Türk edebiyatının 20 şaheseri
Yazılı kültür birikimine sahip tüm milletler, asırlar boyunca hafızalardan silinmeyen, her okunduğunda ayrı haz veren, kendinden sonra gelen eserleri de etkileyen yapıtlar meydana getirmişlerdir. İşte sizler için Türk edebiyatından 20 şaheseri derledik.
Giriş Tarihi: 09.07.2019
08:44
Güncelleme Tarihi: 09.07.2019
09:36
"İğne gibi geçtim gerçi dünyânın vârından yoğundan Henüz zülüf teliyle dünyâ bağı gelir ardımdan..."
Fuzûlî, Azerbaycan Türkçesinde eser veren Türk divan şâiridir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman'dır. Türk Bayat boyundan olduğu aktarılmaktadır. Türk şiirini önemli ölçüde etkilemiştir. Âlim bir şair olan Fuzûlî şiir hakkındaki görüşlerini Türkçe divanının önsözünde şu şekilde açıklamıştır: " İlimsiz şiir esası yok dîvar olur ve esassız dîvar gāyette bî-i'tibâr olur." Mukaddimede daha sonra aşk şiirleri yazdığını, fakat bunların uzun ömürlü olmayacaklarını anlayınca gece gündüz çalışarak bütün ilimleri öğrendiğini söyler. Fuzûlî'ye göre şiir insanı yücelten ilâhî bir lutuftur."
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Asıl adı Ali olan Âşık Paşa, mutassavıf bir şairdir. Anadolu'da "Paşa", "Beşe", "Başağa" diye adının sonuna eklenen lâkaplar, babasının ilk oğlu olduğunu belirtmek için "ilk" anlamında kullanılmaktadır. Kırşehir'de doğan sanatçı, yine burada vefat etmiştir. Selçuklu sarayında Farsçanın konuşulduğu bir dönemde Türkçeyi savunmuştur.
Garipname, 12.000 beyitlikten ve on bölümden oluşmaktadır. Dinî, tasavvufi ve öğretici nitelikler taşıyan eser, halkı eğitmek maksadıyla Türkçe olarak yazılmıştır. Eser, sade dili sayesinde asırlar boyunca çok geniş bir okur kitlesine hitap etmiştir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Kısas-ı Enbiya Tevarih-i Hulefa - Ahmet Cevdet Paşa
Ahmed Cevdet Paşa'nın hukukçuluğu, dev adamlığı ve diğer pek çok özelliklerinin yanında bir de tarihçiliği vardır. Ona göre tarihçilik, geçmişte yaşanan mühim olayların yalnızca şu tarihte şöyle bir olay oldu şeklinde aktarmak değildir. Bilakis asıl tarihçilik, olayların meydana geldiği gibi güçlü bir muhakeme ile ifade edilmesidir.
Tarihle ilgili yazdığı kitapların başında 12 ciltlik "Tarih-i Cevded" gelir. Bu kitabında Osmanlı Devleti'nin 1774-1825 seneleri arasındaki olayları anlatır. Bu alanda yazdığı diğer bir kitabı da "Tezakir-i Cevded"dir.
Devrinin siyasi, içtimai, ahlaki yönlerini anlatır. Yine tarihle ilgili olarak yazdığı "Ma'ruzat" isimli eserinde ise Sultan ikinci Abdülhamid'e 1839-1876 yılları arasındaki tarihi ve siyasi olayları sunmak için hazırlamıştır. Ahmed Cevdet Paşa'nın kaleme aldığı en önemli eserlerinden birisi de "Kısas-ı Enbiyâ veTevârîh-i Hulefâ" adını verdiği kitabıdır. Bu eseri hayatının son yıllarına doğru yazmıştır. Kitapta, Hz. Âdem'den Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar gelip geçen peygamberlerin kıssalarından, İslâm dininin ortaya çıkışı, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hayatı, Dört Halife Devri, Emevî halifeleri, Abbasî halifeleri ve diğer Türk-İslâm devletleri ile Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan 1439 yılına kadar olan döneminden bahseder.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Yakup Kadri, I. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle verir. Yaban için "bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir" diyen yazar, bu romanda ortaya koyduğu birçok soruna daha sonra yazacağı Ankara'da cevap bulmaya çalışacaktır.
Ayrıca Yaban, Yakup Kadri'nin zincir romanları içinde farklı bir yerde düşünülebilir farklılığı ise bu zincir içinde ilk defa Anadolu'dan bir bakışın romana hakim olmasıdır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…
Kendi Gök Kubbemiz - Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal, en güzel şiirlerini 20. yüzyılda yazmıştır. Bu bakımdan da Türk şiirine güçlü bir ses ve soluk getirmiştir. Ona göre şiir, her şeyden önce dil, istif ve ahenktir. Yahya Kemal şiirlerinde tarihimizi, musikimizi, değerlerimizi, bütün kültür varlıklarımızı, medeniyetimizi ideolojiye bulamadan en güzel şekilde ve sanat olarak işlemiştir. Kendi Gök Kubbemiz, yaşadığı ana ruhunu yansıtan bir milletin yeri ve göğüyle bütün bir dünyanın terennümüdür. Bu dünyada "Süleymaniye'de Bayram Sabahı", rindlik, ufuk, aşk, musiki, "Erenköyü'nde Bahar" ve vatan vardır. İstanbul'un fethinin bize kazandırdığı "Mihriyâr" salınarak Boğaziçi'nde dolaşır. Onun şiirleriyle geçmiş, içimizde yaşar. Biz, atalarla buluşur ve geleceğe kanat açarız. Yahya Kemal bize, geçmişi günden ve gelecekten ayırmadan onunla iç içe sunar. Bu sunuşta beşerî zaaflardan çok insanî değerler öne çıkar.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…