Arama

Seyahatname'de meyveleriyle ünlü 10 şehir

Kentlerin tanıtımında meyveler her zaman önemli bir yer tutar. Seyyahların çoğu ziyaret ettiği kentlerin sembolü olmuş meyveler hakkında malumat vermeyi ihmal etmez. Marco Polo, İbn Battuta, Aşık Mehmet ve Evliya Çelebi meyvelere özel ilgi gösteren isimlerdir. Bilhassa Evliya Çelebi'nin meyvelere yoğun bir ilgisi vardır ve bu yoğun ilgi sayesinde 17. yüzyıl Osmanlı dünyasının meyvelerine dair geniş bilgiler elde edebiliriz. İşte Seyahatname'de yer alan meyveler ve meyveleriyle ünlü 10 şehir...

  • 5
  • 10
MALATIYYE, ASPUZU BAĞI (MALATYA)
MALATIYYE, ASPUZU BAĞI MALATYA

📌 Evliya Malatya'nın ve cennet bağı Aspuzu'nun meyvelerine yaklaşık bir sayfa ayırır. Her biri 130 ile 160 gr arası çeken yedi çeşit kayısı sayar: al, Hamavi, sarı Hamavi, mişmiş Hamavi, beyaz kumru, beğ kumru, sulu kumru...

📌 Bu kayısıların üçünün menşei, Suriye'nin kayısısıyla özdeşleşmiş Hama kentindendi, diğerleri ise yerel cinstendi. Fakat bu kayısı bereketine rağmen Malatya'nın sembolü kayısı değil, Evliya'ya göre sicillerde kayıtlı seksen çeşit armudu ile yeşil "gök sulu" armuduydu.

"Ve seksen güne abdar emrudu müsecceldir. Evvela gök sulu birer vukıyye gelir, anı turşu ederler, suyu güya cüllabdır (gül suyu) Ve beğ emrudu dahi leziz ü abdardır. Hatta İslambol'un ayan u kibarları bu Malaıtıyye'den ılgar ile (atlarla) emrud filisleri getirdüp İslambol fidanlarına aşlayup Malatıyye emrudu olur kim padişahlara hedaye gider."

📌 Malatya adıyla anılan bir diğer meyve de elmaydı.

"Bu Malatıyye'nin yedi tevir elması İzmit şehrinde misket elması ve ferik elmasından leziz ve abdar Hudayi mümessek elması olur amma Kefe diyarının Sudak elması kadar iri değildir. Ancak otuz kırk dirhem gelir. Lakin Cenab-ı Perverdigar bu Malatıyye elmalarına bir güne renk vermişdir kim kırmızısı, kırmızı-sarısı ve yeşili ve gayrı elvanları cümle sun'-ı Hudadır."

📌 Malatya meyvelerinin methiyesi, tanesi bir okka çeken, misk ve amberden bile güzel kokan ayvalarla noktalanır:

"Ve yedi güne ayvası olur, danesi birer vukiyye gelir, amma papa ayvası ve ekmek ayvası gayet abdar ve lezizdir ve müşk-i anber-i hamdan ziyade rayiha-i tayyibesi var."

Evliya Çelebi'nin hac yolculuğu

  • 6
  • 10
ENGÜRÜ (ANKARA)
ENGÜRÜ ANKARA

📌 Çelebi'nin anlatıklarına bakıldığında "emrud" (armut) cinslerinden biri Ankara'da yetişiyordu ve 17. yüzyılda bütünleşmiş bir üründü.

📌 Evliya, Van'da yetişen makbul armut cinsleri arasında Ankara armudunu da sayar: "Abdar Engürü(üzümü) Abbasi ve melece emrudu olur kim misli yokdur" şeklinde tanımlar.

50 yıllık gezgin Evliya Çelebi kimdir?

  • 7
  • 10
BEĞPAZARI (BEYPAZARI)
BEĞPAZARI BEYPAZARI

📌 Beypazarı halkı mis gibi kokulu kavunundan zerde yapıp tarçın ve karanfille birlikte tüketirmiş. Evliya Çelebi'den kırk yıl önce Beypazarı'na giden Polonyalı Simeon da bu kavundan övgüyle bahseder ve bu kavunların padişaha hediye gittiğini nakleder.

📌 Çelebi'nin naklettiğine göre Beypazarı'nda kokulu kavunların yanında hediye edilecek kadar ünlü şekerle pişmiş helva gibi tatlı armutlar da yetişirmiş:

"Ve bir güne sebz-gun (yeşil) emrudu olur. Bir müdevver (yuvarlak), dördi beşi bir vukıyye gelir abdar ve hoş-hor emruddur. Asitaneye (İstanbul'a) niçe yüz bin kutu emrud, pembeler (pamuklar) içre hedaye gider. Bir güne sükker-i havla emruddur kim Acem diyarında Tesuy şehrinde ve Ordubar şehrinde Meleçe emrudu lezzetindedir."

  • 8
  • 10
BOZCA(BOZCAADA)
BOZCABOZCAADA

📌 Üzümleriyle ünlenmiş yerlerden biri de Bozcaada'ydı. Evliya'nın "Cümle dağları bağlardır" dediği adanın herkesçe bilinen dünyada eşi olmayan misket üzümünü şöyle anlatır:

"Misket üzümü olur kim rub'ı meskunda yokdur. Hatta Kadıasker-i Rum Dahki Efendi bağlarında olan yedi güne mümessek üzümü (olur kim) cebel-i Sincar'da olmaz. Meğer Kuds-i Şerif kurbunda Hazret-i Halilü'r-rahman üzümü ola, amma bu Bozcaada üzümü haliliden abdar ve leziz ve hpş-har ve mümessektir."

  • 9
  • 10
KONYA, MERAM BAĞI
KONYA, MERAM BAĞI

📌 Seyyahların "Cihanda mislini görmedik" dedikleri Meram Bağı'na elbette Çelebi de hayran kalır. Bağda 20 çeşit armut, kiraz ve şeftali dışında kayısı da oldukça meşhurdur:

"Kamereddin derler iki güne mışmış alusu (kayısı) olur kim Şam'ın kayısından lezizdir."

📌 Evliya'nın övdüğü bu kayısıyı Katip Çelebi'nin Cihannümasında, İbn Battuta'nın ve Tavernier'nin seyahatnamelerinde de rastlarız.

📌 Battuta, çekirdeği kırılınca içinden lezzetli bir bademin çıktığı, dünyada eşi benzere olmayan kayısıyı ilk kez 1326 yılında gittiği İsfahan'da görür ve tarif eder. Ardından Antalya ve Konya'da tekrar anlatır, hatta kurutulup Mısır'a ihraç edildiğini yazar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN