Anadolu Türk halkının en çok rağbet edip öğrenmek istediği bilgiler, İslam dininin temel kavramları, savaş ve kahramanlık hikayeleriydi. Bu dönemdeki edebi şahsiyetler, halkın bu ihtiyacını, ürettikleri eserler yardımıyla giderdi. İşte Selçuklu döneminin önemli 3 edebi şahsiyeti Mevlana, Hacı Bektaş ve Yunus Emre hakkında bilgiler...
Giriş Tarihi: 22.10.2019
13:33
Güncelleme Tarihi: 12.04.2022
14:50
Doğum ve ölüm tarihlerinde belirsizlik
Hacı Bektâş-ı Velî Külliyesi'nin Dergâh Avlusu'ndan bir görünüş
Yaşamı hakkında geniş ve ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Doğum ve ölüm tarihlerinde belirsizlik vardır. Kaynakların çoğunda ünlü düşünürün miladi 1209 yılında Horasan'ın Nişabur kentinde dünyaya geldiği, babası Seyyit İbrahim Sani, annesi Hatem Hatun, asıl adının da Mehmet olduğu belirtilir. Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesinde (Sulucakarahöyük) M. 1271 yılında vefat ettiği söylenir.
Külliyesi müze haline getirildi
Hacı Bektâş-ı Velî'nin türbesi – Hacıbektaş / Nevşehir
Türbesi ve etrafındaki tamamlayıcı hizmet binalarıyla birlikte külliyesi müze haline getirilmiştir. Hünkâr'ın adına, anısına düzenlenen Hacı Bektaş Veli Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak 16 Ağustos l964 tarihinde, Hacıbektaş ilçesinde hizmete açılmıştır.
Hacı Bektâş-ı Velî'nin asıl şöhreti ve etrafında teşekkül eden muazzam kült onun vefatından sonra oluşmuştur. Bu kültün esas kaynağı da o zamanlar çok muhtemel olarak bir Haydarî zâviyesi olan Sulucakarahöyük'teki dergâhıdır.
"Mesnevî " adlı eseri ile Türk edebiyatının en güzel örneklerinden birini vermiş olan Mevlânâ, Türkistan'ın Belh şehrinde doğdu. Babası Harzemşahlar ülkesinin büyük âlim ve sûfîlerinden Sultan-ı Ulema olarak anılan Bahaeddin Veled, annesi ise Mü'mine Hatun'dur.
Mevlana'dan hayat dersi veren 40 alıntıyı okumak için tıklayın.
Mevlânâ Dergâhı – Konya
Mevlana, iyi bir tahsil görerek yetişmiş, sonra çevresinin ve şahsî özelliğinin şevkiyle tasavvuf yoluna girerek Mevleviliğin kurucusu olmuştur. Böylece o, yalnız Anadolu tasavvuf edebiyatının değil, bütün mutasavvıf şairlerin en büyüğü olarak kabul edilmektedir.
Mevlânâ Türbesi'nin içinden bir görünüş
Mevlânâ, kendisi bir Türk olmasına rağmen, zamanındaki edebiyat dilinin Farsça olması sebebiyle eserlerini Farsça yazmıştır. Belli başlı eserleri Dîvân-ı Kebîr, Mesnevî, Fîhi Mâfîh, Mektûbât, Mecâlis-i Seb'a'dır.
Divan kasideler, gazeller, terci'ler, müstezadlar, rubailer ve başka şiirlerle tertiplenmiştir. Divan'daki pek çok şiir Şems-i Tebrizî tarafından söylenmiş gibi, onun adını taşır. Bu yüzden Mevlânâ Divan'ını Dîvân-ı Şems-i Tebriz diye adlandıranlar da olmuştur.