Ümit Yaşar Oğuzcan kimdir? Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri…
Eserleriyle müzik dünyasına da ilham kaynağı olan usta şair, "Hayatımdaki şairliğimi alıp çıkarırsanız geriye önemli bir şey kalmaz. Öylesine tutkunum şiire…" diyerek, kendisini geleneksel halk şairleri zincirinin bir halkası olarak gördü. Aşkın, ayrılığın, acının, kavuşamayan aşıkların şairi olarak 4 Kasım 1984'te vefat etti. Ölüm yıl dönümü vesilesiyle Oğuzcan'ı saygı ve rahmetle anıyoruz.
Giriş Tarihi: 04.11.2019
08:58
Güncelleme Tarihi: 04.11.2019
09:16
Ümit Yaşar Oğuzcan'ın memurluk hayatı
Eskişehir Ticaret Lisesi'ni 1946 tarihinde bitiren Oğuzcan, daha sonra çalışma hayatına atıldı. İlk olarak Osmanlı Bankası'na , sonra da Türkiye İş Bankası'na giren Oğuzcan, Adana, Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde 1948 ve 1960 yılları arasında memur olarak görev yaptı. Kısa bir süre Yapı Kredi'de de çalışan Oğuzcan, İstanbul Akbank Genel Müdürlüğü'nde oradan da Türkiye İş Bankası Yayınları Müşavirliği'nde görev yaptı. 30 yıl memur olarak hayatını sürdüren Ümit Yaşar Oğuzcan, Türkiye İş Bankası Halkla İlişkiler Müdür Yardımcısı olduğu sırada 1977 yılında kendi isteğiyle emekli oldu.
Ümit Yaşar Oğuzcan vefatı
Eserleriyle müzik dünyasına da ilham kaynağı olan usta şair, geçirdiği kalp krizi sonucu 4 Kasım 1984'te vefat etti. Şairin cenazesi Teşvikiye Camisinden kaldırılarak, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.
"Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var, özlemek var, beklemek var."
Yalnız bir şairin etkisi büyük mısraları
Ümit Yaşar şiir severlere ölümü ve intiharın soğuk yüzünü en etkili şekilde anlatır. Depresif ve melankolik bir yapısıyla dikkat çeker. Yalnızdır . Mektup yazıp, kendi adresine postalar. Ve bir süre sonra posta kutusuna gelen mektubun çok uzaklardaki sevdiğinden geldiğine inanarak sevinir. Kekemedir . Bunu kendisi de dile getirir.
"Gözlerimiz kapalı olduğumuzdan başka / Ömür boyu işimiz körebelik değil mi? Şimdi fazla üzmüyor beni kekemeliğim / Yaşamak da bir çeşit kekemelik değil mi?"
Oğuzcan, ilk eserlerini lise döneminde 1940'da "Yedigün " dergisinde okuyucuyla buluşturdu. Kaleme aldığı ilk kitabı "İnsanoğlu "nu 1947'de çıkardı. 1975 yılına kadar 33 şiir, 4 düz yazı, 13 antoloji ve biyografik olmak üzere sanat hayatı boyunca 50 kitaba ve birçok şiir plağına, şarkı sözleri ile yergilere imza attı.
Aşık Veysel anısına…
Şair, halk ozanı Aşık Veysel'in eserlerini de bir araya getirerek "Dostlar Beni Hatırlasın " başlıklı kitabı okuyucuların beğenisine sundu. Şiirlerinde genel olarak Faruk Nafiz Çamlıbel'in etkisinde olan Ümit Yaşar Oğuzcan, yoğun olarak aşk, ayrılık ve özlem temalarını ele aldı.
Oğlunun vefatından sonra ölüm ve acı teması üzerine yazdı
Ümit Yaşar şiirlerinde ölüm bir ayrılıktı . Ölüm onun hayatının gerçeğiydi. Üç kez intihara teşebbüs etti, oğlu Vedat da 1973 yılında kendini Galata Kulesi'nden atarak intihar etti. Oğlunun intiharından sonra yazdığı şiirlerinde bu tema daha çok yer almış, ayrılık, isyan, çaresizlik, umutsuzluk gibi duygular yoğunlaşmıştı. Fakat hiçbir şey Vedat'ın ölümü kadar acı verici olmadı. Hayatı boyunca yaşadığı birçok trajediyi şiirlerine de yansıtan usta şair, büyük oğlunun vefatından sonra ölüm ve acı teması üzerine şiirler yazdı. Şiir serüvenini 5 döneme ayıran şair, 1941-1954 yıllarını "Uyanış ", 1954 ile 1960 arasını "Arayış ", 1960-1964 tarihlerini "Çalkalanış ", 1964-1970 dönemini "Kaynayış ", 1970 ve 1982 yılları arasını ise "Duruluş " olarak tanımladı.
Eserlerinden bazıları şöyle:
Aşkımızın Son Çarşambası (1955), Sevenler Ölmez (1962), Ben Seni Sevdim mi (1968), Halktan Yana (1969), Rubailer (1972), En Eski Yalnızlığımdın Sen Benim (1978), Sahibini Arayan Mektuplar (1961), İki Kişiye Bir Dünya (1957)