Arama
Son Devrin Din Mazlumları’ndan 20 alıntı
Necip Fazıl Kısakürek, Türk edebiyatının Baki'den sonra ikinci "Sultanu'ş Şuara" unvanına sahip üstadı. Necip Fazıl, fikirleri ve eserleriyle düşünce dünyamıza derin izler bıraktı. İslami değerler, onun kutlu davasıydı. Üstad, kaleme aldığı Son Devrin Din Mazlumları'nın önsözünde "Allah'tan, mazlumluğumuza nihayet verecek sabahın nurlu şafağını diliyoruz" beyanında bulunmuş ve bu ölümsüz eseri bize bırakmıştı. Aradan yıllar geçmesine rağmen pek çok fikre katılacağınız bu eserden 20 alıntıyı derledik.
Ben ki, ümmî bir köylüyüm, böyle cerbezeli ve mugalâtalı ve ağrazalı muharrirlere nasihat ettim. Demek cinayet işledim!
Hepimiz din kardeşiyiz ve bu kardeşlik merkezinde birleşmeliyiz. Benim dâva ve gayem bundan ibarettir.
Müslüman olup da şeriatçı olmamak, Sokrates'in benzetişiyle, flüt çalanlar olduğunu kabul edip de flütü kabul etmemekten farksızdır.
Dini vesile ederek, dini tepelemek ve Abdülhamid'i devirmek taktiğinin mazlumları, İstanbul meydanlarını dehşete boğan üç ayaklı sehpalarda, bir sürü gafil, belki de safdil insan oldu.
