Arama

Tasavvuf edebiyatının usta şairi Niyazi-i Mısri'nin Divanı'ndan şiirler

"Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş" mısralarıyla tanıdığımız Niyazi-i Mısri, yaşadığı dönemden günümüze kadar gerek tasavvufun gerekse edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri oldu. Öyle ki kültür tarihimizde Yunus Emre'den sonra en çok bestelenen ilahi, Niyazi Mısri'ye aittir. Peki, Mısri meşhur "Derdime" şiiriyle bizlere hangi sırların kapısını aralar? İşte Niyazi Mısri'nin divanından en güzel şiirler…

  • 3
  • 30
NİYAZİ-İ MISRİ’NİN EDEBİYATIMIZDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
NİYAZİ-İ MISRİ’NİN EDEBİYATIMIZDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

📚 Şiirlerinin konusu

🔶 Vahdet-i vücut varlık birliği, aşk, ahlak, yaratılış, eşyanın hakikati, varlığın tekâmülü, insanın hakikati Mısrî şiirinin ana temalarını oluşturmuştur.

📚 Şiirlerinin mahiyeti

🔶 Niyâzî-i Mısrî edebiyatımızda şiirlerine en çok şerh yazılan şairlerden biridir.

🔶 Niyâzî-i Mısrî'nin şiirleri, on yedi kişi tarafından şerh edilmiştir. Şerhlerinin bu kadar çok olması O'nun çok okunduğunun, çok sevildiğinin ve tesirinin genişliğinin delili sayılabilir.

🔶 Edebiyat tarihimizde en çok okunan, yazılan ve yaygın hale gelen ilahiler ona aittir. Kültür tarihimizde Yunus Emre'den sonra bestelenen en fazla ilahi de ona aittir.

Divan edebiyatından beyitler ve anlamları

  • 4
  • 30
ŞİİRLERİNDEKİ TASAVVUFİ ETKİLER
ŞİİRLERİNDEKİ TASAVVUFİ ETKİLER

🔶 Niyâzî-i Mısrî, her şeyden evvel mutasavvıf bir şairdir.

🔶 Niyâzî-i Mısrî, "Varlık birdir, o da Hakk'ın varlığıdır" ve "Yaratıklara var demek mecazidir" düşüncesini benimseyen sufilerdendir.

🔶 İnsanı alemin ruhu olarak gören Mısrî, kemale erdikçe mükemmel bir ayna haline geldiğini savunmuştur. Ona göre insan alemdeki her şeyi, "küçük alem" olarak tanımlanabilecek kendi iç dünyasından öğrenir.

🔶 Onun tasavvufi düşünce dünyasını Yunus, Mevlana ve İbni Arabi oluşturur.

🔶 Mısrî, şeriat-tarikat-hakikat ilişkisini içerisinde tasavvufi eserlerini meydana getirmiştir.

Mevlana'ya ilham veren şair Feridüddin Attar ve Esrarname'si

  • 5
  • 30
NİYAZİ-İ MISRÎ’NİN DİVANI
NİYAZİ-İ MISRÎ’NİN DİVANI

🔶 Mısrî'nin en meşhur eseri sayılan Divanı da tasavvufi bir mahiyettedir.

🔶 Hatta öyle ki Mısrî'nin Divan'ı tarikat mensupları arasında en çok okunan divanların başında gelmiştir. Bu divan ayrıca Mısrî'nin şairliğini en iyi yansıtan eserlerinden biridir.

🔶 Mısrî'nin şiirleri bütün tarikat çevrelerince beğenilince dervişler şairin divanını bir baş ucu kitabı haline getirmiştir.

🔶 Divan'ın yurt içi ve yurt dışında birçok nüshası vardır. Ayrıca eski ve yeni harflerle baskıları da yapılmıştır.

🔶 Eserin iki adet şerhi bulunmaktadır.

Divanının içeriği

🔶 Divan'da 158'i gazel 199 şiir bulunmaktadır. Ayrıca bir mesnevi, yedi murabba, dört muhammes, bir müseddes, iki tarih, biri Arapça üç tahmîs, çeşitli na't ve mersiyeler vardır.

İşte şairin Divan'ından örnek şiirler... 👇

Mısrî'nin Divanı'nı satın almak için tıklayınız

  • 6
  • 30
DERDİME
DERDİME

"Derman arardım derdime derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma aslım bana burhan imiş

Sağ u solu gözler idim dost yüzünü görsem deyu
Ben taşrada arar idim ol can içinde can imiş

Öyle sanırdım ayriyem,dost gayridir ben gayriyem
Benden görüp işideni bildim ki ol canan imiş

Savm u salat u haccile sanma biter zahid işin
İnsan-ı Kamil olmağa lazım olan irfan imiş

Kanden gelir yolun senin ya kande varır menzilin
Nerden gelip gittiğini anlamayan hayvan imiş

Mürşid gerektir bildire Hakkı sana hakkel-yakin
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş

İşit Niyazi'nin sözün bir nesne örtmez Hak yüzün
Hak'tan ayan bir nesne yok gözsüzlere pünhan imiş"

  • 7
  • 30
“DERDİME” ŞİİRİNİN ŞERHİ
DERDİME ŞİİRİNİN ŞERHİ

🔶 "Derman Aradım Derdime" Mısri'nin en sevilen şiirlerindendir. Şiir aynı zamanda bestelenmiş ve çağlar boyunca dilden dile dolaşmıştır. Bu şiirin arka planında büyük bir tasavvufi felsefe yatmaktadır.

✅"Derman arardım derdime derdim bana derman imiş
Burhan sorardım aslıma aslım bana burhan imiş"

📌 Şair, şiirin ilk dizesinde dert kavramıyla başlar. Dert zahiren sıkıntı çekmektir. Burada sözü edilen maddi bir hastalık değil, manevi bir derttir. Bizim dışımızda gelişen bir durum olmadığı için de bu derdin devasını başka kaynaklardan değil yine kendi içimizde aramamız gerekir. Bu derdin kaynağı Hakkın tecellilerini bulabileceğimiz ruhumuzdur. Şair aslından bir delil istediğini, bu delilin ise yine kendi varlığı olduğunu apaçık beyan etmiştir. Bu sebeple aşk derdinin çözümünü başka yerlerde aramak, aslımızdan uzaklaşmamıza sebebiyet verir.

✅"Sağ u solu gözler idim dost yüzünü görsem deyu
Ben taşrada arar idim ol can içinde can imiş"

📌 Kullar, Allah'ı zahiri unsurla görebileceklerini düşünmüştür. Oysa bilmezler ki bu şekilde Mevla'yı bulamazlar. Bu boşuna çabalamaktan başka bir şey değildir. Derdin dermanı içimizde olduğu gibi, asıl can da kalbimizin ve ruhumuzun tam içindedir.

✅"Öyle sanırdım ayriyem,dost gayridir ben gayriyem
Benden görüp işideni bildim ki ol canan imiş"

📌 Mısri burada tasavvufun vahdet anlayışını açığa çıkarmıştır. Mısri önceden bütün unsurların çokluk içinde olduğunu düşünürken tasavvuf aracılığıyla hepsinin varlık denizinde tek bir katre olduğuna şahitlik etmiştir. Böylece tevhid zevki ile meşgul olan kullar, dosttan farklı olmadığının bilincine varabilir.

✅"Savm u salat u haccile sanma biter zahid işin
İnsan-ı kamil olmağa lazım olan irfan imiş"

📌 Niyazi Mısri bu dizesinde klasik edebiyatta sıklıkla karşımıza çıkan dinin yalnızca dış yüzeyinde kalıp asıl derinliğine nüfuz edemeyen, ibadetleri ne için yaptığının farkında olmadan yalnızca cehennem korkusuyla Allah'a yönelen zahid tipini eleştirmektedir. Nitekim insanı kamil, yani olgun insan olmak için gerekenler, zahidin yaptığı yüzeysel ibadetler değil, hakiki bir irfan ve kültürdür. Mısri dizelerinde ibadetleri küçümseyip kesinlike yok saymaz, yalnızca Hakk'a ulaşmak için bu ibadetlerin yeterli olmayacağından bahseder.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN