Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Edebiyat
  • Tarihte toplumu dönüştürme ve kültürel hegemonya aracı olarak mizah dergileri

Tarihte toplumu dönüştürme ve kültürel hegemonya aracı olarak mizah dergileri

Mizah dergilerinin günümüze ait bir tür olduğunu mu düşünüyorsunuz? Oysa serüveni Osmanlı'ya dayanıyor. Tanzimat dönemi ile birlikte modern anlamdaki dergiciliğin yayın hayatına girmesi, farklı dergi türlerini de ortaya çıkardı. Bunlardan biri de mizah dergileri. Osmanlı'da 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşmaya başlayan ve değişen siyasi, sosyal, ekonomik koşullarla şekillenen mizah dergilerinin günümüzde olduğu gibi büyük oranda toplumsal algıyı şekillendirme rolü vardı. Osmanlı'da geleneksel mizah anlayışından Batılı mizah anlayışına geçişi ve mizah dergilerinin üstlendiği temsiliyet rolünü, dönemin mizah dergileri üzerinden inceledik.

  • 4
  • 20
Tanzimat dönemindeki kırılmalar mizah algısına da yansıdı
Tanzimat dönemindeki kırılmalar mizah algısına da yansıdı

Tanzimat'a kadar mizah hususunda Osmanlı'nın kültürel kodlarını şekillendiren durumu bir cümle ile nitelendirebilseydik Mevlana'nın "Başkasının ayıbını söyleyen asıl kendisi kaybetti. Kendi ayıbını görebilen kişiye ne mutlu" sözünü kullanabilirdik. Geleneksel mizah anlayışında, bireylerin ve sistemin ayıbı genel itibariyle alegorik, insani duyarlılık ve nezaketli bir şekilde tenkit edilirken, Tanzimat ile gelişen yeni mizah anlayışında, siyasi durumların ve ideolojilerin baskısıyla sistem ve bireyler insanı duyarlılıktan uzak, acımasız bir şekilde eleştirildi.

  • 5
  • 20
Dönemin padişahı Abdülhamid’in mizah dergilerine yansıması
Dönemin padişahı Abdülhamid’in mizah dergilerine yansıması

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan "Türkiye'de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet" başlıklı çalışma, Batı basınında çıkan II. Abdülhamid'in "sinsi", "eli kanlı" ve tahttan indirilmeyi hak eden "zalim" ve "sahtekar" imgesinin, padişahın yerli mizah yayınlarındaki tasvirleriyle birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ortaya koyar. Sözkonusu araştırmaya göre, "despot" olmakla itham edilen padişahın, Osmanlı örneklerini ve Karagöz'ü yaygınlaştırmak için gösterdiği çaba ve girişimler mizah literatüründe göz ardı edilmişti. Sultan II. Abdülhamid'den sonra yaşanan İttihat ve Terakki dönemi ise Türk mizah tarihinin en bereketli ve hür dönemlerinden biri olarak kodlanmış ve böylece mizah, resmi ideoloji övgüsü için araçsallaştırılmıştır.

II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 40'a yakın mizah dergi ve gazetesinin yayımlanmaya başlamasına rağmen, bunların tamamına yakınının kapanmak zorunda kaldığı bilgisi ise literatürde yüzeysel ifadelerle geçiştirilmiştir. Teodor Kasap'ın kurduğu Diyojen'le başlayan Osmanlı'da mizah yayıncılığı, bugüne ulaşan özgürlük ve sansür ikileminin de başladığı noktayı ifade etmektedir. 183 sayıya ulaşmış olan ve yayın hayatı boyunca üç kez kapatılan Diyojen dergisi, ilk sayısından itibaren kendisini var eden Batı tarzı mizah kültürüne uyan politik bir misyona sahip olduğunu hiçbir zaman gizlememiştir. Öte yandan derginin temel düsturu, hükümetin ve halkın sorunlarına değinileceği ve ülkemize yabancı olan şeylerle alay edilip küçük görüleceği şeklinde ifade edilmiştir. Namık Kemal, Ali Bey ve Ebüzziya Tevfik gibi isimlerin imzasız yazılarıyla da desteklenen dergi, temsil ettiği ideoloji ve geliştirdiği dil ile kendisinden sonra gelecek tüm mizah dergilerini etkilemiştir. Teodor Kasap ise Diyojen dergisinin ardından Çıngıraklı Tatar, Hayal ve İstikbal gibi gazeteler çıkarmış ve mizah literatüründe çok önemli bir yer edinmiştir.

Geçmişten günümüze mizah anlayışındaki en etkin faktörlerden biri de dış unsurlardır. Yabancı basının yanında yerel basında da aynı görüş ekseninde bütünleşen birtakım düşünce kalıpları, ülkemizdeki mizah anlayışını asırlar boyunca şekillendirdi.

  • 7
  • 20
Yerli ve yabancı basında 'Abdülhamit imgesi'
Yerli ve yabancı basında ’Abdülhamit imgesi’

Mizah dergileri, Tanzimat'tan bu yana ülkenin her alanda geçirdiği kırılmalardan etkilendi. Bir ideolojinin arkasında yatan dünya görüşü mizahi unsurlar vasıtasıyla aşağılandı. Genel olarak baktığımızda gelenek ve dindarlığı sembolize eden şahsiyetlerin belli bir kalıba indirgenerek çirkin şekillerde küçük düşürüldüğüne geçmişte olduğu gibi günümüz mizah dergilerinde de sıkça rastlamaktayız. Bu noktada muhalefetin durduğu konumun asırlarca "saldırganlık"tan öteye geçemediğine tanık oluyoruz. Osmanlı'da bu durumun en iyi örneklemesi ise dönem mizah dergilerindeki devrin padişahı Abdülhamit imgesidir.

Yerli ve yabancı basının dönem dergilerindeki Abdülhamit imgesi, içerikte yer alan görsellerde yeterince açıklıkla sergilenmiştir.

Bu konu ekseninde özgürlüğü yalnızca mizahçıların şahısları istediği gibi çizebilme noktasındaki rahatlığa indirgeyen, hareket, nefret söylemlerinin engellenmesini "sansür" çığırtkanlığıyla ortaya koyan bakış açısı her şeyden evvel oldukça yüzeysel ve bireylerin kişilik haklarına saldırıdır.

Dönem mizah dergilerini muhtevaları genel itibariyle bu şekildedir. Bu bilgiler ışığında Osmanlı dönemindeki bazı dergi örneklerine göz atalım.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN