Sosyal izolasyonda okuyabileceğiniz 20 e-kitap önerisi
Dünyayı sarsan koronavirüs salgınını sınırlamanın ve kontrol altına almanın en etkili yolu sosyal izolasyondan geçiyor. Bu bilinçle binlerce insan, evde kalarak hem kendini hem de sevdiklerini koruma altına aldı. Bu dönemi verimli atlatmanın yollarından biri ise kitaplardır. Sizler için sosyal izolasyonda okuyabileceğiniz 20 e-kitap önerisini derledik.
Giriş Tarihi: 05.04.2020
15:45
Güncelleme Tarihi: 05.04.2020
16:06
Anna Karenina ve Savaş ve Barış gibi dünya edebiyatına kazandırdığı başyapıtlarla tanınan Rus romancı Lev Nikolayeviç Tolstoy, yaşamının son yıllarında, devlet, toplum, birey, özgürlük gibi kavramlar üzerine eserler vermiştir. Bu dönemin ürünü olan "İnsan Neyle Yaşar?" kitabında insan yaşamına dair hayati sorular sorarken, bu soruları iyilik-kötülük; yaşam-ölüm, harislik-kanaatkârlık benzeri karşıtlıkları temel aldığı ahlaki bir çerçevede yanıtlar. Öykücülüğünün ustalığını yansıttığı bu eserini okurken Fakir ayakkabı tamircisi Simon ile cezalı melek Michael'ının öyküsüyle başlayıp iyiliğe, fazla hırsın zararlarına ve intikamın yıkıcılığına şahitlik edeceksiniz.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Edebiyat, Ömer Seyfettin için ateşli fikirlerini savunabileceği, keskin zekasıyla oyunlar oynayabileceği bir mecradır. Her biri hem bir eleştiri hem bir öneri içeren "Bomba" ve "Pembe İncili Kaftan" gibi öncü metinlerin bir araya geldiği bu kitap, yazarın çocukluğundan askerlik yıllarına, savaşın yarattığı kasvetten nefes aldıran ideallere dair izler taşır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Türk edebiyatını şekillendirenler arasında çok önemli bir yeri olan Servet-i Fünun dergisinin kurucusu ve yayın yönetmeni Ahmet İhsan Tokgöz, döneminin önde gelen çevirmenlerinden biri olarak başta Jules Verne'in eserleri olmak üzere Batı edebiyatının birçok önemli yapıtını dilimize kazandırmıştır. Ahmet İhsan'ın romancı kimliği ise daha az bilinir. Kurgusu ve dünyasıyla döneminin edebî üretiminden farklı bir yerde duran Haver'de onun bu kimliğiyle ilk defa karşılaşacaksınız.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Suat ile Süreyya evli ve mutlu bir çifttir. Yaz için Boğaziçi'nde bir yalı kiralayan bu çifti, hem akrabaları hem de yakın dostları olan Necip sık sık ziyaret eder. Necip, Suat'ı diğer kadınlardan farklı görerek ona hayranlık duymaya başlar ve zamanla bu hayranlık artık vazgeçemeyeceği bir aşka dönüşür. Bu aşk, her birinin yaşamında büyük felaketlere neden olacak çıkmazları da beraberinde getirir.
"İlk psikolojik roman" olarak nitelendirilen Eylül'de Necip ile Suat'ın iç dünyalarına, bunalımlarına, dünya görüşlerine, çelişkilerine, gelgitlerine, çaresizliklerine ve yaşadıkları yasak aşkla toplumun ahlaki değer yargıları arasında kalmalarına geniş bir şekilde yer veren Mehmet Rauf, karakterlerin ruh hâllerini de uzun çözümlemelerle tahlil eder.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.
Edebiyatımızın küçük hikaye türünü devleştiren sanatçı Ömer Seyfettin, edebiyatı Anadolu'ya açan isimler arasında yer alıyor. Yazarın roman türüne yakınlığıyla dikkat çeken eserlerinden olan Asilzadeler, tüm sadeliğine rağmen her defasında tekrar anlamlandırılmaya değer satırlara ev sahipliği yapıyor.
Türk edebiyatında Maupasant tarzı olay hikayeciliğinin ölümsüz temsilcileri arasında yer alan Ömer Seyfettin, Asilzadeler kitabında okurlarına, kendi edebi birikimine açılan geniş bir pencere sunuyor. Dört ayrı metinden meydana gelen Asilzadeler'de , roman denemesi olarak da adlandırılan üç uzun hikaye ve bir öykü yer alıyor. Kitap, ana eleştirel teması olarak II. Meşrutiyet dönemi sonrasındaki yönelimleri konu ediniyor.
Farklı fikir çatışmalarının hakim olduğu trajik bir atmosfer altında, karakterini oldukça eğlenceli ve mizahi bir şekilde ele alan Ömer Seyfettin; aslında mevcut toplumsal durumun trajikomik bir hikaye olduğuna dikkat çekiyor. Kitabın başında o dönemin popüler tavırlarını benimseyen Efruz Bey, en sonunda ise toplum nezdinde ağır basan milliyetçilik düşüncelerine teslim oluyor.
Eserinin başında kitabını Efruz Bey karakterine ithaf ettiğini belirten Ömer Seyfettin, aslında bu karaktere benzeyen tüm dönem insanlarına hitapta bulunuyor. Giriş bölümündeki şu cümleler ise kitabın tüm satır aralarını okura açıkça sunuyor: "Herkes seni -bizzat kendi kadar- tanır, Efrus'cuğum . Bugün hiç kimse sana yabancı değildir; çünkü sen 'hepimiz' değilsen bile 'hepimizden bir parça'sın ..."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.