Arama

Türk kültüründe menakıbnameler

Fetihlerle beraber İslamiyet, bilinen tüm kıtalara yayılarak büyük bir coğrafyada egemen olmuştur. Bu egemenlik ile beraber kitleler İslam dinini benimsemişler. Bu etkileşim neticesinde milletlerin kültürü İslam ile harmanlanmıştır. Bu harmanlanma sonucu ortaya çıkan edebi türlerden biri de menakıbnamelerdir. Menakıbnameler dinin kendisine değil ahlaka yönlendiren metinlerdir. Bu husustan dolayı tarihin her döneminde menakıbnameler eleştiriye uğramıştır. Meselenin hikâyeleştirilmesi normal olarak görülmekle beraber içerisine eklenen bazı uç görüşler hakikat ile uyuşmamaktadır.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 7
  • 11
Bir edebi tarih vesikası
Bir edebi tarih vesikası

📌 Menakıbnameler aynı zamanda yazıldıkları devre ışık tutmaktadır. Eserlerden kaynaklarda bulunmayan devrin ekonomik, sosyal, kültürel durumu hakkında da bilgi ediniyoruz.

📌 Sosyal tarih anlamında bu muhteva çok kıymetlidir. Çünkü tarih yazıcılığı olay ve zaman odaklıdır. Lakin sosyal tarih insanı ve etkilerini merkeze alarak bize bir dönemin tüm özelliklerini verebilir.

📌Eğer "Menakibu'l Arifin" olmasaydı bizler Mevlana'nın Selçuklu ve Moğollarla olan münasebetlerini bilemeyecek o zorlu dönemde dervişlerin nasıl yaşadıkları, Konya'nın uğradığı maddi ve manevi tahribatın boyutlarını bu kadar net bilemeyecektik. Edebi olarak ise dönemdeki hâkim dili, lehçeyi ve edebi anlayışı rahatça metinlerden anlayabilmekteyiz.

(X) Bilgi Notu:

Birçok araştırmacı ulaşamadıkları dönemsel bilgilere menakıbname gibi türler üzerinden ulaşmıştır.

  • 8
  • 11
Meşhur menakıbnameler
Meşhur menakıbnameler

📌 Zaman içerisinde Anadolu'da ve İslam coğrafyasında birçok menakıbname yazılmış, sözlü olanlar kâğıda aktarılmıştır. Bunlardan önde gelenleri;

Menakıbü'l-ʿarifin:

Ahmed Eflaki, tarafından kaleme alınmıştır. Eserin teması Mevlana ve Mevlevilik üzerinedir. Dili farsça olan eser bilhassa Mevlevilik hakkında derviş hayatı, tarikat edep-adapları, işleyiş biçimi gibi hususlarda epeyce detaylı bilgi ihtiva ettiği gibi Anadolu'nun o dönemki genel toplumsal durumu hakkında da bilgi ihtiva etmektedir.

"Nakledilmiştir ki: Malatya şehrinden çıkıp Erzincan yöresinden geçtiklerinde meşhur müritlerden ilâhî şeyh Kâhvâreger ve Hâcegi, ve Şeyh Haccâc ve daha başkaları gibi has müritleri "Erzincan şehrine de girelim" diye Bahâ Veled'e ricada bulundular. Bahâ Veled: "toplulukla o şehire girmeğe müsaade yoktur. Çünkü orada fena adamlar çoktur" buyurdu."

📌 Eser Mevlana ve oğullarına bilhassa değinmiştir. Yukarıda tercümesi verilen metinde de Mevlana'nın oğlu Bahaeddin Veled'in bir tavsiyesi zikredilir.

(x) Ahmed Eflaki kimdir?

13 ve 14. Yüzyıllarda Anadolu'da yaşamış bir mevlevidir. Astronomi ile uğraştığı için kendisine "Eflaki" denmiştir. Mevlana'nın oğlu Ulu Arif Çelebi'ye intisap ederek onun isteği üzerine Menakıbu'l Arifin'i kaleme almıştır.


Hacım Sultan Menâkıbnâmesi:

Vilayetname türünde yazılan ilk eserdir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin önde gelen halifesi Hacım Sultan'ın faziletleri ve kerametleri anlatılmaktadır. Hacım Sultan Hacı Bektaş'tan sonra Anadolu'da birçok bektaşiyi etkileyen, efsaneleşmiş bir karakterdir.

"Zira kim cemî'-i meşayihler idi. Ayıtdılar: "Ne kişigerlersiniz kimin neslisiniz irşadınız kimdendir?". Ayıtdılar: " Aslımız Horasan ve mürşidimiz Hüda'dır. Ayıtdılar: " Bu söze delil gerek." didiler. Pes Hacı Bektaş-ı Velî ve Sultan Hacım dua itdiler. Hazret-i Hakk'a münacat idüb el yüze sürdiler. Derhal havadan bir yeşil ferman indi."

