Tarihin tozlu sayfalarında kalan gizemli kütüphaneler
İnsanlığın ortak mirası olan kütüphaneler, en eski tarihlerden beri topluma hizmet etti. Fakat kurulan bu bilgi hazinelerinden bazıları büyük gizemler barındırıyordu. Dünya üzerinde, girişin yasak olduğu, kitaplarının bulunamadığı ve savaşlar neticesinde yakıp yıkılan birçok kütüphane mevcuttu. Birçoğu zamanla kaybolan bu bilgi hazineleri ne yazık ki tarihin tozlu sayfalarında kaldı. Sizler için sırrı çözülemeyen kütüphaneleri derledik.
Giriş Tarihi: 02.02.2020
16:24
Güncelleme Tarihi: 24.09.2021
10:20
Trablusşam ve civarında hüküm süren Ammâroğulları, bu şehirde dâru'l-ilim ve ona bağlı bir kütüphane kurdu. Kurulan bu yapı "dünyada bir benzeri görülmemiştir" olarak nitelendirildi.
Kitap sayısı hakkında 100.000 ve 3 milyon gibi oldukça farklı rakamlar söyleniyordu. Kütüphanedeki eserler, konularına göre farklı odalarda muhafaza edilirdi. Benî Ammâr'ın İslam dünyasının her yerinde mevcut adamları, satın aldıkları kitaplarla Dârülilim Kütüphanesi'ni zenginleştirmişlerdi. Fakat Darülilim Kütüphanesi 1109'da Trablusşam'ı işgal eden Haçlılar tarafından önce yağmalandı, sonra da yakıldı.
Halife Mustansır Billah'ın Bağdat'ta 1234 yılında kurduğu Müstansıriyye Kütüphanesine, özel kütüphanesinden seçtirdiği 290 yük kitap gönderdi. Seksen bin ciltten fazla kitap bulunan kütüphane Moğollar tarafından yakılıp yıkıldı.
İbnü'l-Fuvatî, kütüphanenin dünyada eşi görülmemiş derecede zengin bir koleksiyona sahip olduğunu söyler. Bu kütüphanede görev yapan kişilerin çoğu dönemin önemli âlimleriydi.
Tarihçiler, Moğol istilasının İslam dünyasındaki ilmi ve kültürel gelişmeyi sona erdirdiği ve Müslümanların kendi kabuklarına çekilmelerine neden olduğunu söyler.
Moğollar tarafından tarumar edilen Bağdat kütüphanelerinin arasında, İslam dünyasının en önemli merkezinden biri olan Beytülhikme bulunuyordu. Moğolların yaktıkları kitaplar dağ kümecikleri oluştururken, kimileri de Dicle Nehri'ne atıldı. Kaynaklar günlerce nehrin mürekkep renginde aktığını yazar.
Paha biçilemeyecek kadar kıymetli kitapların bulunduğu Bağdat Kütüphanesinden, Hülagu'nun Bağdat'ı istilasından sonra geride hiçbir iz kalmadı.
Bu kütüphanenin yok edilmesi ile ilgili bir rivayet şöyle: "B ağdat'taki kitaplar, Dicle nehrine atıldı.Öyle ki çok sayıdaki kitaplar nehir üzerinde köprü oluşturup, yayalar ve atlıların gelip geçmesini sağladı. Nehrin rengi akan kitap mürekkepler, yüzünden siyaha dönüştü."
Bu kütüphanedeki kitapların bir bölümü de Hülagu'nun maiyetinde bulunan Nâsirüddin et-Tûsî tarafından Meraga'ya götürüldü. Böylece yüzlerce yılı alan büyük emeklerin neticesinde telif edilmiş, uzun uğraşılar sonucu bir araya toplanmış paha biçilemez hazineler yok olup gitti.