Tarihte toplumu dönüştürme ve kültürel hegemonya aracı olarak mizah dergileri
Mizah dergilerinin günümüze ait bir tür olduğunu mu düşünüyorsunuz? Oysa serüveni Osmanlı'ya dayanıyor. Tanzimat dönemi ile birlikte modern anlamdaki dergiciliğin yayın hayatına girmesi, farklı dergi türlerini de ortaya çıkardı. Bunlardan biri de mizah dergileri. Osmanlı'da 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşmaya başlayan ve değişen siyasi, sosyal, ekonomik koşullarla şekillenen mizah dergilerinin günümüzde olduğu gibi büyük oranda toplumsal algıyı şekillendirme rolü vardı. Osmanlı'da geleneksel mizah anlayışından Batılı mizah anlayışına geçişi ve mizah dergilerinin üstlendiği temsiliyet rolünü, dönemin mizah dergileri üzerinden inceledik.
Giriş Tarihi: 22.12.2019
12:45
Güncelleme Tarihi: 22.12.2019
13:41
Dönemin padişahı Abdülhamid’in mizah dergilerine yansıması
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan "Türkiye'de Mizah Dergileri: Kültürel Hegemonya ve Muhalefet" başlıklı çalışma, Batı basınında çıkan II. Abdülhamid'in "sinsi", "eli kanlı" ve tahttan indirilmeyi hak eden "zalim" ve "sahtekar" imgesinin, padişahın yerli mizah yayınlarındaki tasvirleriyle birbirini tamamlayıcı nitelikte olduğunu ortaya koyar. Sözkonusu araştırmaya göre, "despot" olmakla itham edilen padişahın, Osmanlı örneklerini ve Karagöz'ü yaygınlaştırmak için gösterdiği çaba ve girişimler mizah literatüründe göz ardı edilmişti. Sultan II. Abdülhamid'den sonra yaşanan İttihat ve Terakki dönemi ise Türk mizah tarihinin en bereketli ve hür dönemlerinden biri olarak kodlanmış ve böylece mizah, resmi ideoloji övgüsü için araçsallaştırılmıştır.
II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 40'a yakın mizah dergi ve gazetesinin yayımlanmaya başlamasına rağmen, bunların tamamına yakınının kapanmak zorunda kaldığı bilgisi ise literatürde yüzeysel ifadelerle geçiştirilmiştir. Teodor Kasap'ın kurduğu Diyojen'le başlayan Osmanlı'da mizah yayıncılığı, bugüne ulaşan özgürlük ve sansür ikileminin de başladığı noktayı ifade etmektedir. 183 sayıya ulaşmış olan ve yayın hayatı boyunca üç kez kapatılan Diyojen dergisi, ilk sayısından itibaren kendisini var eden Batı tarzı mizah kültürüne uyan politik bir misyona sahip olduğunu hiçbir zaman gizlememiştir . Öte yandan derginin temel düsturu, hükümetin ve halkın sorunlarına değinileceği ve ülkemize yabancı olan şeylerle alay edilip küçük görüleceği şeklinde ifade edilmiştir. Namık Kemal, Ali Bey ve Ebüzziya Tevfik gibi isimlerin imzasız yazılarıyla da desteklenen dergi, temsil ettiği ideoloji ve geliştirdiği dil ile kendisinden sonra gelecek tüm mizah dergilerini etkilemiştir. Teodor Kasap ise Diyojen dergisinin ardından Çıngıraklı Tatar, Hayal ve İstikbal gibi gazeteler çıkarmış ve mizah literatüründe çok önemli bir yer edinmiştir.
Geçmişten günümüze mizah anlayışındaki en etkin faktörlerden biri de dış unsurlardır. Yabancı basının yanında yerel basında da aynı görüş ekseninde bütünleşen birtakım düşünce kalıpları, ülkemizdeki mizah anlayışını asırlar boyunca şekillendirdi.
Yerli ve yabancı basında 'Abdülhamit imgesi'
Mizah dergileri, Tanzimat'tan bu yana ülkenin her alanda geçirdiği kırılmalardan etkilendi. Bir ideolojinin arkasında yatan dünya görüşü mizahi unsurlar vasıtasıyla aşağılandı. Genel olarak baktığımızda gelenek ve dindarlığı sembolize eden şahsiyetlerin belli bir kalıba indirgenerek çirkin şekillerde küçük düşürüldüğüne geçmişte olduğu gibi günümüz mizah dergilerinde de sıkça rastlamaktayız. Bu noktada muhalefetin durduğu konumun asırlarca "saldırganlık"tan öteye geçemediğine tanık oluyoruz. Osmanlı'da bu durumun en iyi örneklemesi ise dönem mizah dergilerindeki devrin padişahı Abdülhamit imgesidir.
Yerli ve yabancı basının dönem dergilerindeki Abdülhamit imgesi, içerikte yer alan görsellerde yeterince açıklıkla sergilenmiştir.
Bu konu ekseninde özgürlüğü yalnızca mizahçıların şahısları istediği gibi çizebilme noktasındaki rahatlığa indirgeyen, hareket, nefret söylemlerinin engellenmesini "sansür" çığırtkanlığıyla ortaya koyan bakış açısı her şeyden evvel oldukça yüzeysel ve bireylerin kişilik haklarına saldırıdır.
Dönem mizah dergilerini muhtevaları genel itibariyle bu şekildedir. Bu bilgiler ışığında Osmanlı dönemindeki bazı dergi örneklerine göz atalım.
Diyojen, 1870'de Teodor Kasap tarafından Osmanlı'da çıkarılan ilk dergidir. Mahiyet olarak ilk siyasi mizah dergisi niteliğindeydi. Kayserili bir Rum olan Teodor Kasap, bir Fransız'ın ilgisini çektiği için Fransa'ya götürüldü ve eğitimini burada tamamladı. Fransız yazar ve gazeteci çevresinde yetişen Teodor, aynı zamanda Alexandre Dumas'nın özel kâtipliğini de yaptı.
Teodor, İstanbul'a döndükten sonra Fransızca bir derginin yanında Diyojen dergisini de çıkardı. Dergiyi çıkardığı dönemlerde Osmanlı'ya son derece bağlı olan Teodor, ayrılıkçı hareketler ve düşmanlıkların karşısında durdu.
Diyojen'deki makale ve fıkraların ekserisi, siyasi-sosyal hayatın eleştirilerine yönelikti. Yazılar mizah havasında olmasına rağmen devrin anlayışını ve sınırlarını aşar nitelikteydi. Matbuat müdürlüğü tarafından dergiye sık sık ihtarlarda bulunuldu fakat dergiciler her seferinde bu ihtarları göz ardı etti. Bunun sonucunda da dergi kapatıldı.
İslam Ansiklopedisi'nin Diyojen maddesinde şu bilgilere yer verilir:
"İstanbul'da Beyazıt Devlet, Atatürk ve Hakkı Tarık Us kütüphanelerinde bulunan Diyojen koleksiyonu, devrin sosyal hayatındaki çeşitli meseleler, memleketin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler, bir kısım azınlık ve Türk basını temsilcisinin cehalet ve hıyanetlerini ortaya koyması ile hükümetin basın hürriyeti anlayışı konusunda fikir edinilecek son derece önemli bir kaynaktır."
Basın özgürlüğü adı altında insana yapılan saygısızlık ve hakaret insan haklarına tecavüzün en önemli göstergelerinden biridir. Bilhassa bireylerin fiziksel özellikleri alaya alınması dönemin en çok rağbet gören dergisi Diyojen'de oldukça işlendi.
Diyojen, "Hükümetin ve halkın sorunlarına değinilecek, ülkemize yabancı olan şeylerle alay edilip, küçük görülecektir." diyerek ilk sayısında çıkış noktasını belirtti. Fakat yayımlanan içerikler ile derginin çıkış noktası arasında oldukça uyuşmazlık vardı, yayım hayatı boyunca türlü şekillerle ahlak sınırları dışına çıkan dergi en sonunda kapatılmaya tabi tutuldu. Kapatılma kararı Takvim-i Vekay-i'de şu şekilde açıklanır:
"Diyojen, mizah gazetesi olduğunu ileri sürerek genel adaba aykırı ve hükümet kurallarına uymayacak bir yolda dil kullanmaya alışmıştır. Kendisine, yol değiştirmesi defalarca anımsatılmış ve gazete birkaç kere kapatılmışsa da Diyojen, kendi işinde dayatarak bazı kişilerin onurlarına dokunacak yazılar yayımladığı için süresiz kapatılmıştır."
Namık Kemal, Ali Bey, Ebüzziya Tevfik gibi isimlerin imzasız yazdığı dergi, kapatılmasına rağmen kendinden sonra ortaya çıkan pek çok dergiyi etkiledi.