📌 Yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere eser daha çok soru cevap şeklinde ilerlemektedir. Eserde Hacım Sultan'ın ejderha ile savaşmasından tutun, susuz adlı çorak bir araziden su çıkarmasına kadar efsanevi olaylar zinciri detaylıca anlatılır.

(x)Hacı Bektaş-ı Veli kimdir?

Fikirleri "Bektaşilik" olarak kabul edilen şeyh. Anadolu'daki halk kendisini çok sevmiş ve fikirleri etrafında vefatından sonra Bektaşilik bir tarikat olarak teşekkül etmiştir.

Vilayetname-i Abdal Mûsâ:

Yazarı maalesef tespit edilememiştir. Abdal Musa, Anadolu abdallarının önde gelenlerinden ve Bektaşi geleneğinde öne çıkan, çok tanınan isimlerdendir. Menakıbname ise Abdal Musa'nın gezilerinden, ahlakından, kerametlerinden ve irşadından bahsetmektedir. Çokça seyahat ettiği için tüm Anadolu'da tanınmıştır.

*"Abdal Musa'ya her gün süt veren bir kadının evi onun yüzü suyu hürmetine felaketten kurtulur."

*"Dağlar ve taşlar Abdal Musa'nın yürümesiyle hareketlendikleri gibi dur demesiyle, çomağını yere vurmasıyla hareketsiz kalırlar."

📌Bu metinler Abdal Musa'ya velayetnamede addedilen kutsaliyeti göstermesi açısından önemlidir.

(x)Abdal ne demek?

Sözlük anlamı olarak bedelin çoğuludur. Genel itibariyle gezgin dervişlere abdal denmektedir. Abdallık bir velilik mertebesidir.

(X) Bilgi Notu:

Abdal Musa, Kaygusuz Abdal'ın hocasıdır.

Vilayetname-i Koyun Baba

Yazarı bilinmemektedir. "Kadriye" isimli bir şair menakıbı nesir olarak bulmuş ve manzuma çevirmiştir. Eserde, Horasanlı bir eren olan Koyun Baba'nın yaşamı, kerametleri anlatılmaktadır. Koyun Baba'nın Hacı Bayram'ın halifesi olduğu bazı kaynaklarda geçer.

"Koyun Baba ki sadad-ı mübeccel
Yazılmış tarihi nesren mufassal

Kemalatı anın izbar edilmiş
Keramatı dahi tezkar edilmiş"


📌 Kadriya olayın bu boyutunu yukarıdaki mısralarda dile getirir. Koyun Baba gibi bilinen bir zatın menakıbının nesirde kalması ve bilinmemesi Kadriya'yı harekete geçirmiş ve Koyun Baba menakıbı manzumlaşmış ve tüm Anadolu'ya dağılmıştır.

(X) Bilgi Notu:

Eser Çorum Hasan Paşa kütüphanesinde bulunmaktadır.

(X) İlginç Bilgi:

Hafız Azmi isimli zat da altı sahifelik bir Koyun Baba menakıbnamesi yazmıştır. Bu menakıbname Kadriya'ya ait seksen sahifelik menakıbnamenin son altı sayfasındadır.


"Miski anber gibi kokar türbesi
Giren çıkmaklığa kılmaz hevesi

Kabul olur anda cümle duası
Erenler içinde nur Koyun Baba"

📌Hafız Azmi'ye ait olan metin, menakıbnamelerin genel fikri yapısı hakkında detaylı bilgi vermektedir.

Horasan neresidir?

Horasan, Maveraünnehir'de bulunan, ilmi çevreleri ile meşhur bir bölgedir.

Koyun Baba menakıbnamesi ile alakalı daha fazla detaylı bilgi için videoyu izleyebilirsiniz.


  • 10
  • 11

Tezkire-i Satuk Buğra Han: Eser, Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han hakkında kaleme alınmıştır. Bu menakıbname Türk edebiyatındaki ilk menakıbnamedir.

Cevahiru'l Ebrar min Emvaci'l-Bihar: Hazini tarafından Ahmed Yesevi ve Yeseviyye hakkında kaleme alınan bir menakıbnamedir. Kitap III. Murad'a takdim edilmiştir. Bu eser Ahmed Yesevi'nin terbiye metodu ve Türkistan'daki insanların kendisine gösterdikleri önemi ortaya koyması bakımından çok değerlidir. Yeseviyye'nin adab ve erkânı, Ahmed Yesevi'nin insani ve sosyal kişiliği eserin muhtevasını teşkil eder. Eserin içeriğinden hakkında detaylı bilginin olmadığı Hazini'nin Maveraünnehir'de tasavvuf etkisinin yoğun olarak hissedildiği bir dönemde yaşadığı anlaşılmaktadır.

"Cümle kütüblerde virici tuhuf
Hamd u sena ķasrına babul-murad

Besmele miftah-ı saray-ı reşad
Bismi işarat ile dir ba-ķasem"


📌Yukarıdaki metin Menakıbname'nin ilk sayfasında bulunmaktadır. Hazini manzum olarak kaleme aldığı menakıbında besmele'nin doğruluk sarayının anahtarı olduğunu söyleyerek başlanılan işte Allah (cc)'ı anmanın önemine dikkat çeker.


(X) İlginç Bilgi: Eserin bilinen tek nüshası İstanbul Üniversitesi kütüphanesindedir.
(X) İlginç Bilgi: Eseri kayıp iken keşfeden Ord. Prof. Dr. Mehmet Fuat Köprülü olmuştur.


(X) Bilgi Notu: 11. Osmanlı padişahı olan III. Murad'ın "Futuhat-ı Siyam" adlı bir tasavvuf eseri bulunmaktadır.

(x)Ahmed Yesevi kimdir?
Pir-i Türkistan olarak bilinen Ahmed Yesevi, Türkistan'da Müslümanlığın yayılmasında çok emeği olan bir zattır. İslamiyet Türkler arasında Ahmed Yesevi'nin çabaları ile yayılmış ve karşılık bulmuştur.


Kerâmât-ı Ahî Evran: Gülşehri tarafından halifesi olduğu Ahi Evran'ın vefatı üzerine kaleme alınan bu eserde Ahi Evran'ın kişiliği, alicenaplığı, kerametleri anlatılmıştır. Eserde bilhassa ahilik teşkilatı üzerine tarihi kaynaklardan edinilemeyecek denli detaylı tasvirler vardır. Ahiliğin ne olduğu, toplumsal karşılığı, sosyal ilişkilerdeki yeri gibi hususlar eserde ciddi bir yer kaplar.

"Elli yıl bir dem ben ansuz durmadum
Yazu yaban varduġını görmedüm

Elli yıl ben bu aradan gitmedüm
Bir acı söz kimseden işitmedüm"


📌Eser manzum usulde yazılmıştır. Eserden yapılan alıntıda Gülşehri'nin Ahi Evran'ın yanında elli sene geçirdiği, kötü söz işitmediği anlaşılmaktadır.

(x)Gülşehri kimdir?
Kırşehir o zamanki adıyla Gülşehri'de ikamet etmiş bir şeyh ve şairdir. Yaşadığı şehrin adını mahlas olarak almıştır.


(X) Bilgi Notu: Menakıbnameler manzum ve mensur olarak yazılmışlardır. Ama Vilayetnamelerde eserlerin manzum-mensur karışık şekilde de yazıldığı görülmektedir.

  • 11
  • 11
İslam güzelleştirir
İslam güzelleştirir

📌 İslam'ı seçen tüm kavimler ticaretten, ahlaka edebiyattan, yaşantıya kadar ekseri alışkanlığı değiştirmiş yahut İslam'a uyarlamıştır. Çünkü İslamiyet tüm kavimlerden ve düşüncelerden üstün yüce Allah(cc)'ın katındaki tek dindir. Bu değişimler hayatımıza yepyeni güzellikler katmıştır.

📌 İnsanların yüzyıllardır düşüncelerini, duygularını en güzel biçimde dile getirmek için kullandıkları edebiyat da şüphesiz bu değişimlerden en güzel payı almıştır. İslamiyet ile beraber edebi hayatımıza birçok yeni tür katılmış ve estetik seviyemiz yükselmiştir.

📌 Allah(cc) rızası için çaba gösteren Evliyaullah'ın hayatlarını ve kerametlerini ele alan menakıbnameler de İslam'ın edebiyatımıza akseden güzelliklerindendir.

İsmail Güleç'in Fikriyat'taki yazılarını okumak için tıklayın

Mürekkep Damlaları programında Prof. Dr. İsmail Güleç;

"Çocuklar menkıbeleri dinlediğinde fantastik bir çizgi roman gibi anlar, hayal eder. Bizim sözlü kültürümüz bize müşterek bir dil ve algı sağlamıştır." sözleri ile konuya dikkat çekmiştir.

Prof. Dr. Ahmet Taşğıl;
"Buyruk, fütüvvetnamelerin özet halidir. Menakıbnamelerle bir alakası yoktur." sözleriyle karıştırılan kavramlara temas etmiştir.

(x)Programı tümünü izlemek için tıklayınız

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN