Sultanü'ş şuara Hayali Bey'in beyitleri ve anlamları
Osmanlı'nın en önemli şairlerinden biri olan Hayali Bey'in lakabının Bekar Memi olduğunu biliyor muydunuz? Fuzuli, Baki, Taşlıcalı Yahya gibi şairlerle aynı dönemde yaşayan Hayali Bey, döneminde 'şairlerin sultanı' olarak anıldı. Vefatında ise "Söz dilde, hayali gözde kaldı" mısrasıyla tarih düşürüldü. Sizler için Hayali Bey'in beyitleri ve anlamlarını derledik.
Giriş Tarihi: 14.05.2020
09:33
Güncelleme Tarihi: 03.05.2022
13:57
Çün Hayâlî açıla gülzâr-ı Âl-i Mustafâ Çihrem ol gülzâra bir ednâ gül-i zerd isterim
(Ey Hayali!) Hz. Muhammed'in soyunun gül bahçesi açılınca, yüzümün o gül bahçesinde değersiz bir sarı gül olmasını isterim.
Gülzar : Gül bahçesi Gül-i zerd : Sarı gül Ednâ : Alçak, aşağı, pek az
Hayâlî tekye-i aşkun olub meczûb abdâlı Gedâlar gibi geçmek isterem nâm ü nişânumdan
Hayali, aşkın tekkesinin meczup abdalı olup, dilenciler gibi nam ve nişanımdan geçmek isterim.
Meczûb : Allah sevgisinden dolayı cezbeye tutularak kendinden geçmiş, deli, dîvâne Abdâl : Dünyâ ile ilgisini kesip, Allah'a bağlanmış olan derviş Gedâ : Dilenci, yoksul
Bu gönlüm hüdhüdün sîmurga ergürdüm bihamdillâh Elümde yazumı Sultân-ı ʻâlîşâna tapşurdum
Allah'a şükür, bu gönül hüthütümü simurga ulaştırdım; elimdeki yazımı şanı yüce sultana sundum.
Hüdhüd : Çavuşkuşu, ibibik, Süleyman Peygamber ile Sebâ Melikesi Belkis arasında haber getirip götüren kuş Sîmurg : Anka kuşu Bihamdillâh : Allah'a şükür olsun
Şeh-süvâr-ı eblak-ı subh-ı fezâ-reftârdan Bir gubâr-ı pây-i ikbâlüm cihân-gerd isterim
Ben ikbal ayağının bir tozuyum; feza yürüyüşlü sabah alaca atının binicisinden (beni) dünyayı dolaştırmasını isterim.
Peygamber Efendimizin, Miraç hadisesine gönderme vardır.
Şeh-süvâr : Ata iyi binen Eblak-süvâr: Alaca ata binmiş Reftâr : Yürüyüş Gubâr-ı pây-i ikbâl: Talihli ayağın tozu Fezâ: Ucu bucağı bulunmayan boşluk, dünyanın sonsuz olan genişliği Cihân-gerd : Cihanı, dünyayı dolaşan
'Fikriyat e-kitap'ta yer alan şairlerin divanlar için tıklayın
Vardar Yenicesi'nde 1497-1499 yıllarında doğduğu tahmin edilen Hayali'nin asıl adı Mehmet, lakabı Bekâr Memi'dir. Selanik yakınında, pek çok şairin yetiştiği Vardar Yenicesi'nde doğmuş, başıboş ve derbeder bir gençlik hayatı yaşamıştır. Bir ara Vardar Yenicesine uğrayan Baba Ali Mest adlı bir kalenderi dedesiyle dervişlerine katılarak, İstanbul'a gelmiştir. İstanbul kadısı Sarı Gürz'ün korumasıyla öğrenim yapan Hayali, bir yandan da şiirleriyle kendini tanıtmaya başlamış, defterdar İskender Çelebi, sadrazam İbrahim Paşa ve sonunda Kanunî Sultan Süleyman'ın dikkatini çekmiş ve takdirini kazanmıştır. Hayali Bey, başta padişah olmak üzere bütün devlet büyüklerince korunmuştur.
Hayalî Bey, çok genç yaşta şiir söylemeye başlamış ve kısa sürede kendini tanıtmıştır. Tezkireciler ondan hep parlak sözlerle "sultânü'ş-şu'-arâ, melik'üş-şu'arâ, Rum-ili şâirlerinin serdârı, Hayâlî-i meşhur, Rûm'un Hafız-i Şîrâzî'si olarak söz etmişlerdir. Hayali'nin tek eseri divanıdır.
Hayali Bey'i kıskananlar kimlerdi?