Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı
Okumayı seven her kesimin hayatında iz bırakmış bir kitap mutlaka vardır. Ya anlatılan hikaye etkilemiştir ya da kendimizden bir parça bulmuşuzdur satırlarda. Öyle kitaplar vardır ki zamanının en iyi yazarları tarafından kaleme alınmış, evrensel konulara, karakterlere, hayatlara, duygulara ve bakış açılarına sahip olmuşlardır. İşte Türk edebiyatından mutlaka okumanız gereken 20 kitap 20 alıntı...
Giriş Tarihi: 02.03.2020
15:26
Güncelleme Tarihi: 27.05.2020
05:13
Anayurt Oteli - Yusuf Atılgan
Bir oteli yönetmekle bir kurumu, geniş bir işletmeyi, bir ülkeyi yönetmek aynı şeydi aslında. İnsan kendini, olanaklarını tanımaya, gerçek sorumluluğun ne olduğunu anlamaya başlayınca bocalıyordu, dayanamıyordu. Ülkeleri yönetenler iyi ki bilmiyorlardı bunu; yoksa bir otel yöneticisinin yapabileceğinden çok daha büyük hasarlar yaparlardı yeryüzünde. Defteri kapadı. Ne gereği vardı artık bunları yazmanın ya da birkaç satır yazıp bırakmanın?
Çağdaş edebiyatımızın en ünlü kişilerinden Zebercet, yaşamını günlük yaşamın gerektirdiği en basit işlevlere odaklamış biri. Görünüşüyle son derece gerçek, basit ve sıradan. Ama içimizde bıraktığı etki öyle mi? Yusuf Atılgan'ın unutulmaz romanı Anayurt Oteli, bir memleket portresi, bir mizaç izahı. Yayımlandığı ilk günden bu yana başucumuzda. Okura düşen de onu daha yakından tanımak olacaktır.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
''Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak.''
I Yusuf Atılgan
Huzur - Ahmet Hamdi Tanpınar
Tanpınar, kültürümüzü bir "iç âlem medeniyeti"nin tezahürü olarak görür. Bu medeniyeti, belirli bir ahlâkı taşıyan "mânevi vazifelerine inanmış, muayyen bir ruh nizamından geçmiş, nefislerini terbiye etmiş" insanlar meydana getirmiştir. Huzur'un kahramanlarından Mümtaz, roman boyunca kendisini "huzur"a kavuşturacak bir "iç nizam"ı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler iç içe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hâkim olan Mümtaz'la Nuran'ın aşklarıdır. İstanbul, bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır. Huzur için, belli bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış aydınların "huzursuzlukları"nı dile getiriyor denebilir.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
"O gün büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi..."
I Ahmet Hamdi Tanpınar
Reis Bey - Necip Fazıl Kısakürek
1948'den 1960 yılına kadar geçen sürede tiyatro eseri kaleme almayan Necip Fazıl, 1960 ihtilaliyle girdiği hapiste, üç piyes yazmıştır: Ahşap Konak, Kumandan ve Reis Bey.
Piyesin ana karakteri Reis Bey, bir ağır ceza reisidir. Ömrü otel odalarında geçmiş, yapyalnız ve tuhaf bir adam. Taş kalpli bir kanun tatbikçisi… Onun nazarında merhamet, idamlık bir suçtur ve «cemiyette bir ferdi korumak için bin kişiye idam gömleği giydirmekten kaçınmamalıdır.
Günün birinde, annesini öldürdüğü iddiasıyla huzuruna çıkarılan bir gencin idamına karar verir. Artık olaylar çok farklı gelişecek ve Reis Bey'in buz gibi iç dünyası müthiş bir sarsıntıyla yerle bir olacaktır.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.