Tasavvuf edebiyatının usta şairi Niyazi-i Mısri'nin Divanı'ndan şiirler
"Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş" mısralarıyla tanıdığımız Niyazi-i Mısri, yaşadığı dönemden günümüze kadar gerek tasavvufun gerekse edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri oldu. Öyle ki kültür tarihimizde Yunus Emre'den sonra en çok bestelenen ilahi, Niyazi Mısri'ye aittir. Peki, Mısri meşhur "Derdime" şiiriyle bizlere hangi sırların kapısını aralar? İşte Niyazi Mısri'nin divanından en güzel şiirler…
Giriş Tarihi: 05.05.2021
14:16
Güncelleme Tarihi: 05.05.2022
11:49
Zuhur-ı kainatın madenisin ya Resulallah Rumuz-ı küntü kenz'in mahzenisin ya Resulallah
Beşer denen bu alem ki senin suretle şahsındır Hakikatte hüviyette değilsin ya Resulallah
Vücudun cümle mevcudatı nice cami' olduysa Dahi ilmin muhit oldu kamusun ya Resulallah
Dehanın menba-ı esrar ilm-i min ledünnidir Hakayık ilminin sen mahremisin ya Resulallah
Ne kim geldi cihana hem dahi her kim gelisedir İçinde cümlenin ser-askerisin ya Resulallah
Cihan bağında insan bir şecerdir gayriler yaprak Nebiler meyvedir sen zübdesisin ya Resulallah
Şefaat kılmasan varlık Niyazi'yi yoğ ederdi Vücudun zahmının sen merhemisin ya Resulallah
Derviş olan aşık gerek yolunda hem sadık gerek Bağrı anın yanık gerek can gözleri açık gerek
Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek
Zikr-i Hakka meşgul ola, yana yana ta kül ola Her kim diler makbul ola tevhide boyanmak gerek
Eyven kişi yol alamaz maksudunu tez bulamaz Yoğ olmayan var olamaz varını dağıtmak gerek
Dervişlerin en alçağı buğday içinde burçağı Bu Mısri gibi balçığı her bir ayak basmak gerek
Bulan özünü gören yüzünü Bir yüzü dahi görmek dilemez
Vuslatta olan hayrette kalan Aklın diremez kendin bulamaz
Her şam u seher odlara yanar Her benzi solar ağlar gülemez
Aşık olagör sadık olagör Cehd eylemeyen menzil alamaz
Meftun olalı mecnun olalı Bu Mısri dahi akla gelemez
İster isen bulasın cananı sen Gayre bakma sende iste sende bul Kendi mir'atında gözle anı sen Gayre bakma sende iste sende bul
Her sıfat kim sende var izle anı Gör ne sırdan feyz alır gözle anı İrişince zatına özle anı Gayre bakma sende iste sende bul
Kenz-i mahfi âşikâr hep sendedir Yaz u kış, leyl ü nehâr hep sendedir İki âlemde ne var hep sendedir Gayre bakma sende iste sende bul
Men-aref sırrına ir ko gafleti Gör ne remz eyler bu insan sureti Haşr ü neşr ile tamu'yu cenneti Gayre bakma sende iste sende bul
Haşr-i suri halin inkar eyleme Gülşen iken yerini hor eyleme Enfüsü afakı bil âr eyleme Gayre bakma sende iste sende bul
Zat-ı Hakkı anla zatındır senin Hem sıfatı hep sıfatındır senin Sen seni bilmek necâtındır senin Gayre bakma sende iste sende bul
Sureti terk eyle mâna bulagör Ko sıfat-ı bahr-i zâta dala gör Ey Niyazi şark u garba dola gör Gayre bakma sende iste sende bul
Nadanı terk etmeden, yaranı arzularsın Hayvanı sen geçmeden insanı arzularsın
Men arefe nefsehu kad arefe rabbehu Nefsini sen bilmeden Sübhan'ı arzularsın
Sen bu evin kapusun henüz bulup açmadan İçindeki kenz-i bîpayan'ı arzularsın
Taşra üfürmek ile yalınlanır mı ocak Yönün Hakk'a dönmeden ihsanı arzularsın
Dağlar gibi kuşatmış benlik günahı seni Günahını bilmeden gufranı arzularsın
Sen şarabı içmeden serhoş-u mest olmadan Nicesi Hak emrine fermanı arzularsın
Cevzin yeşil kabuğunu yemekle tad bulunmaz Zahir ile ey fakih Kur'an-ı arzularsın
Gurbetliğe düşmeden mihnete sataşmadan Kebap olup pişmeden büryanı arzularsın
Yabandasın evin yok bir yanmış ocağın yok Issız dağın başında mihmanı arzularsın
Ben bağ ile bostanı gezdim hıyar bulmadım Sen söğüt ağacından rumman'ı arzularsın
Başsız kabak gibi bir tekerleme söz ile Yunus'leyin Niyazi irfanı arzularsın