Turgut Uyar Divan'ından 20 çarpıcı alıntı...
İkinci Yeni akımının önemli şairlerinden biri olan Turgut Uyar, ilkokul yıllarında iken manzumeler yazmaya başladı; Hayyam, Nedim, Yahya Kemal, Tevfik Fikret ve Ahmet Haşim gibi şairlerin eserlerini okudu. Uyar, altıncı kitabı olan Divan'ı, çağdaş bir içeriği divan şiiri geleneğinin kalıplarıyla yeniden söyleyerek, Türk şiirinin kendine özgü kitaplarından biri olmasını sağladı. Gelenekten yararlanmaktan çok geleneği dönüştürmeye çalışan Turgut Uyar'ın eserinden 20 alıntı derledik.
Giriş Tarihi: 07.05.2020
09:28
Güncelleme Tarihi: 07.05.2020
09:48
Boy boy sardunyalar, fesleğenler, Boy boy bulutlar karşımda. Saçağımızda bir kırlangıç yuva yapmış. Ahmet efendi geçer, selam veririm Bakkal İbrahim selam verir, alırım. Fesleğenler kokar, sardunyalar kızarır İstanbul sereserpe önümde geceye karşı Gemilerden, fabrikalardan düdükler Şimdi bir tren kalkar Sirkeciden bilirim. Alacakaranlıkta kıpır kıpır gölgeler Sesler gelir yakın sinema bahçesinden Bir hoş olurum.
Şairlerin kaleminden İstanbul için yazılmış 15 şiir
şöyle sessizce ölüp gitmeliyim bir yaz gecesi Gülhane parkında. şu hazin ömrü tamam etmeliyim.. geç saatlere kadar oturduğum, denize bakan bir sırasında kırık dökük hatıralar arasında. ne vasiyet, ne uzun boylu veda ölümüme hiç kimsenin aklı ermesin gözlerim birdenbire kapanıversin. ** birkaç kişi başlarını eğsinler, sonra ardımdan bakıp acıyarak - Bir garip ölmüş desinler...
böyle sessiz ayrılıklarda, her şey önceden belli olur. en güzel zamanında, aşkın ve hayatın insan deli olur.. **
bu gülüş en aldatmazıdır vaatlerin. yıllarca sonra bir uzak gurbette bile; zulmüne dayanılmazken yalnız saatlerin, bir yeşil yaprak üstünde gözlere, görünür, uzaklaşır...
Tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş, üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim, çıkıp okudular durup dinledim. Bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü. Saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi.
Göğe baktım yerli yerinde, haydutlar dalavereciler yerli yerinde vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle. İyi dedim içim rahatladı düzen bozulmamış dedim sevindim, tenhaca bir bölgede şehre girdim.
kırlardan geliyorlar ellerinde sümbülteber elbette kırlardan kırlardan gelecekler başka türlü nasıl güzelleşir bu akşamüstleri söyleyin nasıl dayanılır dükkanlara depolara bu katran kokusu başka türlü nasıl geçer
**
hey koca dünya nasıl avucumuzdasın nasıl da parlıyorsun ey gözleri maden çözdüğüm bütün bulmacalardan zorludur yüreğin elbette kırlardan gelecekler kırlardan kırlardan gelecekler ellerinde sümbülteber
ey güzelim sümbül ve teber ey canım gördüğüm sanki o değildi sanki kuşlar albümünden bir maden