Arama

Sözlü tarih ışığında Gaziantep'in görünmeyen hikayeleri

Sözlü tarih, geçmiş dönemlerde yaşanan olayları, deneyimleri ve hikayeleri o zamanın insanından dinleyerek kayıt altına almayı ifade eder. Toplumların belleğini korumaya yardımcı olan sözlü tarih, az bilinen veya kayıt altına alınmamış tarihsel olayları ve deneyimleri gün yüzüne çıkarır. Çalışmalara dair yazılı bir kaynak olan "Kadınların Dilinden Dündökümü: 1900'lerden 2000'lere Gaziantep" kitabı, bu amaçla kaleme alınır. Eser, Gaziantep'in görünmeyen hikayelerini sözlü tarih ışığında okuyucusu ile buluşturur.

GAZİANTEP'E DAİR SÖZLÜ KÜLTÜR ÇALIŞMASI: KADINLARIN DİLİNDEN DÜNDÖKÜMÜ KİTABI

🔸 Sözlü tarih çalışmalarına dair çeşitli yazılı kaynaklar oluşturulur. "Kadınların Dilinden Dündökümü: 1900'lerden 2000'lere Gaziantep" kitabı da bu amaçla kaleme alınır.

🔸 Şehrin gündelik yaşamı ve sosyal dokusu hakkındaki sözlü tarih çalışmalarından oluşmaktadır. Gaziantep tarihi için kültürel miras değerinde olan bu çalışmada şehrin kemale ermiş kadınlarının tanıklıklarına müraacat edilerek kuşaklar arası bir karşılaştırma hedeflenmiştir.

GAZİANTEP'İN TARİHİ VE KÜLTÜREL DOKUSU

🔸 El sanatları ve gastronomi zenginliği ile dikkat çeken Gaziantep, ilk çağlardan bu yana pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kadim şehirdir.

🔸 Yavuz Sultan Selim'in Mercidabık Muhaberesi'nde Antep'i almasıyla Osmanlı yönetimine geçen bölge, hanları, hamamları, medreseleri, camileri ve çarşıları ile bilinir.

600 bin yıllık tarihe sahip Gaziantep hamamları

🔸 Gaziantep tarihi için mihenk taşlarından biri, I.Dünya Savaşı'dır. Halk, topraklarını ele geçirmeye çalışan Fransızlara karşı öyle şanlı bir mücadele verir ki 8 Şubat 1921 tarihinde "Gazi" ünvanını alır.

🔸 Kendine özgü türküleri, el sanatları, müzeleri ve özellikle mutfağıyla ünlü Gaziantep'i daha iyi tanımak için sözlü kültür çalışmaları önem arz eder.

DÜNDÖKÜMÜ NEYİ İFADE EDİYOR?

🔸 Vav TV'de yayınlanan Hayata Dokunmak programına konuk olan Sosyolog Yazar Fatma Barbarosoğlu ve Sosyolog Yazar Nazife Şişman, Gaziantep'in sözlü tarihine kaynaklık eden "Kadınların Dilinden Dündökümü" kitabı üzerine konuştu.

🔸 Fatma Barbarosoğlu, "Kadınların Dilinden Dündökümü" eserinin adı hakkında şunları ifade eder, "Tomris Uyar, sevdiğim bir öykücü. 1990'lı yıllarda Garaudy'nin de Müslüman olduğu yıllarda Tomris Uyar, evinde kabul etti bizi.Tomris Uyar'ın günlüklerini yayınladığı birkaç ciltlik "Gündökümü" eserine ilhamla "Dündökümü" aklıma geldi. Dündökümü pek çok imajinatif nüansı barındırıyor. Yağmur döktü dökecek, sebzeler döktü, kalıba dökmek vb.. Bizim her şeyi kuşatmaya çalıştığımız bu kitapta da "Dündökümü"nden daha iyi bir ifade karşılayamazdı. 1900'lerden 2000'lere kısmına gelirsek şimdi her birimiz kendimizi dedelerimizden, annelerimizden itibaren idrak ediyoruz. Tanıklarımızın en kemale ermiş yaşa sahip olanları 1930 doğumluydu. 1900'ler kısmı buradan geliyor. 2000'ler ise röportajı gerçekleştirdiğimiz zamana atıfla dünün ve bugünün hikayesini özetliyor."

Fatma Barbarosoğlu Kimdir?

Sosyolog-yazar Fatma Barbarosoğlu 1984 yılında İstanbul Üniversite Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü mezunudur. İlk hikayesi "Taş Bina", 1980 yılında Doğuş Edebiyat Dergisi'nde yayınlanmıştır. İkinci hikaye kitabı "Gün Akşamsızdır" ile Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 2000 yılının "en iyi hikayecisi" seçilen Barbarosoğlu, toplumsal ve kadın merkezli yazılarıyla bilinmektedir.

Gaziantep ismi nereden gelir?

SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMALARINDA NASIL BİR YOL İZLENİLİYOR?

🔸 Sözlü tarih çalışmaları, proje olarak 4 aşamadan oluşur. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:

1. Aşama: Araştırma planın yapılmasıdır. Burada ilk yapılması gereken konunun ve problemin saptanmasıdır. Ardından ön araştırma ve görüşme yapılacak örneklemin seçilmesi, soru formatının ve çerçevesinin hazırlanması gelir.

2. Aşama: Görüşmelerdir. Görüşme öncesi hazırlıklarda, görüşme sürecinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken belli kurallar vardır. Görüşmenin akışını ve doğru bilgi aktarımını aksatmamak için bu kurallara uyulması gerekmektedir. Aynı zamanda görüşme yapılan kişiye karşı sorumluluğu gerektiren etik kurallara da mutlaka riayet edilmelidir.

3. Aşama: Transkripsiyon yani görüşmelerin deşifresi yapılmalıdır. Teknik olarak basit bir iş gibi görünse de ağız ve lehçe farklılıklarının düzeltilmeden metne aktarılmasını gerektiren zahmetli bir iştir. Uluslararası Sözlü Tarih Derneği (IOHA), sözlü tarih çalışmaları ve arşivciliğe yönelik uluslararası teknik ve etik standartları belli aralıklarla yayınlamaktadır.

4. Aşama: Değerlendirme ve yazımdır. Görüşme sonunda araştırmacının aktarılanlara sadık kalarak görüşmenin öyküsünü kaleme aldığı aşamadır.

🔸 Barbarosoğlu, sözlü tarih çalışmalarında dinleme estetiğinin çok önemli olduğu vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam eder, "En önemlisi dinleme estetiğini muhafaza etmek ve aktif dinlemeyi sürdürmek. İnsanlar geçmişe çağrışımlarla döner. Aktif dinleme olmadığında o çağrışımlar kesilir ya da sizi hiç ilgilendirmeyecek damarlarda akmaya başlar. Dinleyen kişinin odağını iyi tespit etmesi gerekiyor. "Karşısındaki kişinin hayat tecrübesinde neler var , yaşadığı dönemde hangi sosyal olaylar olmuş veyahut musiki ile alakası nedir? 1950'lerin Gaziantep'inde neler vardı, şehir hayatı nasıldı?" Tüm bunları bilmezsek anlatıcıyı dinlerken boşluğa düşeriz. Biz boşluğa düşersek anlatıcı komşusuna anlatır gibi anlatmaya başlar ya da şikayetlerinden bahsedebilir. Çalışmaya başlamadan önce günlerce mahalleleri çalıştık."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN