Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı
Okumayı seven her kesimin hayatında iz bırakmış bir kitap mutlaka vardır. Ya anlatılan hikaye etkilemiştir ya da kendimizden bir parça bulmuşuzdur satırlarda. Öyle kitaplar vardır ki zamanının en iyi yazarları tarafından kaleme alınmış, evrensel konulara, karakterlere, hayatlara, duygulara ve bakış açılarına sahip olmuşlardır. İşte Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı...
Giriş Tarihi: 02.03.2020
15:26
Güncelleme Tarihi: 27.05.2020
05:13
Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar
Uzun İhsan Efendi' nin Descartes'in "Düşünüyorum öyleyse varım "görüşünden "Ben Kimim" e varan hikayesini konu alır. İhsan Oktay Anar, Türk edebiyatının yeni ve pırıltılı bir yazarıdır. "Yeniçeriler kapıyı zorlarken" düşler üstüne düşüncelere dalan Uzun İhsan Efendi, kapı kırıldığında klasik ama hep yeni kalabilen sonuca ulaşmak üzeredir: "Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır." Geçmiş üzerine, dünya hali üzerine, düşler ve "puslu kıtalar" üzerine bir roman...
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
"Aslında seni görüp duymaktan da öte, hem seni, hem de içinde yaşadığın dünyayı düşünüyorum. "
I İhsan Oktay Anar
Kubbeler - Arif Nihat Asya
"Tapduk, eşikte ayağına takılanın kim olduğunu sorunca Ana Bacı'dan "Yunus... cevabını almış; Tapduk Emre "Bizim Yunus mu? dediği zaman sevincinden dünyalar Yunus'un olmuş. Ey büyük Yunus, ey yarınların Yunus'u: Bugün burada çevrendeyiz. Belki günde beş vakit geçtiğin yoldayız. Tapduk'un yerinde sen varsın, senin yerinde biz. Bu toplananların kimler olduğunu merak edip sorarsan elbet biri çıkıp "Ahmet, Mehmet, Ârif... diyecektir. "Bizim Ahmet mi, bizim Mehmet mi? dersen ne mutlu bize! Hele "Bizim Ârif mi? deyiverirsen ne mutlu bana!
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
"Tapduk, eşikte ayağına takılanın kim olduğunu sorunca Ana Bacı'dan "Yunus... cevabını almış; Tapduk Emre "Bizim Yunus mu? dediği zaman sevincinden dünyalar Yunus'un olmuş. Ey büyük Yunus, ey yarınların Yunus'u: Bugün burada çevrendeyiz. Belki günde beş vakit geçtiğin yoldayız. Tapduk'un yerinde sen varsın, senin yerinde biz. Bu toplananların kimler olduğunu merak edip sorarsan elbet biri çıkıp "Ahmet, Mehmet, Ârif ... diyecektir. "Bizim Ahmet mi, bizim Mehmet mi? dersen ne mutlu bize! Hele "Bizim Ârif mi? deyiverirsen ne mutlu bana!
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın?
Çağdaş edebiyatımızın en ünlü kişilerinden Zebercet, yaşamını günlük yaşamın gerektirdiği en basit işlevlere odaklamış biri. Görünüşüyle son derece gerçek, basit ve sıradan. Ama içimizde bıraktığı etki öyle mi? Yusuf Atılgan'ın unutulmaz romanı Anayurt Oteli, bir memleket portresi, bir mizaç izahı. Yayımlandığı ilk günden bu yana başucumuzda. Okura düşen de onu daha yakından tanımak olacaktır.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.