Arama

Sosyal izolasyonda okuyabileceğiniz 10 şiir ve şiir kitabı

Şiir, edebiyatımızın en kadim türlerinden biridir. Sözcüklerle güzel biçimler kurma sanatı olarak tanımlanan şiir, her dönemde duygularımıza ve düşüncelerimize hitap eder. Öyle ki İbn Sina söz ustalarını şöyle tanımlar "Şairler söz sultanlarıdır; hekimler saltanatlarını vücut üzerinde kurarlar; şairlerin dil güzelliği ruha zevk verir; hekimlerin öz verileri hastaları iyileştirir." Karantina günlerinde geçmişten günümüze okuyabileceğiniz 10 şiir ve şiir kitabını sizler için derledik.

  • 15
  • 20
Hafız-ı Şirazi, Hafız Divanı
Hafız-ı Şirazi, Hafız Divanı

Hafız-ı Şirazi kimdir?

Fars edebiyatının en büyük şairi sayılan, "Hodâ-yi şi'r" mertebesine çıkarılan Şemseddin Muhammed Hâce Hafız-ı Şirâzi geriye bıraktığı rindane ve lirik şiirleriyle bir çok şairi etkilemiş, şiirin, şairliğin rehberi olmuştur. Şiirlerinde Hâcû-yi Kirmânî'den, Sadî'den, Selman'dan, Zahîr-i Fâryâbî'den, Nizâmî-i Gencevî'den, Fahreddin-i Irâkî'den, Hayyam'dan etkilenmiştir.

Hafız-ı Şirazi'nin divanından beyitler

Hafız-ı Şirazi, İran edebiyatının en büyük şairlerinden biri olarak kabul edilir. Divanı da Türkiye'de Mesnevi ve Gülistan'dan sonra en çok okunan Farsça eserdir. Öyle ki, eski dönemdeki insanlar, Hafız-ı Şirazi'nin divanından rastgele bir sayfa açıp karşılarına çıkan beyiti okurlardı.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın

  • 16
  • 20
Üzülme
Üzülme

Ey Hâfız, düşmüyorsa dilinden dua, Kur'an,
Çekilmişken fakr köşesine, halvete,
Gerçekleşecek arzuların; üzülme


Üzülme, Hafız-ı Şirazi

  • 17
  • 20
Sadi Şirazi, Bostan
Sadi Şirazi, Bostan

Sadi Şirazi kimdir?

Sadi, 1184 yılında döneminin ilim ve kültür merkezlerinden biri olan Şiraz'da dünyaya geldi. Asıl adı bilinmeyen Sadi'nin babası, atabek Sa'd bin Zengî'nin hizmetinde bulunduğu için bu mahlası kullandı. İlk tahlisini Şiraz'da yapan Sadi, Moğol istilasından sonra Bağdat'a göç etti. Tahsiline Nizamiye Medreselerinde devam etti. Bağdat Müstansıriyye Medresesi'nde hocalık yapan İbnü'l-Cevzî ile Bostan'da kendisinden söz ettiği Şehâbeddin es-Sühreverdî'den etkilendi.

Bağdat'ta devrin önemli âlimlerinden eğitim alan Sadi, sonraki yıllarını seyahat ile geçirdi. Otuz-kırk yıl sürecek olan yolculuğunda Ortadoğu, Arabistan ve Mısır'ı dolaştı. Sadi, Şam'da iken Haçlılara karşı Türk-İslam ordularında savaştı. Haçlılara esir düşen Sadi, yıllarca ağır istihkâm işlerinde çalıştırıldı. Sadi'nin bilgisine hayran kalan Suriyeli bir tacir, onu fidye ile satın alarak esaretten kurtardı.

Doğu edebiyatına büyük etkisi olan Sadi, mesnevi türünün üstadı kabul edilir. Onun eserlerinde kullandığı, toplumun düşünce ve isteklerine tercüman olan özlü sözleri atasözü haline gelerek günümüze kadar kullanılageldi. Uzun yıllar süren seyahatlerinde edindiği pek çok tecrübeyi İslami edebî eserleri arasında büyük bir şöhrete sahip Bostan ile Gülistan'da aktardı.

Sadi Şirazi'den alıntılar

Sadi, şiirde özellikle gazelleriyle şöhret buldu. Gazeli, bugünkü müstakil edebi şekil haline getiren o oldu. Gazellerinde tasvirleri canlı ve duygularını rahatça ifade etti. Medresede elde ettiği bilgileri, seyahatleri sırasında uğradığı muhtelif merkezlerdeki âlimlerle sohbet, tecrübe ve görgüsünün mahsulü olan malzemeyi, eserlerinde kullandı.

Sadi Şirazi, İran'da gazeli müstakil bir edebi şekil haline getirmesi yanında, yeni bir nesir üslubunun da sahibi sayılır. O, biri sade sayılan, biri resmi haberleşmede kullanılan ve diğeri cümle sonları kafiyeli olan nesir tarzlarını da bulmuştu.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın

  • 18
  • 20
Bostan
Bostan

Bir belaya ve felakete uğradığında mahzun olma,
Cenab-ı Hakk'ın nice gizli lütufları vardır onda.

Bostan, Hafız-ı Şirazi

  • 19
  • 20
Fuzuli, Su Kasidesi
Fuzuli, Su Kasidesi

Fuzuli kimdir?

Gerçek adı Mehmed bin Süleyman olan ve 1480 dolaylarında Bağdat yakınlarında bulunan El-Hille'de dünyaya geldiği rivayet edilen Fuzuli, sadece şiiriyle değil felsefe, tıp, sosyoloji ve astronomi alanında verdiği eserlerle de dikkati çekti. Irak'a yerleşmiş Oğuz Türklerinin Bayat boyundan olan şair, Irak'ta Türklüğün beşiği sayılan Kerkük bölgesi kültür ortamının yetiştirdiği bir değer oldu.

Şah İsmail'e yazdığı "Beng ü Bade" mesnevisinden 1508'de Bağdat'ta bulunduğu anlaşılan şair, "Fuzuli" adını, kendi şiirlerinin diğer şairlerin şiirleriyle karıştırılmaması için aldı ve böyle bir mahlası kimsenin beğenmeyeceğini düşündüğü için kullanmaya başladı. Bu durumu ise Farsça Divan'ının girişinde, "İşe yaramayan, gereksiz gibi anlamlara gelen 'fuzuli' sözcüğünün başka bir anlamı da 'erdem'dir" sözüyle açıkladı.

Fuzuli'nin beyitleri ve anlamları

Kanuni Sultan Süleyman 1534'te Bağdat'ı fethedince yazdığı ve Sultan'a sunduğu kaside de Fuzuli'nin o yıllar arasını Bağdat ve çevresinde geçirdiğini gösterirken, "Leyla ile Mecnun", "Beng ü Bade", "Hadikatü's-süeda", "Rind ve Zahid", "Sıhhat ve Maraz" ve "Muamma Risalesi", Fuzuli'nin başlıca eserlerinin bir kısmını oluşturdu. "Aşk ve ıstırap şairi" Fuzuli, şiirlerinde lirizmin esasını, aşkın elemlerini ve yalnızlığın acılarını dile getirdi.

İskender Pala, Fuzuli'nin Su Kasidesi'ni bir kitapta topladı. Aşk yalnızca bir tanedir; ama görüntüleri onlarca, binlerce, belki milyonlarcadır. Sıradan ilgilerin ve sevgilerin ötesinde, görünen perdelerin arkasında, fark edilen renklerin maverasında çıldırtıcı bir hasreti ve kalıptan sıyrılmış bir özlemi tanımak ve duymak isteyen varsa eğer, bu kitap işte onu anlatır. Ağustos güneşinin kırıldığı kumlarda çatlayan dudakların kıvranarak, dökülerek, koşarak ve çırpınarak akan Dicle'ye hasreti ne ise, Fuzûlî'nin gönlünden taşan aşkın coşkunluğu ve yakıcılığı da odur.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN