Arama

Sezai Karakoç'un kaleminden alıntılar ile Varolma Savaşı

İslami geleneğin en gür seslerinden olan merhum Sezai Karakoç, ömrünü insanımızın şuur kazanması ve öz benliğine dönmesi için bir 'diriliş' mücadelesine adadı. Edebiyatımızın bir dönüm noktasını teşkil eden usta kalem, şiirleri ve yazılarıyla insanlara umut aşılarken çağımızda karşılaştığımız problemlere karşı da çözüm yolları aradı. Yazarın anarşi ve terör olaylarının sebep ve kaynaklarını, bundan nasıl kurtulacağımızı sorgulayan yazılardan oluşan "Varolma Savaşı" kitabı bu eserlerinden biriydi. Sizler için, Varolma Savaşı kitabından alıntıları derledik.

Gerçek bir uygarlık muhasebesi yapmamış, "doğru, iyi ve güzel" idealarının köklü, yeni ve diri bir yorum ve ahlakına sentez ve uygulamasına ermemiş, taklitten taklide, modadan modaya, dış rüzgârların esintilerine uymuş aydınlar kadrosunun bir toplum ve devleti, devam ettirme sorumluluğunu yalnız başlarına omuzlamalarından doğmaktadır bunalımımız. Ya da başka bir kadro olmamasından, bunların omuzlarında kalmasından bu yüce görev ve sorumluluğun.

Varolma Savaşı, sayfa 36

Şimdi yine ya "uygarlık devleti" olma yolunu tutarız yani "doğru, iyi ve güzel" idealarına dayalı bir toplum ve devlet şuurunu en köklü biçimde temellendiririz; ya da gittikçe çözülen toplum ve devlet dokusunun boşluklarına yerleşen kötülük virüslerinin yaptıkları tahribat zaman zaman patlayışlarda ortaya çıktığında bunun bir sürpriz olmadığına bir gün aklımız erer.

Varolma Savaşı, sayfa 40

Sezai Karakoç Necip Fazıl'la nasıl tanıştı?

Osmanlı Devleti yani devletimiz, bir uygarlık devletiydi. Her noktasında, bu uygarlığın doğru, güzel, iyi ideaları temeli teşkil ediyordu. Bin yıllık bir gelenek halinde.

Varolma Savaşı, sayfa 40

Kaç kere tekrar ettik, gene tekrar edelim. Tekrar, bu milletin ve devletin geçmişinde bulunan yüzlerce yönetim ilkelerine dönmek günü gelmiş geçmektedir. Herkes devleti kendi üstünde bilmelidir. Halk da devlet adamları da bürokratlar da.

Varolma Savaşı, sayfa 46

  • 10
  • 16

Bu savaş sürüp gidecektir. Toplumun, tam tükenip dışa teslim oluşuna ya da kendi diriliş neslini, bütün kötü ve ağır şartlara rağmen yetiştirip öz kadrosu olarak taçlandırıncaya kadar. Ölümüne ya da dirilişe kadar.

Varolma Savaşı, sayfa 50

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN