Arama

Şeyhi Divanı'ndan en güzel beyitler

Klasik Türk edebiyatının kurucularından sayılan Şeyhi, kaside ve mesnevide zamanın en ileri gelen şairlerinden biriydi. Köyünde uğradığı saldırı üzerine Harname isimli ünlü eserini yazan Şeyhi'nin klasik edebiyatın gelişimine büyük katkısı olmuştu. Şeyhi Divanı Ahmedî ve Ahmed-i Dâî'nin divanlarından sonra Anadolu sahasında tertip edilmiş en eski divanlar arasında önemli bir yere sahiptir. İşte Şeyhi Divanı'nından en güzel beyitler...

"Çok durur şehründe ben kul düşmüşüm şâhâ garib
Cândan ayrı ten bigi nice olam tenhâ garib"

Bigi: Gibi
Tenha: Yalnız

Ey güzeller şahı, ben uzun zamandır senin şehrinde, can ile teni ayrı ve yalnız olan garipler gibi kulunum, esirim.

"Ülfet itmez hûriye dîdâr-ı yârından ırak
Vây iledür ger bulursa cennetü'l-me'va garib"

Ülfet: Dostluk kurmak
Cennetü'l me'va: Sekiz cennet

Sevgilisinin yüzünden uzak kalan bir garip, huriyle dostluk kurmaz; sekiz cennetten birini bulsa da oraya ancak üzüntüsünü gönderir.

"Şâh-ı şirin-lebden ayru şem bigi zâr u gerd
Yakılursa nâle-i ile ney-sıfat n'ola garib"

Şah- şirin leb: Tatlı dudaklı sevgili
Şem: Mum
Zar u gerd: Solmuş
Nale: İnleme

Garip; tatlı dudaklı sevgiliden ayrı düştüğünden mum gibi solmuştur; ney gibi inleyerek yakılsa ne olur ki?

"Dâr-ı gurbette gedâ-yı der-be-derdendür beter
Ger ola yâr u diyârından ırak dârâ garib"

Geda: Garip
Der-be-der: Perişan

Ey güzellik hükümdarı; garip, memleketinden ve sevgilisinden uzak olursa, gurbette perişan bir fakirden daha beter demektir.

"Seyr iderken hüsni şehrinde gönül yüz can ile
Düşdenegi çâhına hoş didi kel-a'mâ garib"

Hüsn: Güzellik
Çah: Çukur

Garip, senin şehrinde güzelliğini yüz can ile seyrederken kör gibi çene çukuruna düştü ve burası çok hoş dedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN