Arama
Sonbahar için okuma listesi
Mevsimler, insan ruhu üzerinde belli bir etkiye sahiptir. Örneğin; etrafın sarardığı ve yeşilin kaybolduğu sonbahar, çoğumuzu hüzünlü bir yola sevk eder. Okulların açılması, uzun yürüyüşler ve sert rüzgârların vakti olan bu mevsim, adeta ruhumuzu yeni bir iklime hazırlar. Tabiatın olduğu gibi insanın da yenilendiği, içine yöneldiği bir mevsimdir. Fikriyat olarak bu duygusal zaman dilimini daha verimli geçirebilmek için sizlere bir okuma listesi hazırladık.
📌Rüzgârların camları titrettiği bu günlerde kıymetli bir ilim adamının anılarını okumaya ne dersiniz?
↪ Hatıratlar tür olarak pek ilgi çekmese de sadık okuyucuları kendilerine sıkı sıkıya bağlar. Teoman Duralı, çalıştığı alanlar ve ortaya koyduğu özgün içerikler vesilesiyle felsefeyle alakadar olan herkesin ilgisini çeken bir isim. "Öyle Geçer Ki Zaman" da Duralı'nın hayatı, ailesi, ilmi yolculuğunun yanı sıra kafa yorduğu zihni meseleler de ele alınıyor.
↪ Ali Değermenci'nin soruları ve hocanın verdiği cevaplar etrafında şekillenen kitapta, Duralı'nın arasının bir türlü olmadığı okul yıllarından, afacan çocukluk zamanlarına, ailesi ve akrabaları ile olan münasebetlerinden ilmi çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede bilgi ediniyoruz.
(X) Teoman Duralı kimdir?
(X) 1947 doğumlu Felsefe Profesörü. Düşünce biçimi ve yaptığı çalışmalar ile öne çıktı. Kendine has üslubu ve tavsiyeleri ile akademi içinde en sevilen hocalardan biri haline geldi.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Duralı'nın "Çağdaş Küresel Medeniyet" ve "Omurgasızlaştırılmış Türklük" başlıklı eserleri okurlara; akademinin içine saplanmayan, açık fikirli bir hocanın bakış açısını sunar.
(X) 📍 İlginç Bilgi: Eser sadece bir Felsefe profesörünün hayatını değil, ilim yolunda yaptığı çalışmaları ve izlediği yolu da gösterir.
Eserden alıntılar
➡"Din su, ekmek gibi bir ihtiyaçtır. İnanırsınız, inanmazsınız o size kalmış; fakat bir toplumsal ihtiyaç maddesidir."
➡"Dinde, özellikle de İslâm'da akıl, Hristiyanlıktan çok daha fazla ön plandadır. Bu benim izâhımdır, başka yerde görmedim. Akıl, Allah ile insan arasında bir ara duraktır."
➡"Bir toplumu mahva, çürümeğe sürükleyecek iki tavır vardır: Kadını hiçe saymak, kaba kuvvet kullanmak ve erkek kesimini kadınlaştıracak kadar kadını havalara çıkarmak."
(X) Prof. Dr. Teoman Duralı'nın Fikriyat da yayınlanan yazılarını okumak için tıklayın
(X) 📦 Teoman Duralı Kitabı'nı D&R üzerinden satın almak için tıklayın
📌 Sohbetler her daim insanın manevi yolculuğunu ikmal eden, eğitici özelliği kadar toplumsal işlevi ile de öne çıkan olgular olmuştur.
↪ Kıymetli Sadettin Ökten ve Kemal Sayar hocaların gönül denizine daldıkları "Gönül Sadası'ndan Akisler" devam ediyor. Serinin üçüncü kitabı olan ve adını Fuzuli'nin meşhur beytinden alan "Âleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik", yine kalbi meselelerin konuşulduğu, içimizi ferahlatan bir eser. Eser toplamda on yedi ayrı bölümden oluşuyor. Her bölümde kendinizi farklı bir iklimde farklı lezzet sofralarında buluyorsunuz. "Âleme Bir Yar İçin Âh Etmeye Geldik" in dili oldukça sade ve akıcı. Eser boyunca sanki iki yazarın arasında oturarak onlardan hayat tecrübelerini dinliyormuş gibi bir hava var.
(X) Sadettin Ökten kimdir?
(X) 1942 doğumlu kültür tarihçisi ve yüksek inşaat mühendisi, profesör. Babası meşhur âlim ve dava eri Mahmut Celalettin Ökten'dir. 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde Kültür Tarihi alanında ödül almıştır.
Kemal Sayar kimdir?
1966 doğumlu psikiyatri profesörü. Psikiyatri alanında yaptığı çalışmalar, ortaya koyduğu orijinal içerikler ile ciddi bir yer edinmiştir.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Sadettin Ökten bir inşaat mühendisi olmasına rağmen kültürümüzden hiç kopmamış, kültürümüze dair kıymetli eserler ortaya koymuştur.
(X) 📍 İlginç Bilgi: Kemal Sayar ortaya koyduğu psikiyatrik meselelerde edebiyatın önemine vurgu yaparak kendisine edebi bir kitle de oluşturmuştur.
Eserden alıntılar
➡"Bütün yorgunluğumuz, kendi içimize giden yolu yürüyememekten kaynaklanıyor."
➡"Eğer Allah'ın yazdığı senaryo ve çizdiği resim üzerinde yoğunlaşmak istiyorsak atacağımız ilk adım seyretmek olacaktır."
➡Ev bir medeniyettir esasında. Duvarı, çatısı, kapısı fiziksel yapısıdır; ama esas itibariyle bir medeniyettir. Evin hem zihnen hem de kalben sizi beslemesi lazım.
➡ "İnsan bildikçe bilinmezler artıyor."
➡Şükürden ve tefekkürden Allah'ın zatına giden bir yol var ve bu yolu yalnızca insan yürüyebiliyor. Çünkü insan eşref-i mahlûkat olarak yaratılmış.
(X) 📦 Gönül Sadası'ndan Akisler 3. cildini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(X) Kemal Sayar'ın "Her Şeyin Bir Anlamı Var" kitabından alıntılar okumak için tıklayın
(X) Sadettin Ökten'den rehber olacak alıntılar okumak için tıklayın
📌 Aile arasında "Şahbaba" namıyla tanınan son Osmanlı Padişahı Vahdeddin Han, nasıl bir insandı?
↪ Bazı çalışmalar, alanlarında ilk olmaları ve hala aşılamamaları sebebiyle çok sevilir. Deneyimci gazeteci Murat Bardakçı'nın uzun süren bir emek mahsulü çalışması olan ve Turkuvaz Kitap etiketiyle tekrar raflara dönen "Şahbaba" isimli eseri de bu sebeplerden dolayı çok seviliyor. Eser son Osmanlı Sultanı Vahdeddin'in yaşamı, iktidarı ve sürgün yıllarına odaklanıyor. Şehzadelik yıllarında iyi bir eğitim alan Sultan Vahdeddin, işgal yıllarına denk gelen bir dönemde, sırtına "ateşten bir gömlek" olan padişahlığı giymesi sebebiyle hala bir tartışma odağı. Bardakçı eserinde, Vahdeddin'in insani tarafına dikkat çekerek İstanbul'u terk etmesinden San Remo'daki vefatına dek olan süreyi çocukları, torunları ve yakınları ile konuşarak, dile getiriyor. Kitap, tarihi okumaları seven okuyucular için adeta bir başucu eseri hüviyetinde.
(X) Murat Bardakçı kimdir?
(X) 1955 doğumlu gazeteci, yazar ve musikişinas. Osmanlı ailesi üzerine yaptığı çalışmalar ile adını duyuran Bardakçı, eski evraka olan düşkünlüğü ile tanınır.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Bardakçı, "Son Osmanlılar" belgeseli ile Osmanlı ailesini ferden tespit ederek önemli bir literatür oluşmasını sağlamıştır.
(X) 📍 İlginç Bilgi: Bardakçı, İlber Ortaylı ve Erhan Afyoncu ile beraber uzun yıllar hazırlayarak sunduğu "Tarihin Arka Odası" programı ile insanlara tarihi sevdirmiştir.
Eserden alıntılar
➡ "Biz her şey olabiliriz. Cahil, tecrübesiz, hatalı bir siyasete kapılmış olabilir ve zararlar da verebiliriz amma Osmanoğlu olarak nasıl vatan haini olabiliriz?"
➡ "Aile mensupları, hükümdarın cülûsu tebriğe gelen yakınlarına "Tahta değil, kubura oturdum" dediğini de naklediyor."
➡ "Facialara ve olaylara kalkan olamadım ise de, paratoner vazifesi gördüm. Bütün musibetleri üzerime çektim... Kendimi feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım."
(X) 📦 Murat Bardakçı'nın eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(X) Sultan Vahdeddin'in söylediği hüseyni şarkıyı dinlemek için tıklayın
📌 Kitaplar ve kediler sonbaharın vazgeçilmezleridir. Peki, bu ayrılmaz ikiliyi bir arada barındıran bir kitap okumaya ne dersiniz?
↪ Meşhur Japon yazar, Sokuke Natsukawa'nın "Kitapları Kurtaran Kedi" başlıklı eseri Ekim 2020'de Turkuvaz Kitap tarafından Türkçe'ye kazandırıldı. Okuyucudan tam not alan kitap, masalcı diline rağmen aslında altı dolu sağlam bir eleştiri metni. Ana mekânın bir kitapevi olduğu eserde, dedesinden kendisine miras kalan kitapçıyı işleten Rintaro'nun kapısının çalması, hikâyeyi başlatıyor. Kitap boyunca "Tekir" adında konuşan bir kedinin Rintaro'yu bulması ve ikilinin kitapları kurtarma yolculuğuna çıkmasına şahit oluyoruz. Ayrıca eserin alt metninde, kitap okuma kültürü üzerine ciddi bir eleştiri bulunuyor.
(X) Sokuke Natsukawa kimdir?
(X) 1978 doğumlu Japon yazar. Masalsı anlatımı ile öne çıkan yazarın, dilimize çevrilen ilk eseri Turkuvaz Kitap tarafından yayınlanan "Kitapları Kurtaran Kedi"dir.
(X) 🔍 Bilgi Notu: Natsukawa kurmuş olduğu yazı dili ve oluşturduğu olay kurgusu ile Japonya'nın önde gelen yazarlarından biri olarak kabul görüyor.
(X) 📍 İlginç Bilgi: Kitap zaman içerisinde hak ettiği değeri bulabilirse, bir 21. yüzyıl klasiği olabilme potansiyeline sahip.
Eserden alıntılar
➡"Alçakgönüllülük iyidir. Fakat ölçüsü kaçırılan her şey eksiklik haline gelir."
➡"Yüksek sesle profesör diye bağırın, kesin dört beş̧ kişi dönüp bakar. Herkes kendi alanında profesördür."
➡"Değişime uğramış yürekler güçlüdür."
(X) 📦 Natsukawa'nın eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(X) İnsanda iz bırakan romanların, giriş cümlelerini okumak için tıklayın
📌 Sonbahar en çok da içimizi ısıtan hikâyelerin mevsimidir. İçimizi ısıtacak, sıcacık bir Anadolu hikâyesi okumaya ne dersiniz?
↪ Geçtiğimiz Kasım ayında aramızdan ayrılan kıymetli yazar Ahmet Kekeç, gazeteciliği ile öne çıkmasına rağmen aslında iyi bir romancı idi. Mayıs 2019'da Turkuvaz Kitap'tan çıkan "Ulufer" de bunun çok güzel bir örneği. Ulufer'e bir seksenler masalı, taşra öyküsü diyebiliriz. Kahramanlarımız yağız bir Anadolu delikanlısı olan Mehmet Ali ve güzeller güzeli Ulufer. Kitap, hayallerin bir kazaya kurban gidişini anlatıyor esasında. Akıcı bir dile sahip olan eser, hemen bir günde okuyabileceğiniz, elinizden düşmeyecek bir kitap.
(X) Ahmet Kekeç kimdir?
(X) 1961-2020 yılları arasında yaşayan yazar ve gazeteci. 28 Şubat dönemini anlattığı "Yağmurdan Sonra" romanı ile tanınırlığı artmıştır.
(X) 🔍 Bilgi Notu: İlk gençlik yıllarından itibaren hikâye ve yazılar yayınlayan Kekeç, Mavera ve Yöneliş dergileri ile adını duyurdu.
(X) 📍 İlginç Bilgi: Kekeç, 1985'te ilk eseri olan "Son İyi Şeyler"i okuyucu ile buluşturdu.
Eserden alıntılar
➡"İçimden, "Bu havada ölünür mü?" diye geçirdim."
➡"Kim demişti, "Dünyanın bu kadar güzel, bu kadar baştan çıkarıcı ama aynı zamanda bu kadar çirkin olduğunu bilemezdim" diye? Güzeldi, baştan çıkarıcıydı ama çirkindi."
➡"Bazı şeyleri zamana bırakmıştık. Belki bir mucize beklemiştik. O mucizenin gerçekleşmeyeceğini bile bile... Ama beklemiştik."
(X) 📦 Ahmet Kekeç'in eserini D&R üzerinden satın almak için tıklayın
(X) Roman okumak zararlı mı? Öğrenmek için tıklayın