Arama

Şeyhülislam Yahya'dan beyitler ve anlamları

Osmanlı döneminde, ilmiye sınıfına mensup şeyhülislamlar edebiyatla da ilgilendi ve çeşitli gazeller, mesneviler, kasideler kaleme aldı. Divan edebiyatının estetik anlayışına göre şiirler kaleme alan şeyhülislam şairlerden biri de Yahya Efendi idi. Klasik Türk edebiyatının önde gelen şairlerinden olan Şeyhülislam Yahya, döneminde herkes tarafından beğenilen eserlere imzasını attı. Edebiyatımızda yeni bir tarz oluşturan Yahya Efendi'nin bazı şiirleri bestelendi. İşte Şeyhülislam Yahya'dan beyitler ve anlamları...

Kim kaçar yalvarmadan dildâra amma neylesün
Aşık-ı şeyda niyaz ettikçe dilber naz ider

Sevgiliye yalvarmaktan kimse kaçınmaz ama çılgın âşıklar yalvardıkça sevgililer kaçıyor, elden ne gelir?

Dildâr: Sevgili
Aşık-ı şeyda: Çılgın âşıklar

Döneminin pek çok üst düzey devlet adamını ve şairini hicveden Nefî'nin bile saygısını kazanan Yahya Efendi çağdaşlarınca takdir edilmiş; Nevizade Atayî, Sabrî, Cevrî, Nailî, Nergisî, Ramî ve Rızayî ona kaside sunmuştur.

Aşkın nice düşvar idiğin her kişi bilmez
Bir ben bilirim çekdiğimi bir de bir Allah

Aşkın ne derece zor bir hal olduğunu herkes bilemez. Bu yüzden çektiğimi bir ben bilirim, bir de Allah!

Düşvar: Zor, güç

Nefî, Şeyhülislam Bahayî, Nailî ve Nabî gibi ustalar, bir sonraki asrın en büyük şairleri Nedîm ve Şeyh Galip onun şiirlerine nazire söylemişlerdir.

Divan edebiyatında derin manaları olan berceste beyitler

Hırka vü tâc ile zâhid kerem et sıkleti ko
Ademe cübbe vü destar keramet mi verir

A sofu, kerem et, cübbe ve sarık ile ağır adam olmayı bırak. Kılık kıyafet insana keramet verir mi hiç?

Zâhid: Sofu
Sıklet: Ağırlık, yük
Destar: Sarık

Şeyhülislam şairler, Osmanlı şairlerinin üslup ve tarzına göre şiirler oluşturdu. Onlar da divan edebiyatı geleneği içinde eserler verdi.

Hudâ kerimdir elbetde eylemez mahrum
Muradına erişür her kişi Hudâ diyerek

Allah kerem sahibidir, elbette kimseyi mahrum bırakmaz. Dünyada her kişi "Allah" dediği müddetçe muradına erişir.

Hudâ: Allah

Divan edebiyatından beyitler ve anlamları

  • 10
  • 15

Yerin od etmedik kim vardır erbâb-ı mehabbette
Semenderler gibi uşşâk da sükkân-ı âteşdir

Aşka gönül düşürüp de yanmayan olur mu hiç. Âşık için yanmak mukadderdir. Âşık, efsaneye göre ateşte yaşayıp, ancak orada rahat eden semenderlere benzer.

Erbâb-ı mehabbet: Muhabbet erbapları
Od: Ateş
Sükkân: Bir yerde oturanlar, ikamet edenler, o yerin sakinleri
Uşşâk: Âşıklar

Hikmet şairi Nabi'den ahlaki öğütler

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN