Arama

Sözün en zarif hali şiirleri anlamamız için bilmemiz gereken terimler

Düz kelime anlamına ek olmak üzere ya da yerine anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmin yanında ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini de kullanan bir edebiyat türü olan şiir, medeniyetimizin yapı taşlarından biridir. Medeniyetimizin çağlar boyunca şiirle haşır neşir oluşu, bu türe ait geniş bir terminolojinin de ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Peki, sözün en zarif hali şiirleri anlamamız için bilmemiz gereken terimler nelerdir? İşte şiirle ilgili terimler…

  • 14
  • 20
KAFİYE
KAFİYE

📌KAFİYE (UYAK): Dize sonlarında anlam ve görevleri farklı ses benzerliği.

"Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum,
Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum,
Hülyamı tutan bir büyü var onda diyordum" (Y. Kemal Beyatlı)

  • 15
  • 20
LÜGAZ
LÜGAZ

📌LÜGAZ: Şiir biçiminde oluşturulan bilmece.

"Bir acayip nesne gördüm
Etrafında sûr u var
Kendin yer bitirir
Acayip huyu var"

(Mum)

  • 16
  • 20
NAAT
NAAT

📌NAAT: Konusu Hz. Muhammed'i övmek, ona yalvarıp ondan şefaat dilemek olan kaside.

"Düşünün, ben ne büyük rütbeye tutkuluyum!
Çünkü O'nun kulunun kölesinin kuluyum!" (Necip Fazıl Kısakürek)

  • 17
  • 20
NAKARAT
NAKARAT

📌NAKARAT: Şiirde bentlerin sonunda tekrarlanan mısra veya mısralar. Bu bölüm, anlam bakımından her bendi şiirin ana duygusuna bağlar. Şiirin nakarat bölümlerinde ifade olunan duygu ve düşünce etrafında gelişmesini sağlar. Nakarat, halk şiirinde 'bağlama' veya 'kavuştak' diye bilinir. Sözlü musiki eserlerinde aynı söz ve ezgi ile tekrar edilen bölüm de nakarattır.

"Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece" (Aşık Veysel)

"Gidiyorum gündüz gece" nakarattır.

  • 18
  • 20
NAZİRE
NAZİRE

📌NAZİRE: Bir şairin şiirine başka bir şair tarafından aynı şekil, vezin, kafiye ve redifle yazılan şiir. Divan edebiyatı nazım türüdür. Kelime Arapca "eş, değer" anlamlarındaki 'nazir'den gelir. "Nazire yazma, tenzir, tanzir etme" diye de anılır. Nazire geleneği Türk edebiyatına İran edebiyatından geçmiştir. İranlı şairler nazireye "cevab" adını verirler. Alay ve şaka yollu yazılmış nazirelere 'tehzil' veya 'hezl' denir.

Necati'nin Gazeli:

Bu cefâdan ki kadeh ağzun öper döne döne
Nâr-ı gayretde kebap oldı ciğer döne döne

Ne revâdur 6u ki ben kâmetümi halka kılam
İnce belün koca karşıma kemer döne döne

Mihri Hatun'un Naziresi:

Ateş-i gamda kebap oldu ciğer döne döne
Göklere çıkdı dûhânumla şerer döne döne
Cân fırakunla fitil oldı gönül hânesine
Ten hâyâlünle fener oldı yanar döne döne

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN