Türk edebiyatının yapı taşları
Türk edebiyatının uçsuz bucaksız sözcük denizinde, hissettirdikleri duygularla kaybolmamızı, derinliklere inmemizi sağlayan yazarlarımız, şairlerimiz, ustalarımız hem hayatımıza hem de yaşamdaki amaçlarımıza olumlu yönler verdiler. Bu usta yazarlarımız birer yapı taşı olarak kalbimizin en güzel köşesinde varlıklarını sürdürmeye devam edecekler...
Giriş Tarihi: 21.09.2018
10:28
Güncelleme Tarihi: 29.09.2018
18:14
Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Ahmet Hamdi Tanpınar
"Hayat benim için iki eli cebinde uydurulan bir masaldı. "
Ahmet H amdi Tanpınar'ın şiiri sembolist bir ifade üzerine kurulmuştur. Aynı anlatım tarzı romanlarına da zaman zaman sirayet eder. "Saatleri Ayarlama Ensitüsü" toplumumuzun bu değişme süreci içindeki durumunu, fertten yola çıkarak topluma varan bir teknikle anlatıyor.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
Demirciler Çarşısı Cinayeti - Yaşar Kemal
" O iyi insanlar" dedi,
" o güzel atlara bindiler çekip gittiler... "
Akçasazın Ağaları tarihte, zamanla, düzenle hesaplaşmanın hikayesidir. Ağalar çökerken yanıbaşında yeni bir tarih yazılır, değişim kaçınılmazdır. Güçlüler dövüşürken doğa da ses verir.
Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirini yok etmek için tüm hünerlerini, olanaklarını, güçlerini, bundan da öte akıllarını, nefretlerini ve kinlerini kullanan iki derebeyinin ayakları altında ezilen toprağın, toprağın insanlarının ve yeşerttiği doğanın büyük efsanesidir. Lanet, çıktığı bağrı vuracaktır.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
Sevda Sözleri - Cemal Süreya
"Uçmak için kuş olmak gerekmiyor,
küçük sevinçler olsun yeter."
Cemal Süreya, Cumhuriyet Dönemi şiirinin en özel "vitamin"iydi. Lirik,politik gür bir ırmak. Sevda Sözleri bu büyük ustanın bütün şiirlerini bir araya getirien bir eserdir. Öyle bir bütünlük ki bu, sıcak, tılsımlı ve ölümsüz...
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
Yaban - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
''Bir kanserli, urunu göstermekten nasıl korkarsa, derdimi açmaktan öyke korktum.''
Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Yakup Kadri, I. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle verir. Yaban için "bu eser benliğimin çok derinliklerinden adeta kendi kendine sökülüp, koparak gelmiş bir şeydir" diyen yazar, bu romanda ortaya koyduğu birçok soruna daha sonra yazacağı Ankara'da cevap bulmaya gider.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.
Alemdağ'da Var Bir Yılan - Sait Faik Abasıyanık
" Bir insanı sevmekle başlar her şey."
Türk hikâyeciliğinin önde gelen yazarlarından sayılan Abasıyanık, çağdaş hikâyeciliğe yaptığı katkılarla Türk edebiyatında bir dönüm noktası sayılır. Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir.
Satın almak ve kitabı incelemek için tıklayınız.